Ataseven: Rüzgârın önünü açın hedefi 12`den vuralım

Enerji Günlüğü - Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, mevcut şartlarda 2023'te 20 bin MW'lik rüzgâr santrali kurulu...

Enerji Günlüğü - Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, mevcut şartlarda 2023'te 20 bin MW'lik rüzgâr santrali kurulu gücü hedefinin ancak yarısına ulaşılabileceğini söyledi. Ataseven, gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılırsa hedefe ulaşılabileceğini belirtti.

Türkiye'de 1990'larda başlayan, 2000'li yıllarda artan rüzgâr enerji santrali (RES) yatırımları, tüm çabalara rağmen istenilen seviyeye ve hıza ulaşabilmiş değil. Bunun önünde mevzuat ve uygulamadan kaynaklanan kimi güçlükler var. İnşaat, orman ve imar izin süreçlerindeki tıkanmalar, çok sayıda lisanslanmış RES projesini lisans iptaliyle karşı karşıya bıraktı. Mevcut ve potansiyel yatırımcıların gözü, bu sorunun aşılmasını sağlayacak adımlar atması beklenen Meclis'te. Ayrıca rüzgârdan elektrik üretimini cazip kılacak adımlar da bekleniyor.

TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, DÜNYA Gazetesi'nin rüzgâr yatırımlarının durumuna, önündeki engellere ve çözüm önerilerine ilişkin sorularını cevapladı.

Rüzgâr yatırımlarının durumu nedir?

2013 yılı sonu itibariyle baktığımızda (henüz 2014’ün ilk yarıyıl verileri hazırlanıyor) çeşitli illerde 75 rüzgâr santraliyle 2.958 MW kurulu gücümüz mevcut. İşletmedeki santraller yaklaşık 70’e yakın firma tarafından işletiliyor.

İnşa ve lisanslanma aşamasındakiler?

Lisanslamalara baktığımızda 5.776 MW’lık lisanslanmış RES projesi söz konusu... İnşaa halindekiler 980 MW civarında. İşletmedeki RES’lerin yüzde 41’e yakını Ege Bölgesi'nde, yüzde 36’ya yakını da Marmara bölgesinde bulunuyor.

Yeni projeler hangi hızla hayata geçiriliyor?

İnşa halindeki projelere baktığımızda, rüzgâr enerjisi alanında bu yılın sonuna kadar toplam kurulu gücümüzün 3.800-4.000 MW düzeyine çıkacağını öngörüyoruz. Bu arada, 2015 yılının Nisan ayında yeni rüzgâr lisansı başvuruları da kabul edilecek.

2023 yılı için belirlenen 20 bin MW'lik rüzgâr kurulu gücü hedefi gerçekçi mi?

TÜREB’in hazırladığı yol haritasında da belirttik. Yaptığımız projeksiyona göre, mevcut koşullar devam ederse, 2023 yılında 10.620 MW civarında kurulu güce ulaşabiliyoruz. Ancak farklı düzenlemeler ve mevzuat değişiklikleri yapılırsa 20.000 MW’lık hedefi gerçekleştirebiliriz.

Bunu sağlayacak şartlar var mı?

Ülkemizin rüzgâr potansiyeli yüksek. Bu potansiyeli değerlendirebilecek her türlü altyapıya sahibiz. Sadece sektördeki hızlı ilerleyişi sağlayabilmek adına mevzuat değişikliklerine ihtiyacımız var. Bunu sağladığımızda hedefe rahatlıkla ulaşabileceğimizi düşünüyoruz.

Rüzgârın önündeki engeller ve çözüm önerileriniz?

Orman izinleri geçen yıldan beri yatırımcılara zor günler yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. Bazı bölgeler RES yatırımlarına kapatılmış durumda. Bu konuda proje bazlı inceleme yapılmasını istiyoruz. Mağduriyet hâlâ devam ediyor. Bir kısım RES projeleri de inşaat izin süreçlerine takılmış durumda. Belge ve izin eksiklerini tamamlayamadığı için lisans iptaliyle karşı karşıya kalan projelerin durumunu 2 Mayıs sendromu olarak nitelendiriyoruz. Bunlarla ilgili bir çözüm süreci başladı ama Meclis'ten henüz düzenleme çıkmış değil.

İnşaat ve izin süreçleri?

İnşaat ruhsatıyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan alınan harçlar çok yüksek, bu da proje fizibilitelerini etkiliyor. Şu anda sektörün önündeki en büyük sıkıntılar bunlar. 2 Mayıs sendromuyla ilgili çıkacak düzenlemenin geçmişe yönelik uygulanacağını ve izinlerle ilgili ek süreler verileceğini düşünüyoruz.

Girişimciler neden rüzgâra yatırım yapmalı?

Rüzgâr enerjisinde yatırımcıya destek vermek için hükümet tarafından sunulan birçok teşvik var. Mesela 7.3 dolar/centten 10 yıl boyunca alım garantisi var. EPDK tarafından verilen lisans bedellerinin sadece yüzde 1’i alınıyor. Yatırım teşvik belgesi alındığında KDV muafiyeti sağlanıyor. Uzun vadede kazançlı bir yatırımdır. Kaynağına para ödemediğimiz bir enerjidir. Ayrıca yapılan yatırımla ülkenin enerji ihtiyacını temiz ve yerli bir kaynaktan karşılamanın verdiği haz da ayrı.

Mehmet KARA