1. HABERLER

  2. ELEKTRİK

  3. CHP: EPK değişikliği çevre tahribatına kapı aralıyor

CHP: EPK değişikliği çevre tahribatına kapı aralıyor

Enerji Günlüğü - CHP Milletvekili Ahmet Akın, Elektrik Piyasası Kanunu değişikliğiyle kayıp kaçak elektrik bedelinin vatandaştan alınmaya devam edeceğini,...

CHP: EPK değişikliği çevre tahribatına kapı aralıyor

Enerji Günlüğü - CHP Milletvekili Ahmet Akın, Elektrik Piyasası Kanunu değişikliğiyle kayıp kaçak elektrik bedelinin vatandaştan alınmaya devam edeceğini, nükleer santrallerin inşaatında çevre tahribatının önünün açılacağını öne sürdü.

CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, AK Parti tarafından Meclis’e getirilen Elektrik Piyasası Kanunu değişiklik teklifiyle ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Akın, TBMM’ye sevk edilen Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı’nın, yine AKP Milletvekillerince verilen benzer içerikteki kanun teklifi ile birleştirilerek geçtiğimiz hafta Enerji Kamisyonu’nda görüşülerek Genel Kurul’a sevk edildiğini hatırlattı. Önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kuruluna gelmesini beklenen düzenlemeyle 12 farklı kanunda değişiklik yapılacağını ifade eden Ahmet Akın, “AKP hükümetinin son günlerde enerjide öne çıkardığı nükleer ve termik santral yatırımları burada da yerini almış durumda. Türkiye’nin enerji ve enerjide dışa bağımlılık sorununu nükleer santraller ile aşacağına inanan AKP, bu yatırımların bir engele takılmadan yapılması yolunu açma çabası içerisinde. Nükleer Santraller için imar kanunu ve yapı denetimini devre dışı bırakıyor. Büyük riskler taşıdığı dünyanın her yerinde kabul edilen nükleer santral için denetim ve güvenlik konusu hafifletiliyor” dedi.

AK Parti’nin dünyanın her yerinde nükleer santral yapılırken Türkiye’nin geride kaldığı tezini öne sürdüğünü kaydeden Ahmet Akın, “Oysa Çernobil faciasının yaşandığı 1986 yılından bu yana Dünya elektrik üretiminde nükleerin payı sürekli düşüyor. 1986 yılında %16 olan dünya elektrik üretimindeki nükleerin payı, günümüzde yüzde 11’e düşmüştür. Yani dünya nükleer enerjiden uzaklaşıyor” diye konuştu.

Fukuşima Faciasının yaşandığı dönemde Japonya Başbakanı olan Naoto Kan’ın geçtiğimiz günlerde nükleer enerjide ısrar eden AK Parti’ye mesaj niteliğinde bir açıklama yaptığını  belirten Akın şöyle dedi: “Kan açıklamasında Türkiye Başbakanına nükleer santral tavsiye ettiği için pişman olduğunu belirterek, Türkiye gibi sismik ve terör tehdidi riski olan bir ülke nükleerden vazgeçmeli dedi. Yine aynı Başbakan nükleer santralden vazgeçmenin bir zorunluluk olduğunu, hiç nükleer santrale sahip olmamanın en güvenli enerji politikası olduğu açıkladı. Bunu söyleyen bu konuda en acı deneyimi yaşayan ve kendi  nükleer  teknolojisi olan bir ülkenin Başbakanı. Nükleer enerji, yakıtı ve teknolojisi başta olmak üzere insan kaynağı gibi tüm diğer unsurlar bakımından tamamen dışa bağımlı olacağımız bir enerji türüdür. Nükleer santrallerin çevreye olumsuz etkisi, yaşanan kazalar sonrasında insan ve doğa yaşamına uzun yıllar nasıl etkilerinin olduğu biliniyor. Ne olacağı, nasıl halledileceği hala bilinmeyen atık sorunları gibi toplumsal maliyeti çok yüksek sonuçları olabilecek bir enerji türünde neden bu kadar istekli ve ısrarcı olunur, anlamak mümkün değil.”

Getirilmesi öngörülen düzenlemeyle nükleer santral projeleri için Kıyı Kanunu ve Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un uygulanmayacağını kaydeden Ahmet Akın, “Nükleer Santral ile ilgili olarak İmar Kanunu ve Yapı Denetimi Hakkında Kanun uygulanmayacak, nükleer santral sahalarında yapılacak yapılar için özel olarak çıkarılacak bir yönetmelik geçerli olacak. Bu şekilde nükleer santral inşaasında yerleşik denetim uygulamaları yerine daha zayıf bir denetim mekanizması oluşturulmak istenmektedir” ifadelerini kullandı.

Komisyonda kabul edilen bu düzenlemenin elektrik faturalarındaki kayıp kaçak konusunda da değişiklik öngördüğünü kaydenen Ahmet Akın şöyle konuştu:

“Bilindiği gibi halkımız tükettiği elektrikle hiç ilgisi olmayan kalemler üzerinden kabarık faturalar ödemektedir. Bugün için 1 kwh elektirk enerjisinin bedeli  21,34 kuruştur.  Bu bedele dağıtım bedeli, enerji fonu, TRT payı, tüketim vergisi, KDV gibi vergiler ilave edildiğinde 41,17 kuruşa çıkıyor. İlgisiz ödemelerle halkımızın ödediği fatura iki katına çıkıyor Bir örnek vermek gerekirse 52 TL enerji tüketimi olan bir mesken abonesi 105 TL fatura ödemek zorunda kalıyor. Halkımız haklı olarak buna isyan edip mahkemeye gidiyor. Mahkeme vatandaşlarımızı haklı buluyor. Kayıp kaçak bedelinin haksız, hukuksuz ve adaletsiz olarak alındığını belirterek iadesine karar veriyor. Bu konuda açılmış çok sayıda davadan aynı karar çıkıyor, Yargıtay da  aynı yönde karar veriyor. Kaçak elektriğin bedeli hırsızlanarak çalınan elektriğin bedelidir. Çalınan elektriğin bedeli, elektriğini düzgün kullanan,  halkımızdan alınıyor. Hırsızlığı önlemek yerine, hırsızlığın bedelini halkımızın sırtına yüklüyorlar. Sadece kayıp kaçak bedeli olarak 2006-2014 yılları arasında vatandaşın cebinden tam 33 milyar lira para çıktı. Bu tam bir soygundur. Vatandaşlarımız elektrik faturaları üzerinden soyulmaktadır. Üstelik bu soygun yargı  kararları ile tescillenmiştir. Bu durumda yapılması gereken bu soyguna son vermektir. Ama AKP öyle yapmıyor. Bu soygun düzeninin sürdürülmesi için, yani halkımız soyulmaya devam etsin diye kanun çıkarıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Biz bu hukuksuz ve adaletsiz olarak tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin kaldırılması için kanun teklifi verdik,  ama bu teklifi kabul ettiremedik, onlar bu bedellerin tahsilinde ısrarlı olduklarını ortaya koydular.”

AK Parti’nin dağıtım şirketleri daha fazla para kazansın diye vatandaşın cebinden parayı alacağım, şirketlerin kasalarına koyacağım dediğini ileri süren Ahmet Akın, “Elektrik dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesinden 13 milyar dolar gelir elde edildi. Dağıtım firmaları verdikleri bu paraya hava parası diyorlar. Özelleştirmeden elde edilen bu para elektrik dağıtım altyapısının rehabilitasyonuna yatırılmış olsaydı şimdi halkımız bu yüksek bedeli ödemek zorunda kalmayacaktı. Biz CHP’li milletvekilleri olarak her zaman olduğu gibi bu konuda da tabii ki halkımızın yanında yer alacağız. Bu düzenlemenin geçmemesi için TBMM Genel kurulunda gerekli mücadeleyi vereceğiz. Bu düzenlemede AKP bir şey daha yapmak istedi. Şimdiye kadar Tüketici Hakem Heyeti veya mahkemeler tarafından iadesine karar verilen ve iadesi yapılan kayıp kaçak bedelini bütün tüketicilerden almak üzere tasarıya hüküm koydular.  Neyse ki Komisyonda yapılan itirazlar ve tartışmalar sonucu bu hüküm metinden çıkarıldı.”

 

Etiketler : , , ,
Önceki ve Sonraki Haberler