Enerji Günlüğü - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kuzey Irak'taki Kürt petrolünün Türkiye üzerinden uluslararası piyasalara aktarılmasını Irak Anayasası'na aykırı ve "hukuksuz" olarak niteledi. Bu uygulamanın Türkiye'nin enerji tedarik ettiği ülkelerde "tehdit algısı" yarattığını da iddia eden CHP Lideri, Türkiye'de "enerji kaynağı yetersiz" algısının temelsiz olduğunu da ifade ederek "Maharet bunları değerlendirebilmekte" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Enerji Komisyonu tarafından hazırlanan CHP Enerji Raporu yayınlandı. Raporda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Enerji Politikası başlıklı bir sunuş yazısı yer aldı.
Enerji kaynaklarına ve bu kaynaklardan elde edilen enerjiye erişimi, ülkelerin gelişim düzeylerini olduğu kadar, ekonomik ve ulusal güvenliklerini de doğrudan etkileyen yaşamsal bir olgu olarak değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Güvenilir ve çeşitlendirilmiş kaynaklardan; zamanında, yeterli, kesintisiz, temiz, kaliteli, verimli ve ödenebilir enerjiye erişebilmek, her yurttaş için, su ve havaya erişim kadar yaşamsal bir gereksinim ve temel bir haktır" dedi.
CHP'nin sadece bugün yaşayanları değil, gelecektekini de düşünerek planlanan, insan ve çevre odaklı sürdürülebilir bir enerji politikasına sahip olduklarının altını çizen Kılıçdaroğlu şunları ifade etti:
"Enerji politikaları, ülkelerin ekonomik güvenliklerini olduğu kadar, genel güvenliklerini ve dış politikadaki hareket alanlarını da doğrudan belirlemektedir. Ülkemiz, yıllardır ısrarla sürdürülen yanlış politikaların sonucunda; enerjide % 72 oranında dışa bağımlı bir ülke konumuna getirilmiştir. Enerjide dışa bağımlılık oranı, 2000 yılında % 67, 1990 yılında ise % 52’ydi. Görüldüğü gibi, mevcut politikaların sürdürülmesi halinde, enerjide dışa bağımlılığımız hızla artma eğilimindedir. Elektrik tüketiminde dışa bağımlılık oranımız ise yaklaşık % 60’dır. Elektrik alt sektöründe, tamamına yakını (% 98) ithal edilmekte olan doğal gaza % 45 oranında pay verilmesi bir diğer temel sorundur. Bu hatalı uygulamalar sonucunda her yıl artan ithalat faturamızın dörtte biri, enerji kaynakları ithalatına ödenir hale gelmiştir. Bu durum sürdürülebilir değildir."
ENERJİ ALDIĞIMIZ ÜLKELERDE RİSK ALGISI
Türkiye'nin 2013'deki toplam petrol ithalatının yüzde 68’ini 3 ülkeden (Irak, İran ve Rusya Federasyonu) yaptığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Doğal gaz ithalatımızın ise toplam yüzde 77’si Rusya Federasyonu ve İran’dan yapılmıştır. Ancak enerji kaynakları ithalatımızda büyük ağırlık taşıyan ülkelerde tehdit algısı yaratan mevcut dış politika, ülkemizin enerji güvenliği için büyük risk oluşturmaktadır" dedi.
"KÜRT PETROLÜ'NÜN SATIŞI HUKUKSUZ"
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Kürt petrolünün Bağdat'ın muhalefetine rağmen Türkiye (Ceyhan) üzerinden dünya pazarlarına ulaştırılmasını "hukuksuz" olarak niteledi. Kılıçdaroğlu şu görüşleri ifade etti:
"Türkiye'de konuşlandırılan Patriot füzeleri ve füze kalkanı gibi uygulamaların yanı sıra; Irak’ın iç işlerine müdahale, Irak Anayasası’na göre tüm Irak halkına ait petrolün, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimle işbirliği yaparak hukuksuz biçimde pazarlanması ve Suriye’ye yönelik saldırgan politika; gerek Irak ve İran, gerekse Rusya Federasyonu açısından tehdit algılaması yaratmaktadır. Dış politikanın bu maceracı çizgisi, enerji politikamızı ve dolayısıyla enerji güvenliğimizi tehdit etmektedir. Bu sakıncalı anlayış, bir an önce terk edilmelidir."
BÜTÜNLEŞİK ENERJİ POLİTİKASI
Enerji politikasının; dış politika, güvenlik politikası, sanayi ve tarım politikaları, ulaştırma politikası, ekonomi politikası, eğitim politikası ve çevre politikasıyla bir arada (bütünleşik) biçimde planlanması gerektiğini vurgulayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Ülkenin enerji kaynakları potansiyeli doğru belirlenmeli; yerli ve temiz kaynaklar en uygun oranda kullanılmalı" dedi.
KAYNAK ÇEŞİTLİLİĞİ SAĞLANSIN
Kemal Kılıçdaroğlu, enerji ithalatının zorunlu olduğu durumlarda mutlaka kaynak ve güzergâh çeşitliliği sağlanması gerektiğini vurguladı. CHP Lideri "Özellikle elektrik alt sektöründe planlama; olmazsa olmaz bir gerekliliktir" ifadelerini kullandı.
GERÇEKÇİ TALEP TAHMİNİ LAZIM
Genç ve dinamik nüfusuyla, hızla büyüyen bir ülke konumundaki Türkiye'de ekonomik büyümeye paralel enerji/elektrik talebinin de hızla artmasının doğal olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Ancak talep tahminlerinin gerçekçi olması ve sınırlı kaynaklarımızın sorumsuzca harcanmaması gerekir. Enerji; üretiminden iletimine, dönüşümünden tüketimine kadar her aşamada verimli kullanılmalıdır" görüşünü dile getirdi.
Ülkemizdeki enerji yoğunluğu, OECD ortalamasının önemli oranda üzerindedir. Bunun anlamı, birim ekonomik değer yaratabilmek için harcanan enerji miktarının yüksek olmasıdır. Ülkemizin böyle bir lüksü yoktur.
KAYNAK YETERSİZLİĞİ SAVI TEMELSİZ
Türkiye'nin tükettiği enerjinin yüzde 72’sini ithalatla karşılamasının enerji kaynaklarının yetersizliğinden kaynaklanmadığını savunan Kılıçdaroğlu şöyle dedi:
"Ülkemizin enerji kaynaklarının yetersiz olduğu” savı, temeli olmayan bir savdır. Türkiye’nin karasal alanları, sondajlı aramalar bakımından % 20, denizleri ise sadece % 1 oranında aranabilmiştir. Kömür aramaları da henüz çok yetersizdir. Zengin hidroelektrik kaynaklarımız, son yıllarda eko sistemi dikkate almayan hoyrat yatırımlara izin verilmesi ve buna karşı oluşan haklı tepkiler nedeniyle, sağlıklı olarak devreye alınamamaktadır. Türkiye’nin başta güneş ve rüzgâr olmak üzere, jeotermal, biyoyakıt gibi yenilenebilir ve temiz yerli kaynakları, önümüzdeki yıllarda hızlı bir büyüme oranına rahatça yetecek zenginliktedir; ancak büyük oranda devreye alınmamış durumdadır."
760 MİLYAR KWh'LIK İLAVE POTANSİYEL
Türkiye'nin 2013 yılında yaklaşık 245 milyar kilovat-saat elektrik tükettiğini belirten Kılıçdaroğlu, buna karşılık henüz devreye alınamamış yerli kaynaklar toplamının yaklaşık 760 milyar kilovat-saatlik ilave bir potansiyel taşıdığını vurguladı. Mevcut santrallarda yapılacak iyileştirmeler ve enerji yoğunluğunu azaltacak (enerji verimliliğini arttıracak) politikalarla, bu ilave potansiyelin yaklaşık 840 milyar kilovat-saate ulaştığını da ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu veriler ışığında, Türkiye’nin enerji kaynakları yetersizdir iddiası; bilgisizlikten değilse, art niyetten kaynaklanan bir aldatmacadır" dedi.
YERLİ ENERJİ EKİPMANLARI ÖNEMLİ
Türkiye'nin yerli ve özellikle yenilenebilir kaynaklar bakımından son derece zengin bir ülke olduğunu belirten Kılıçdaroğlu "Maharet, bu kaynakların mümkün olan en temiz, en verimli ve gelişmiş teknolojilerle, olabildiğince yerli mühendislik, işçilik, müteahhitlik katkısıyla devreye alınabilmesindedir" ifadesini kullandı ve şöyle devam etti:
"Ülkemiz, enerji alanında yetişmiş insan kaynakları bakımından da çok şanslıdır. Yandaşların kayırılmadığı, sektörün yönetimi kademelerinde liyakat ve birikimin değer bulacağı bir yönetim anlayışıyla; enerji sektörü, cari açık kaynağı olmaktan çıkarılıp, ülke ekonomisini gönendiren bir konuma ulaşabilecektir. Enerji ekipmanlarının yurt içinde üretimi, enerji politikamızın bir diğer köşe taşıdır. Bu alanda devletin yol göstericiliği ve gerçekçi teşvik politikaları çerçevesinde, üniversiteler, özel sektör ve kamu sektörü işbirliği ile önce ülkemizde, daha sonra bölgemizde söz sahibi olmamız hedeflenecektir. Yalnız ve ancak enerji ekipmanlarının yerli üretimi ile enerjide dışa bağımlılığın azaltılması mümkündür. Sadece kaynak sahibi olmak, bağımlılığın ortadan kaldırılabilmesi için yeterli değildir."
CHP'NİN ENERJİ POLİTİKASI VAR
CHP Enerji Politikası Raporu'nun Türkiye'de daha bağımsız, daha temiz, daha verimli ve sürdürülebilir bir enerji politikası seçeneği olduğunu ortaya koyduğunu kaydeden CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Enerji sektörümüzün tüm temel alt sektörlerine yönelik, makro politika değerlendirmelerini ve çözüm önerilerini sunmaktadır. Bu rapor, (CHP’nin 'enerji' politikası yok) diyenlere de kanımızca, anlamlı bir yanıt olmaktadır. Ve görüleceği gibi, CHP’de enerji var sloganı, son derece yerinde bir slogandır" dedi.
RESMİ PARTİ BELGESİ
Kılıçdaroğlu, enerji ile ilgili meslek odalarının, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin ve uzmanların katkılarıyla CHP Enerji Komisyonu tarafından hazırlanan CHP Enerji Raporu'nun parti belgesi olarak benimsendiğini vurguladı.
