Değişimi yönetmek - I (Endüstri 5.0)

H. Zafer ARIKAN

“Her şey değişir; değişmeyen tek şey değişimin kendisidir, Heraklitos”

Değerli Okurlar,

Heraklitos bundan yaklaşık 2500 yıl önce Efes’te yaşamış, kendisinden sonraki antik filozofların üzerinde büyük bir etki bırakmış bir düşünür. Bugünlere kadar gelen en önemli mirası, belki de yukarıdaki sözü. Hayatın her alanında, yapmamız gereken ilk iş değişimi yakalamak ve onu en iyi şekilde yönetebilmek olmalı.

Son birkaç yüzyıl içerisinde dünyamız her alanda çok hızlı bir değişim gösterip nerdeyse hemen her alanda dönüştü. Her büyük dönüşüm artık yüzyıl içerisinde değil, birkaç on yıl içerisinde gerçekleşiyor. Bugünkü yazım, doğrudan enerji üzerine bir yazı değil. Bununla birlikte herkes için önemli olduğunu düşündüğüm, enerji alanında da önemli izdüşümleri bulunan ve Endüstri 4.0’ü daha da geliştiren ama ondan önemli farkları da bulunan Endüstri 5.0 üzerine olacak.

Bilindiği gibi çok basit ifadeyle Endüstri 1.0 su-buhar gücüne ve mekanizasyona dayalı üretimi(1780), Endüstri 2.0 elektrik enerjisine ve işgücünün uzmanlaşmasına dayalı seri üretimi(1870), Endüstri 3.0 elektroniğin ve bilişim(IT) sistemlerinin devreye girdiği, otomasyona dayalı üretimi(1970), Endüstri 3.5 üretimdeki yeniliklerin(süreç ve teknolojiler) küresel boyuta taşındığı dönemi(1980), Endüstri 4.0 ise nesnelerin interneti(IoT), robotik ve yapay zeka, büyük veri ve analizi, bulut bilişim, internet gibi araçlarla ve dijitalleşme yoluyla siber sistemlerin ve fiziksel sistemlerin birbiriyle bağlanarak üretimde yer aldığı, 2000’lerde başlayan, içinde yaşadığımız dönemi ifade ediyor. Ancak, daha henüz yeni yeni gündeme gelmekte olan bazı konular da Endüstri 4.0’a şimdiden entegre olmaya ve onu değiştirip dönüştürmeye başlamış bulunuyor ki bu durum Endüstri 5.0 olarak adlandırılıyor.

Endüstri 4.0 üretimi çeşitli yollarla akıllı hale getirmiş ve burada öncelik, süreçlere ve süreç otomasyonuna verilmişti. Makinaların ve ekipmanların birbirlerini yapay zeka, akıllı cihazlar, öğrenen makinalar vb. yoluyla kontrol etmesi sonucu insan müdahaleleri en aza indirilerek, büyük bir verimlilik ve performans artışı elde edilmişti. Endüstri 5.0 ise daha çok insan merkezli fakat insanlarla makineler arasındaki etkileşime dayanan bir endüstrileşme aşamasını ifade ediyor. Bir anlamda, ihtiyaçların giderilmesinde/tatmininde teknolojinin tek başına yeterli olmadığını bize hatırlatıyor ve Endüstri 4.0’ü tamamlayıp genişletiyor. Yalnızca endüstriyel süreçlerle ilgilenmiyor, iş ve tüketim modellerinde de oldukça önemli değişiklikler ve yenilikler sunuyor; doğrudan üreticileri ve tüketicileri ilgilendiriyor. Endüstri 5.0’in Endüstri 4.0’dan en önemli farkı, toplumsal ve çevresel öncelikleri teknolojik yeniliklerle entegre hale getirmiş olması.

Endüstri 5.0 açısından, bazı öncelikli kategoriler de belirlenmiş bulunuyor. Bunları,

i. Bireyselleştirilmiş insan-makine-etkileşimi,

ii. Doğadaki canlı varlıklardan esinlenilen teknolojiler ve akıllı malzemeler,

iii.. Dijital ikizler ve simülasyon,

iv. Veri transmisyonu, depolanması ve veri analiz teknolojileri,

v. Yapay zeka,

vi. Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, enerji depolama ve enerji özerkliği olarak sıralayabiliriz.

Altını çizmek gerekir ki gelecekte yeni teknolojilerin ve teknoloji sağlayıcılarının devreye girmesiyle daha da kapsamlı hale gelecek olan Endüstri 5.0, robotik ve yapay zekayı daha yoğun biçimde kullanacak, insanlarla robotların iş birliği çok daha üst düzeylere çıkacak; sürdürülebilirlik önemini koruyacak, doğada mevcut yöntem ve sistemleri inceleyip modern mühendislik sistemlerinde ve teknolojilerinde kullanmayı hedefleyen uygulamalı bir bilim dalı olan biyonik hayatımızda çok önemli bir rol üstlenecek ve yenilenebilir kaynakların kullanımı daha da artacak.

Bir sonraki yazım Toplum 5.0 üzerine olacak. O zamana dek tüm okurlara esenlikler diliyorum.