1. YAZARLAR

  2. Hasan YİĞİT

  3. Hayaller diyarı GES
Hasan YİĞİT

Hasan YİĞİT

Yazarın Tüm Yazıları >

Hayaller diyarı GES

Eskiden güneş enerjisi santrallerine ilişkin en çok sorulan sorular listesi kısaydı.

Bir güneş santrali nasıl kurulabilir?

GES’ler kendisini kaç yılda amorti edebilir?

Yatırımlar gündemde olduğu sürece bu sorular sorulmaya da devam edecek.

Ama son dönemde en çok sorulan sorular listesine yenileri eklendi. Bunlardan biri de 10 yıl süreyle devlet tarafından satın alım garantisiyle desteklenen lisanssız santrallerin, bu sürenin bitiminden sonra ne olacağı sorusu...

Bu sorunun sorulması da normal. Çünkü yatırımcı, koyacağı parayı10 yıl ya da daha kısa sürede geri alacağını düşünse de, bu sürenin uzaması riskini de düşünmeden edemiyor.

Beni şaşırtan ise şey bu sorulara cevap arayanlara, 10’ncu yıldan sonra ne olacağı konusunda hayal satılmaya çalışılması.

Bu konu ile ilgili olarak geçen yıl “Beş yıl önce on yıl sonra” başlıklı bir yazı yazdıydım. O yazımda lisanssız GES’lerde 10’ncu yıldan sonrasının büyük belirsizlik içerdiğinden söz etmiştim. Bugün, o yazıdan tam 7 ay sonra, içinde küresel solar pazarında ve Türkiye pazarında yaşanan bazı gelişmelere bir bakalım.

Küresel pazardaki gelişmeler:    

a) Almanya’da GES ihalesinde fiyatlar 6,49 €cent/kWh a kadar düştü

b) Dubai’de rekor fiyat PPA anlaşması yapıldı: 2,99 $cent/kWh

c) Danimarka GES başvurularını durdurdu

d) Çoğu ülkeler (Çin ve Hindistan dahil) Feed-in Tarif’ten ihale usulüne dönüyor

e) Almanya’da EEG 2016’da (Yenilenebilir Yasası 2016) 750 kW’den büyük bütün GES projelerine (Arazi ve Çatı) ihaleyle izin verilmesi düşünülüyor.

Türkiye’deki gelişmeler:

a) Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, geçenlerde güneş lisanslarının ihale yoluyla en ucuz elektrik satış yapan projeye verileceğini açıkladı.

b) TEİAŞ son aylarda LÜY ile ilgili yeni kapasite açıklamadı ve yeni çağrı mektupları dağıtılmadı.

c) LÜY’de yapılan bazı değişikliler.

Şimdi kendimizi bir yatırımcı yerine koyarak bir hesaplama yapmaya çalışalım. Kaliteli malzeme kullanılarak 1 MW’lik bir GES’in kurulum maliyeti ürün, trafo, enerji iletim hattı, proje maliyeti vs. ile yaklaşık 1.200.000 Euro / 1.350.000 $.

Şimdi güney kesimlerdeki 1 MW’lik GES’in yılda ortalama 1.700.000 kWh ürettiğini ön görürsek 13,3 $cent/kWh satış fiyatından 226.000 dolar yıllık gelirimiz olacak.

Sigorta, bakım, TEDAŞ hat kullanım bedeli, idari giderler vs. olarak yıllık 25 bin doları düşelim. Ara toplam olarak elimizde 200 bin dolarlık bir net gelir kalır.

Şimdi çoğunun hesabında olmayan bir de “devlet baba” var. Devlet Baba da bir gelir vergisi isteyecek. Muhasebe tekniği olarak bir GES 10 yılık olarak hesaplanmakta. Devlet bunu dolar değil TL olarak hesaplayınca ilk yıl 250 bin TL civarında bir gelirin vergilenmesi gerekecek ki bu da 65 bin TL civarında bir tutarın gelir vergisi olarak devlete ödenmesi demek.

İlk yıl için 20-25 bin dolar arasında bir rakam gelirden düşülecek. Bunu da hesabımıza koyduğumuz an ilk 10 yıl’da 180 bin dolar civarında bir yıllık gelir kalır geriye. Bu da, dış finansmansız 7 yılık bir amortisman süresine denk geliyor. Yani söz konusu GES, yatırılan parayı bu kadar sürede geri ödeyecek.

Enerji yatırımları için 7 yıl amortisman süresi çok uygun. Yalnız şimdi esas olaya gelelim. Vergiler 10 yıl sorunsuz şekilde Devlet Baba’ya ödenecek. 11’nci yıl geldiği an, son küresel ve Türkiye’deki gelişmelere mantıklı (1=True / 0=False olarak) baktığımız an LÜY kapsamında kendisi tüketemeyen “1 Ampül ile 1 MW” GES kuran yatırımcılar için durum çok pembe gözükmüyor. Daha doğrusu kara günler gelecek de denilebilir.

2025 yıllarında güneşten üretilen elektriğin satış fiyatları kWh başına 3 $cent civarında olacağını şimdiki küresel ve Türkiye pazarındaki piyasa davul zurna ile bağırmakta. Ben santralımı 10’uncu yıldan sonra üçüncü bir şahsa satarım veya kiralarım derseniz, o yıllarda çıkan son teknoloji ile sizin projenin değerinin hangi seviyede olacağını salim kafayla bir kere daha düşünün. Elimizdeki varlığın değeri artan tek kısmı arsa bedeli olur. O da arazi size ait ise işinize yarar. Eskimiş ekipman, geri kalmış teknoloji ile eliniz böğrünüzde öylece kalakalırsınız.

Ayrıca benim şahsi öngörülerim ve altıncı hissim şimdiye kadar beni yanıltmamıştır. En geç 2018 yılından sonraki LÜY kapsamındaki GES projelerin kWh başına Feed-in Tarif rakamı da bugünkünün epey altına çekilebilecektir. Ben diyeyim 8-9 dolar/cent, siz deyin 6-7 dolar/cent. Hadi ortalayalım, 7-8 dolar/cent  diyelim. Öz tüketim noktası olmayan LÜY kapsamında GES proje yapmak isteyenlerin projelerini tekrar masaya yatırıp, hesaplamalarını yeni baştan yapmalarını tavsiye ederim.

Şimdi tüm bunları yazdıktan sonra gelebilecek soruları da görüyorum. 350 MW kurulu GES mevcut, kazanç yoksa neden kuruyorlar? Bu soruda bir doğruluk payı var! Kazananlar kim, ilk başta yurtdışı modül üreticileri, modüllerini satmış oluyorlar.

İyi incelenince bazı GES’lere yatırım yapan şirketlerin arkasında yurtdışı modül üreticilerin de ortak olduğu görülür. İkincisi Bölgesel Dağıtım Şirketlerin direk veya indirek olarak ellerinde bulunan GES projeleri, bunlar santralin parası ödendikten sonra bedavaya ürettikleri elektriği son kullanıcıya rahatça perakende fiyattan satabilecek olanlar.

Ve üçüncü kazançlı gurup da kendi tükettikleri elektriği güneş’ten üreten ticari ve bireysel kullanıcılar. Bunlar için gelecek yıllardaki elektrik zammı vız gelecek.

Bu üç gurubun içine girmiyorsanız “Beş Yıl Önce On Yıl Sonra” yazımda belirttiğim gibi bir deyim kullanmak istiyorum affınıza sığınarak. Daha fazlasını isteyen "avucunu yalar". Bırakın tesisiniz kendini amorti ettikten sonra zengin olmayı, koyduğunuz paranın üzerine bir bardak soğuk su içmek zorunda da kalabilirsiniz.

Alman Yazar Bertold Brecht’in olayların sonu gelmeden kısa romanlarını bitirmesi gibi, ben de bu seferlik burada noktamı koyacağım. Öğrencilik yıllarımda Almanca Edebiyat öğretmenimiz bize yazarın o bitiş noktasından sonra ne yazabileceğini ve düşündüğünü bize ödev olarak verirdi.

Yukarıda özünü ettiğimiz gelişmelerin sonuçlarının neler olabileceği konusunda kafa yorup karar vermeyi siz okuyuculara bırakıyorum. Benden bu seferlik bu kadar. 

Önceki ve Sonraki Yazılar