Bakan yardımcısı Coştu: Rüzgar sanayisi yeni teşviklerle güçlenecek

Bakan Yardımcısı Coştu, güncellenen teşvik sistemi kapsamında 'Yerel Kalkınma Hamlesi' programını duyurdu; İzmir, denizüstü rüzgar yatırımları için en yüksek teşviklerle desteklenecek, Aliağa Endüstri Bölgesi offshore projelerine tahsis edilecek.

Enerji Günlüğü- Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, 14. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nde yaptığı konuşmada, rüzgar enerjisi ekipmanları sanayisinin mevcut artan maliyetler ve istihdam zorlukları nedeniyle “en parlak dönemini yaşamadığını” kabul etti. Coştu, hükümetin yeni teşvik programları ve özellikle denizüstü (offshore) rüzgar enerjisine odaklanan altyapı yatırımlarıyla sektöre güçlü destek sağlayarak bu dönemin kalıcı hasar olmadan atlatılmasını amaçladığını vurguladı.

KÜRESEL REKABETTE ZORLUK

Bakan Yardımcısı Coştu, rüzgar ekipmanları endüstrisinin özellikle istihdam maliyetlerindeki artış yüzünden küresel rekabetçilikte zorlandığını, bunun olumsuz yansımalarının görüldüğünü ifade etti. Ancak hükümetin bu duruma kötümser yaklaşmadığının altını çizdi. Türkiye’nin içinden geçtiği dengelenme sürecinin ve yakında açıklanacak Orta Vadeli Program’ın daha olumlu bir atmosfer yaratacağına olan inancını paylaştı. Bu geçiş sürecinde sanayinin kalıcı hasar almaması için kredi garanti mekanizmaları gibi araçlarla desteklendiğini belirtti.

YENİ TEŞVİK SİSTEMİYLE OFFSHORE ODAĞI

Hükümet, rüzgar enerjisi sektörünün yapısal dönüşümünü hızlandırmak amacıyla yeni ve güçlü teşvik mekanizmalarını devreye sokuyor. Coştu, güncellenen teşvik sisteminde hibe niteliğindeki desteklerin artırıldığını ve yeni yatırımların bu sayede hız kazanacağını söyledi. Bu yeniliklerin başında, her ilde belirlenen dört yatırım konusunun en yüksek teşviklerle desteklendiği ‘Yerel Kalkınma Hamlesi’ programı geliyor. İzmir, bu program kapsamında rüzgar enerjisi ve özellikle denizüstü yatırımları için özel bir konuma yerleştirildi. Coştu ayrıca, liman bölgesinde yer alacak olan Aliağa Endüstri Bölgesi’nin, offshore ekipman üretimi yapacak nitelikli projelere tahsis edileceğini açıkladı. Bu tahsis, hem üretim hem de ihracat için gerekli altyapıyı sunarak Türkiye’nin offshore potansiyelini harekete geçirecek.

SÜPER İZİN YATIRIM SÜRECİNİ 24 AYIN ALTINA İNDİRECEK

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin (TÜREB) kongrede paylaştığı verilere göre, Türkiye mevcut 14 bin MW’a yaklaşan kurulu gücüyle Avrupa’da altıncı, dünyada on ikinci sırada bulunuyor. Ülkenin 2035 yılı hedefi 43 bin MW karasal ve 5 bin MW denizüstü olmak üzere toplam 48 bin MW olarak belirlendi. Bu iddialı hedefe ulaşmak için yılda en az 3,5 GW’lık yeni kurulum gerekirken, sektör temsilcileri yılda 5 GW kapasite kurmaya talip olduklarını belirtiyor. Kamuoyunda ‘süper izin’ olarak bilinen yasal düzenleme, ortalama 48 ila 60 ay süren izin süreçlerinin 24 ayın altına inmesini sağlayarak bu hedeflere giden yolu kısaltacak en önemli araç olarak görülüyor. Yatırım süreçlerindeki bu hızlanma, projelerin daha çabuk devreye girmesini sağlayarak hem cari açığı azaltacak hem de yerli sanayide üretim ve istihdamı artıracak.

YEKA VE ŞEBEKE YATIRIMLARI STRATEJİK ÖNEMDE

Yerli rüzgar sanayisinin sürdürülebilirliği ve enerji arz güvenliği için Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projelerinin devamlılığı ile şebeke altyapısının güçlendirilmesi, sektörün yol haritasında stratejik bir bütün oluşturuyor. TÜREB vizyonuna göre, YEKA yarışmalarının her yıl kesintisiz sürmesi, yerli sanayiye öngörülebilir pazar sunuyor. Ayrıca, açıklanan havza trafo merkezleri, yüksek gerilim doğru akım (HVDC) hatları ve diğer iletim yatırımlarının hızlandırılması, sistem güvenliğini güçlendirecek. Yatırımcılar tarafından geliştirilen yaklaşık yedi yüz depolamalı proje ile oluşturulan 34 bin MW’lık portföyün de tamamlandığında şebeke esnekliği için anahtar bir rol üstleneceği belirtiliyor.