1. HABERLER

  2. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

  3. İşte Yeşil Ofis olmanın yolu ve avantajları

İşte Yeşil Ofis olmanın yolu ve avantajları

Yeşil Ofis unvanını almak bir lüks değil. Hatta bir moda, hiç değil. Feride Müge Bekaroğlu OKAN, WWF-Türkiye Projeler Yönetmeni Arzu Balkuv ile konuştu.

İşte Yeşil Ofis olmanın yolu ve avantajları

Enerji Günlüğü - (Röportaj: Müge BEKAROĞLU OKAN) Yeşil Ofis unvanını almak bir lüks değil. Hatta bir moda, hiç değil. Çevreyi daha az kirlettiğiniz gibi, üstüne bir de masraflarınız düşüyor. 7 kişilik bir ofiste bile sadece daha az kağıt ve toner kullanıp 6500 TL tasarruf etmek mümkün. Bazı ilave masraflarla, uzun vadede çok daha büyük tasarruflar da elde edilebiliyor.

Çalışmalarını yürütürken doğaya daha az zarar vermek isteyen ofisler, hem ekolojik fayda sağlayabiliyor, hem de maliyetlerini düşürebiliyor. WWF-Türkiye’nin Yeşil Ofis Programı’na üye ofis sayısı 75'e yükseldi. WWF-Türkiye Projeler Yönetmeni Arzu Balkuv’a, hemen her gün Yeşil Ofis olmak isteyenlerden başvuru aldıklarını belirterek "Yeşil Ofis Programı 'nın olumlu sonuçlarının görülmeye başlaması kartopu etkisi yaptı " dedi. Balkuv’a, Yeşil Ofis Programı’nın ayrıntılarını, doğaya katkısını ve uygulayıcılarına sağladığı avantajları sorduk.

Yeşil Ofis Programı nedir?

Yeşil Ofis Programı, karbon emisyonu başta olacak şekilde enerji tasarrufu, doğal kaynakların bilinçli kullanımı, atık yönetimi ve yaşam tarzının değiştirilmesi konularında bir ofisi sistematik bir şekilde değerlendirerek, nerelerde tasarruf yapılacağını belirleyerek ofislerin kendi çevre yönetim sistemini yaratmalarına olanak sağlıyor.

Yeşil Ofis Programı’na herkes üye olabilir mi?  

Yeşil Ofis Programı’na üye olabilmek için başvuruda bulunmak gerekiyor. Başvuran şirketi değerlendirirken önce doğaya duyarlı olmasını bekliyoruz. Üretim yapan firmaların ISO14001 Çevre Yönetim Sistemi veya buna muadil bir sertifikasyona sahip olması gerekiyor. Değerlendirme sonucunda uygun bulunup Yeşil Ofis Programı’na kabul edilen firmalarla bir sözleşme imzalıyoruz. Sözleşme imzalandıktan sonra birlikte çalışmaya başlıyoruz.

Neler yapıyorsunuz?

İlk önce firma içinde bir Yeşil Ofis Ekibi kuruluyor. Bu ekipte firma içindeki tüm süreçleri iyice analiz edebilmek için her departmandan temsilci bulunması çok önemli. Özellikle idari işler, muhasebe, IT, satın alma, insan kaynakları, iç iletişim, pazarlama, varsa bir çevre görevlisi ve üst yönetimden bir temsilcinin bulunmasını öneriyoruz. Yeşil Ofis Ekibi’nden o firmayı iyi anlamaya yönelik çok detaylı bir değerlendirme formunu doldurmalarını istiyoruz.

Neler var bu formda?

Yeşil Ofis Programı Başvuru Formu’nda kullanılan ofisin metrekaresinden, çalışan sayısına, ısıtma ve soğutma sisteminden su kullanımına, atık yönetiminden kağıt kullanımına, ulaşımından ofiste ne tür malzemelerin kullanıldığına, bina bakımından çevre konularında eğitimler düzenlenip düzenlenmediğine kadar birçok soru bulunuyor. Karbon ayak izini azaltmaktaki esas amaç daha az kaynağı daha verimli kullanmak. Dolayısıyla çalışan sayısına göre ne kadar metrekare alanın kullanıldığı, ne kadarlık alanda kaç kilovatsaat (kWh) elektrik kullanıldığı gibi konular, karşılaştırma yapabilmemiz ve nerelerde düzenleme yapabileceğimizi anlamamız açısından çok önemli.

Sonra nasıl bir yol izleniyor?

Yeşil Ofis Ekibi ile beraber değerlendirme sonucunun üzerinden geçtiğimizde ortaya bir aksiyon planı çıkıyor. Aksiyon planında ofisin mevcut durumu, ofiste iyileştirme yapılacak en az üç alan ve 12 aylık proje süresi sonunda ulaşılmak istenen gerçekçi rakamsal hedefler belirleniyor.

Eylem planında nelerin yer alacağı ve hedeflerin ne olacağı nasıl kararlaştırılıyor?

Yeşil Ofis Ekibi, söz konusu firmada hangi işi nasıl yaptığını en iyi bilen kişilerden oluştuğundan, nerede neyi nasıl azaltarak verimliliği sağlayacaklarını da en iyi kendileri görüyor. Biz sadece onlara yöntemi gösteriyoruz. Örneğin elektrik kullanımını azaltmak için gereksiz aydınlatmaları devre dışı bırakmak, gün ışığı alan yerlere gün ışığı sensorları bağlamak olabiliyor. Ulaşımdaki karbon salımını azaltmanın yollarından biri, kullanılan araçların rota değişikliği olabiliyor. Günlük hayatta yapabileceğimiz ve farkında olmadığımız birçok şeyi hep beraber konuşarak değiştirebiliyoruz. 12 aylık proje süresi sonunda da ofis denetimi yapılarak hedeflere ulaşıldığı takdirde Yeşil Ofis Diploması veriyoruz.

Karbon ayak izi küçülürken maliyetler de hep azalıyor mu?

Yeşil Ofis’te bazen maliyeti arttırıcı uygulamalar da gündeme gelebiliyor. Örneğin biz kağıdın ucuz olanını değil, sürdürülebilir kaynaklardan üretilmiş olanını tercih ediyoruz. O zaman da maliyet artıyor. Bunu da başka şekilde, mesela toplam kağıt tüketimini kısarak dengelemek mümkün. Örneğin dijital belgelerin çıktısı alınıyorsa, kağıtları arkalı önlü kullanma yoluna gidildiğinde uzun vadede kağıt tüketimi çok azalıyor. Mesela bir Yeşil Ofis’imiz bir yıllık sürenin sonunda, üst üste koyulduğunda 4 katlı bir apartman yüksekliğine denk gelecek oranda A4 kağıt tasarrufu yaptı. Yani kağıt kullanımını yüzde 25 azalttı. Yeşil Ofis programı sonucu davranış değişiklikleri ve küçük yatırımlarla bir değişim sağlanabileceği gibi, bazen büyük yatırımlar yapılarak zaman içinde büyük tasarruf sağlanabilir.

Yeşil Ofis programı ne zamandan beri uygulanıyor?

Yeşil Ofis Programı 1999 yılında WWF-Finlandiya tarafından başlatılan bir proje. Şehirli insanın hayatının daha çok ofislerde geçtiği düşünülerek, doğa koruma, sürdürülebilirlik ve ekolojik ayak izini azaltma konusunu ofislerde uygulayan insanların bu kültürü evlerindeki uygulamalarında da hatırlamaları ve bu şekilde toplumsallaşması düşüncesiyle geliştirildi. 2011 yılında Türkiye’ye uyarlanan Yeşil Ofis Programı’na tüm dünyada 600’den fazla ofis katılıyor. Türkiye’de ise bu sayı beş yıl içinde 75’e ulaştı. Yeşil Ofis Programı’na katılan firmalar her yıl bir araya gelerek deneyimlerini birbiriyle paylaşıyor. Bu sene de 27 Mayıs’ta bu toplantıyı gerçekleştirdik.

Toplantıda neler konuşuldu?

Bu yılki Yeşil Ofis Buluşması’nda çalışmalarını aktaran şirketlerden Viko by Panasonic, programın önerilerini yerine getirerek ofisteki kağıt tüketimini kişi başına yüzde 11, elektrik tüketimini de yüzde 7 oranında azalttıklarını belirtti. Kişi başına düşen toner kartuşu kullanımında da yine yüzde 7 azalma sağlandı. Bir başka Yeşil Ofis üyesi PepsiCo’da genel merkez çalışanlarının sahiplenmesi ve katkısı ile yapılan çalışmaların sonucunda kişi başı enerji tüketiminde yüzde 7, su tüketiminde yüzde 9 tasarruf sağlandığını ve bunun yanı sıra Nisan 2016 sonuna kadar yaklaşık 3 ton yemekhane atığını sokak hayvanlarına ulaştırdığından bahsetti. Artemis Arıtım ise Yeşil Ofis Programı’yla şirket çalışanlarını motive ettiklerini ve birçok alanda tasarruf sağladıklarını söyledi.

Son 5 yılda başarı hikayesi yazan Yeşil Ofis'ler

- Bir Yeşil Ofis, çalışanların kullandığı servislerin rota optimizasyonu sayesinde yüzde 20 daha az yol kat etmesini sağlayıp çalışan memnuniyetini artırdı. Yılda 83280 km mesafelik tasarruf sayesinde, ortalama 500 ağacın temizleyebileceği kadar karbon salımı da durdurulmuş oldu.

- Sadece 7 kişiden oluşan bir Yeşil Ofis,  aldığı çeşitli önlemler sayesinde bir yıl içinde kağıt, toner ve kırtasiye masrafından 6.500 TL tasarruf etti.

- Başka bir Yeşil Ofis, sadece ofis tuvaletlerinde kullandığı rezervuar tank kapasitelerini düşürerek bir yılda yaklaşık 540.000 litre, yani bir Olimpik yüzme havuzunun beşte biri kadar su tasarruf etti.

- Maslak Plaza'daki bir Yeşil Ofis, plazadaki asansör önü aydınlatmaların armatür cinsini ve yerini değiştirerek, 6 ayda toplam 118.366 kWh elektrik tasarrufu sağladı. Bu rakam, 4 kişilik bir ailenin yaklaşık 43 yıllık elektrik giderine denk geliyor.

- Bir Yeşil Ofis, yılda 8.800 adet 1,5 lt'lik pet şişe atığından tasarruf ederek toplam yaklaşık 260 kg pet atık azaltımı sağladı. 

Müge BEKAROĞLU OKAN 

Önceki ve Sonraki Haberler