1. HABERLER

  2. YENİLENEBİLİR

  3. JEOTERMAL

  4. JESDER: Jeotermal sondajları vergisiz yakıtla desteklenmeli

JESDER: Jeotermal sondajları vergisiz yakıtla desteklenmeli

Enerji Günlüğü - JESDER Başkanı Ufuk Şentürk, jeotermal kaynak aramalarında sondaj maliyetlerinin arttığını ve bu sondajlarda kullanılan akaryakıtın...

JESDER: Jeotermal sondajları vergisiz yakıtla desteklenmeli

Enerji Günlüğü - JESDER Başkanı Ufuk Şentürk, jeotermal kaynak aramalarında sondaj maliyetlerinin arttığını ve bu sondajlarda kullanılan akaryakıtın ÖTV ve KDV’den muaf tutulmasını istedi. 

Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk, MTA tarafından keşfi yapılarak yatırımcılara devredilen ve yeni keşfedilen sahalarda 3000 metrenin altına inmek zorunda kaldıklarını ve bu nedenle jeotermal kaynağa erişmenin maliyetlerin arttığını belirtti. Şentürk, jeotermal arama ve sondajlarının desteklenmediğini vurgulayarak, "Petrol sondajlarında kullanılan akaryakıt, ÖTV ve KDV’den muaf tutuluyor. Bu uygulamanın yerli, temiz ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı olan jeotermal aramalarında da geçerli olmasını istiyoruz" dedi.

DEVLET DESTEKLERİ KRİTİK ÖNEMDE

Jeotermal enerjinin milli, sürdürülebilir ve karbon emisyonu çok düşük niteliğine dikkat çeken Ufuk Şentürk, "Fakat diğer yenilenebilir enerjilerden farklı olarak, keşfi ve işletilmesinin çeşitli risk ve zorlukları bulunuyor. Bu nedenle devlet destekleri kritik önem taşıyor” dedi. Jeotermal enerjinin en maliyetli ve riskli kısmı olan arama ve sondaj aşamasının desteklenmediğini hatırlatan Şentürk, buna karşılık bir fosil enerji kaynağı olan petrolün sondajında kullanılan akaryakıtın ÖTV ve KDV’den muaf tutulduğunu vurguladı. 

Jeotermal yatırımların geri dönüş sürelerinin, kuyuların derinleşmesi, keşif riski ve maliyetlerin artmasıyla ülkemiz için dünya ortalamalarının üzerinde olduğunu belirten Şentürk şöyle konuştu: "Geçmişte kuyu derinlikleri 1000 - 1500 metre arasındayken yatırım 7-8 yılda kendini amorti ediyordu. Şu anda arama yaptığımız MTA tarafından devredilen ve yeni keşfedilen sahalarda yatırımcılarımız tarafından açılan sondajlarda derinlikler 3000 metrenin üzerine çıkmıştır. Bu nedenle maliyetlerimiz ve risklerimiz arttı. Jeotermal yatırımların en maliyetli kısmı araştırma faaliyetleri. Maalesef bu kısımla ilgili hiçbir teşvik mekanizması yok."

Jeotermal kuyulardan elde edilen enerjinin ısıl eşdeğerinin petrol kuyularından daha fazla olduğunu kaydeden Şentürk, "Örneğin jeotermal bir kuyudan elde edilen elektrik enerjisi 4 MW ise aynı yöntem ve maliyet ile açılan bir petrol sondajından elde edilen petrolden aynı elektrik eşdeğer gücü elde edemiyorsunuz. Üstelik jeotermal, yenilenebilir ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı. Oysa petrol tükenebilir bir kaynak. Jeotermal Kaynaklarımız ülkemiz için petrol kadar değerli bir kaynaktır ve faydalanma alanları petrolden çok daha fazladır. Son dönemlerde Jeotermal Santral Yatırımcıları Jeotermal Kaynaklardan maden ve mineral elde edilmesi konusunda çalışmalar yürütmektedir. Bu faktörler göz önünde bulundurularak sondajda kullanılan yakıta ÖTV ve KDV istisnası desteği jeotermal yatırımcılarına da verilmeli" diye konuştu.

 
Önceki ve Sonraki Haberler