Enerji Günlüğü - Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansları (COP), her yıl on binlerce katılımcının bir araya geldiği dev organizasyonlar. 2026’da Antalya’da yapılacak COP31 öncesinde, kamuoyunun en çok merak ettiği sorulardan biri şu: “COP ev sahipliği ülkelere gerçekten ne kazandırıyor, neye mal oluyor?”
Son iki zirve olan COP29 (Bakü) ve COP30 (Belém), bu soruya ışık tutacak çarpıcı örnekler sunuyor.
COP29 – Bakü, Azerbaycan (2024)
Katılım: 65–76 bin kişi
Eco-Business ve bölgesel raporlara göre COP29, 65.000 ile 76.000 arasında kayıtlı katılımcıyı Bakü’ye çekti. Bu sayı, zirveyi dünya çapındaki en büyük diplomatik toplantılardan biri hâline getirdi.
Maliyet: 5,8 milyon $ resmî ek bütçe – 1 milyar $’a yaklaşan gerçek yük
Azerbaycan parlamentosu zirve için 5,8 milyon dolarlık ek bir bütçe açıkladı.
Ancak bağımsız analizlere göre, güvenlikten lojistiğe, altyapıdan tanıtıma kadar tüm harcamalar hesaba katıldığında toplam yükün 1 milyar doları aşmış olabileceği değerlendiriliyor.
Getiri: Otel ve hizmet sektöründe rekor doluluk – fakat sınırlı şeffaflık
Zirve döneminde:
• Otel fiyatlarının keskin şekilde arttığı,
• Yerel turizm ve hizmet sektörünün ciddi gelir elde ettiği,
• Bakü’nün uluslararası görünürlüğünün yükseldiği
aktarılıyor. Ancak Azerbaycan’da ekonomik etkinin uzun vadeli ve bütüncül bir değerlendirmesi kamuoyuyla paylaşılmış değil.
⸻
COP30 – Belém, Brezilya (2025)
Katılım: Tahmini 50 bin kişi
Brezilya hükümeti, Amazon havzasındaki Belém’de yapılan COP30 için yaklaşık 50.000 katılımcı öngörüyor. Bu rakam, şehir için devasa bir lojistik yük anlamına geliyor.
Maliyet: 947 milyon BRL sözleşmeler – toplamda 5 milyar BRL’e (yaklaşık 1 milyar $) dayanan bütçe
Resmî belgelere göre Brezilya hükümeti şimdiden 947 milyon BRL (real) harcama taahhüdünde bulundu.
Uzmanlar ise tüm altyapı ve lojistik giderleri dâhil edildiğinde toplam maliyetin 5 milyar BRL civarına çıkabileceğini belirtiyor.
Belém’de konaklama kapasitesi yetersiz kaldığından:
• Otel fiyatları olağanüstü seviyelere yükseldi,
• Dev konteyner otellerin ve kruvaziyer gemilerinin kiralanması gündeme geldi,
• Birleşmiş Milletler, düşük gelirli ülke delegeleri için özel finansal destek sağlamak zorunda kaldı.
Getiri: Bölgesel ekonomi için fırsat – küresel imaj için vitrin
COP30’un Belém’e:
• Turizm geliri,
• Kısa vadede otelcilik ve ulaşım sektörüne katkı,
• Amazon bölgesinin çevresel önemine vurgu,
• Küresel görünürlük
sunacağı değerlendiriliyor. Ancak maliyetlerin yüksekliği, zirvenin net ekonomik etkisine ilişkin soru işaretleri yaratıyor.
⸻
Sonuç: Büyük zirveler, büyük maliyetler – ama stratejik getiriler de var
COP29 ve COP30 örnekleri gösteriyor ki:
• Katılımcı sayıları 50 ila 75 bin kişiye ulaşıyor.
• Maliyetler çoğu zaman 1 milyar dolar bandına yaklaşabiliyor.
• Yerel ekonomi kısa vadede kazanıyor; uzun vadeli getiriler belirsiz.
• Şeffaflık eksikliği, gerçek maliyet ve kazanç dengesini anlamayı zorlaştırıyor.
Bu tablo, 2026’da Antalya’da gerçekleştirilecek COP31 için de önemli bir referans niteliğinde. Dev zirvelerin sadece ekonomik değil, politik, diplomatik ve çevresel anlamda da güçlü birer fırsat olduğu unutulmamalı.
Haluk Direskeneli