MEHMET KARA - ÖZEL RÖPORTAJ
Türkiye, Avrupa’nın en büyük elektrik iletim ve dağıtım şebekelerinden birine sahip. Hızla büyüyen yapısıyla da bu alana yönelik teknoloji ve yenilikler için bir laboratuvar niteliğinde. Bu özelliği sayesinde enerji ekipman ve çözümleri geliştiren oyuncular, bunları test etme ve uygulama imkânı bulurken, edindikleri entelektüel birikim ile ürünlerini ihraç eder hale gelebiliyor. Bu oyunculardan biri de küresel teknoloji devlerinden Siemens’in Türkiye’deki operasyonu.
Siemens Türkiye, çeyrek yüzyılı aşkın bir süredir Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’ne (OSB) elektrik iletim ve dağıtım altyapısı konusunda destek sağlıyor. Ancak bu destek, basit bir ticari al-ver ilişkisinin çok ötesine geçmiş durumda. Siemens Türkiye, sahaya yönelik çalışmaları sayesinde geliştirdiği mühendislik becerilerini ve çözümlerini, gerek ülke içinde gerek ülke dışında sektörün hizmetine sunma imkânı elde etmiş durumda.
Siemens Türkiye Siemens Türkiye Elektrik ve Otomasyon Ülke Yöneticisi Cengiz Bozbey ve Gaziantep OSB Enerji Müdürü Alper Yanıç, Enerji Günlüğü’nün sorularını cevapladı. Yanıç ve Bozbey, geçmişi uzun yıllara dayanın bu iş birliğinin iki tarafa neler kattığını anlattı.
EN FAZLA ENERJİ TÜKETEN OSB
Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Enerji Müdürü Alper Yanıç’ın verdiği bilgiye göre, Türkiye’de halen anlık enerji tüketiminin yüzde 3’ünü tüketen Gaziantep OSB’nin, tüm OSB’lerin tüketimi içindeki payı ise yüzde 15. Türkiye’nin en fazla enerji tüketen OSB’si konumundaki Gaziantep OSB’nin anlık olarak sistemden 800 megavatlık (MW) bir enerji çekişi var. Bu kapasite, 1965 yılında kurulan OSB’deki 2.000’e yakın katılımcının ihtiyacını karşılıyor.
Enerji altyapısını geliştirmenin OSB’ler için önemini anlatan Yanıç, “Bir sanayici küçük bir güçle işe başlayıp daha sonrasında çok büyük güçlere ulaşabiliyor. Gaziantep OSB’de çok önemli örnekleri var. O yüzden biz kesintisiz enerji sağlayabilirsek, sanayici de yatırımına devam edebiliyor. Yani enerjiyi ve suyu tedarik ederek sanayicinin daha büyük, daha farklı hayaller kurabilmesini sağlıyoruz” dedi.
ARIZA SAYISINI AZALTMANIN ÖNEMİ
Alper Yanıç, Gaziantep OSB’nin, verimli, kesintisiz ve sürekli enerji tedariki için gereken sağlıklı şebeke yönetimini nasıl gerçekleştirdiği sorusu üzerine şunları söyledi:
“Siz sahaya ne kadar hakimseniz bu işi o kadar hızlı çözebiliyorsunuz. Sahadaki bilginin doğru taşınması, sonra da o bilginin doğru değerlendirilmesi önemli. Siemens’in çözümleriyle bu sahadaki sistemin kendi içinde karar verebilmesini sağlamış olduk. Bir sonraki adımda ise arıza sayısını azaltmaya odaklandık. Şebekeyi çalıştırıp uzaktan takip ettik ama arızaları nasıl minimize ederiz diye baktık. Yeni teknolojik yatırımlarla sistemi revize edip sürdürülebilirliğini sağlamaya çalıştık.”
Siemens Türkiye Siemens Türkiye Elektrik ve Otomasyon Ülke Yöneticisi Cengiz Bozbey ise OSB’lerin kesintisiz, makul fiyatlı ve sürdürülebilir enerji ihtiyacını karşılamaları için geliştirdikleri çözümlere ilişkin soru üzerine, Gaziantep OSB’ye teşekkür ederek söze başladı. 2002 yılında Gaziantep OSB’ye ilk gelişinde, başka bölgelerdekinin aksine mütevazı bir yönetim binası ile karşılaştığını anlatan Bozbey “Türkiye’de birçok OSB gezdik, hepsinin şaşaalı girişleri var. Değiştirmeyi düşünmüyor musunuz diye sordum. Şimdiki OSB Genel Müdürü olan Cengiz Şimşek dedi ki, (Buraya bir panjur lazım denildiğinde bile uzun uzun düşünüyoruz, almıyoruz, sanayicimizi daha rekabetçi kılabiliriz diye o parayı da yatırıma katıyoruz). Antep ruhu böyle, Antep böyle büyüdü. Antep bizi de böyle büyüttü aslında, Siemens olarak bize çok şey kattı. Biz ilk teknik denemelerimizin hepsini aslında Antep’te onlarla beraber yaptık.”
ANTEPLİ’NİN BÜYÜME VİZYONU
Gaziantep OSB’nin vizyonunun da Siemens Türkiye ekibini olumlu yönde etkilediğini anlatan Cengiz Bozbey şunları söyledi:
“2002 yılında Gaziantep OSB’den bize bir proje geldi. Proje 450 MW’a göre tasarlanmıştı. (Herhalde bir yanlışlık var, olsa olsa 45 megavattır burası) diye düşündük. (Yok) dediler, (doğru o rakam, 450 MW.) Bugün Antep OSB’nin anlık tüketimi 800 MW. Konuştuğumuz tarih tam 23 yıl öncesi. Vizyon bu. Böyle bir vizyonla çalışmak bize de vizyon katıyor. O vizyonun gereği için sadece elinizdeki mevcut teknolojileri kullanmak yetmez. Bunun ötesinde bir şey yapmanız lazım. Onun ötesi de dijital dünyada test ettiğiniz çözümlerin gerçek dünyada sağlamasını ortaya koymak. Bunu yaptığınız noktada da zaten başarılı oluyorsunuz.”
ELİNİZDEKİ İLE YETİNMEMEK
Gaziantep OSB 55 kilometreden devasa borularla bir su getirmeye karar verince, kurulacak boru hattı üzerindeki beş pompa merkezi için elektrik ihtiyacı ortaya çıktığını anlatan Bozbey, “Ama trafo merkezi hemen dibinde değil. Ve aradaki mesafede bir gerilim düşümü oluşacak. Arkadaşlarımız o gerilim düşümüyle sistemin ayakta kalıp kalamayacağını simüle ettiler, çıkan değer neyse şu an fiiliyatta da aynısı var. Geleceği göremeyebiliriz ama öngörebiliriz. Öngörmek için de elimizde zaten aracımız ve gerecimiz var. Önemli nokta araç ve gereç dışında o tecrübeli insan kaynağını da işin içerisine katabilmek. Bu sayede oluyor bu işler” diye konuştu.
DÜNYADA BİR İLK: YAZILIM İLE BARA KORUMA
Dünyada elektrik şebekelerinde en zor koruma tekniğinin bara koruma sistemi olduğunu ve bunun için çok büyük, çok pahalı röleler kullanıldığını belirten Bozbey, “Biz dünyada ilk defa IEC 61850 protokolünü kullanarak, yani bir donanım (hardware) olmadan, yazılımsal olarak bir bara koruma sistemi çalıştırdık. Bu muazzam bir dönüşüm oldu ve ondan sonra birçok OSB’de bu kopyalandı” dedi.
Yazılımsal bara koruma sisteminin 2004 ve 2006 yılı arasında birkaç versiyon olarak çıktığını anlatan Bozbey, bunun dünyadaki en büyük uygulama alanının da yine Gaziantep OSB olduğunu kaydetti. Cengiz Bozbey, Gaziantep OSB ile başka yeni ilklere imza atmaya da hazırlandıklarının müjdesini verdi:
“Bu sene de beraber yürüteceğimiz bir projede, ilk defa gaz izoleli ve hava izoleli panolar aynı projenin içerisinde, aynı dağıtım merkezinin içerisinde kullanılacak. Hibrit çözümler de gelişti. Yani sürekli biz bir şeyler öğrendik.”
AMAN ELEKTKRİK GÖZ KIRPMASIN
Üretim teknolojilerindeki gelişimin, elektrik iletim ve dağıtım teknolojisini de geliştirme ihtiyacı ortaya çıkardığını anlatan Cengiz Bozbey şunları söyledi:
“Göz kırpma dediğimiz, hani ışıklar böyle gidip geliyor ya, aslında enerji kesilmiyor fakat 36 kilovoltun altındaki alçak gerilimde bütün kontaktörler kendilerini bırakıyor, makineler duruyor. Enerjiniz gitmiyor ama aslında gidiyor. Bizim yakalamak istediğimiz nokta, artık o göz kırpmalar olmasın. Artık konuştuğumuz konu enerjinin kesintisi değil. O zaten olması gereken. Biz onun üstünü konuşuyoruz. Çünkü imalat sanayinde kullanılan ekipmanlar çok hassas. Artık eskisi gibi değil. Onlara ayak uydurmanız lazım. Elektrik şebekenizin de buna uygun bir kalitede olması lazım.”
MÜHENDİSLİK HUB’I TÜRKİYE
Cengiz Bozbey, Siemens Türkiye’nin elde ettiği en önemli kazanımın “insan fikrini, insan zekasını yurt dışına göndermek” olduğunu belirtti ve şöyle devam etti:
“Burada uyguladığımız o yöntemlerle otomasyon sistemleri, yük atma sistemleri, işte energy management dediğimiz sistemler sayesinde Türkiye’deki mühendislik grubu bir HUB oldu. Dünyanın neresinde bir desteğe ihtiyaç duyulsa buradaki ekip onu yapıyor. Türk mühendisleri yapıyor.”
ENTELEKTÜEL SERMAYENİN ÖNEMİ
Herhangi bir fabrikanın başka bir ülkede de kurulabileceğini ama önemli olanın onu işletecek insan kaynağı ve entelektüel birikim olduğunu vurgulayan Cengiz Bozbey şöyle konuştu:
“Bizde bu insan gücü olduğu müddetçe, bence biz dünyanın her yerine, her şeyi satabilir noktadayız, biz bunu elde ettik. Nasıl elde ettik? Gaziantep, OSB gibi bir partner ile. Arı gibiyiz. Her çiçekten farklı bir polen alıp aslında o balı ortaya koyuyoruz ve bilmediğimizin üzerine bildiğimizi koyarak başka bir çiçeğe doğru gidiyoruz. Bütün dünyaya hizmet veren bir grup haline geldik Siemens Türkiye olarak. O yüzden de Antep OSB başta olmak üzere katkısı olan tüm partnerlerimize teşekkür ediyorum.”
Mehmet KARA - Enerji Günlüğü / İSTANBUL