Eksim’den Ukrayna ve Gürcistan’a yeni yatırımlar

Eksim Holding Enerji Üretim Grup Başkanı Arkın Akbay, Gürcistan’da hidroelektrikten sonra güneş ve rüzgâr yatırımları da yapacaklarını, savaş ortamına rağmen ilerlettikleri Ukrayna’daki RES’i sene sonunda devreye alacaklarını söyledi.

MEHMET KARA - ÖZEL RÖPORTAJ

Enerjide dışa bağımlılığı azaltmanın yolları konuşulurken, hemen verimlilik akla gelir. Çünkü enerjiyi verimli kullanmak, ithalat faturasını azaltacaktır. Verimlilik enerjiyi sadece tüketirken değil, üretirken, hatta iletip dağıtırken de önemli. Elektrik üretim, dağıtım ve ticareti faaliyetleriyle bilinen Eksim Holding’in Enerji Üretim Grup Başkanı Arkın Akbay, Enerji Günlüğü’nün sorularını cevapladı.

Eksim Holding’in elektrik üretim yatırımları nerede yoğunlaşıyor?

Eksim olarak 20 küsür senedir sadece yenilenebilir enerjiyle uğraşıyoruz. Misyonumuz, yenilenebilir enerji üretimini artırmak. Yatırımların azaldığını söylediğiniz şu dönemde bile biz yüksek yatırım gerçekleştiriyoruz. Sırf bu sene portföyümüzü yaklaşık iki katına, 500 megavatlardan (MW) 1000 MW’ın üzerine çıkarıyoruz. Ağırlıklı olarak rüzgâr ve güneş enerjisine yatırım yapıyoruz. Bu sene yenilenebilir kaynak alanları (YEKA) ihalesinden aldığımız 191 MW’lık Viranşehir projemizi tamamladık. Yaklaşık 300 MW’ın üzerinde rüzgâr projemizi de bu sene tamamlıyoruz. Bunlar YEKA projeleri ile kapasite artışı yatırımlarından oluşuyor. Önümüzdeki yıllarda da depolamalı projelerle sahalarda olacağız. Yani yatırımda durmuyoruz.

Sadece Türkiye içinde mi yatırım yaptınız ya da yapıyorsunuz?

Aynı zamanda ülke dışında da aktifiz. Gürcistan’da daha önce bir hidroelektrik santral yatırımımız vardı. Şimdi güneş enerjisi yatırımına başladık. Rüzgâr enerjisi yatırımlarımıza da başlamak üzereyiz. Ukrayna’da da birinci rüzgâr projemizi tamamlıyoruz. Orada da kapasitemizi arttırma yönünde ilerliyoruz. Ukrayna’daki ilk projemizi, savaş döneminde olmasına rağmen ilerlettik. Bu sene sonunda devreye alıyoruz. Bunu diğer projelerimiz de takip edecek. Yani bu sene sonunda 1000 MW’ye ulaşacak portföyümüzü önümüzdeki 4-5 sene içinde yaklaşık 2800 MW’a doğru yükselteceğiz. Yatırımda durmak yok. Biz bu sektörden kazandığımızı aynı zamanda bu sektöre tekrar geri döndürüyoruz. Sermayemizi yaptığımız işlerden biriktiriyoruz.

Bütün bu yatırımları yaparken en çok eksiğini hissettiğiniz şeyler neler?

Şimdi geçtiğimiz senelerde Bakanlık ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ile çok yakın çalıştık. Ülkeye özellikle verimli enerji üretimi kazandırmaya çalışıyoruz. Yani rüzgâr enerjisini, güneş enerjisini yatırımlarını en verimli yerlerde kurmak. İzinlerle alakalı süreçte gerçekten çok iyi bir çalışma oldu. Süper izin yasası 24 Temmuz’da Resmî Gazete’de yayınlandı, yürürlüğe girdi. Onun ikincil mevzuatı hazırlanıyor. İkincil mevzuatta yine çevre şartlarını, sosyal şartları koruyan ama yatırıma hız veren içeriklerin olmasını istiyoruz ki biz kapasite artışlarını veya yeni projeleri daha hızlı devreye alabilelim. İkincil mevzuatın hazırlanması için şu anda ilgili bakanlıklarımız, Tarım Orman Bakanlığımız, hem Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığımız hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız çalışmalarını sürdürüyor. Aynı zamanda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumumuz tabii, k onlar da özellikle depolamalı tesislerin mevzuatını geliştirme konusunda çalışıyorlar. Mevzuat tam hazır olduğunda biz de daha hızlı yol alabileceğiz.

Sanayicilerin kendi elektriğini üretme konusunda ciddi talepleri olmuştu geçtiğimiz yıllarda, şu anda durum ne?

Aslında önemli olan elektriğin tüketildiği yerle üretildiği yerin birbirine çok yakın olması. Bu uzun hat taşımacılığını azaltıyor. Çünkü elektriği taşımak, iletmek de bir maliyet ve bir teknik kayıp aynı zamanda. O yüzden sanayicilerimizin aslında odak alanlarının tüketim noktalarına yakın yerlerde üretmesi. Biz ülke olarak bir model daha geliştirdik. Dedik ki uzak yerlerde üreterek iletim seviyesini kullanarak da yapabilir. Buna da belirli yatırım teşvik avantajları koyduk. Ama bu, sistemin toplam dengesizliğini artıran bir yapı. Ve toplam maliyet de şu anda sektörün daha çok lisanslı üreticilerine yansıyor, bu tip projelerde yani uzakta üretip iletim hattını kullananlarda. Bunların da lisanslı üretimle eşit şartlarda olması, aslında doğru olanı. Bizim beklentimiz de bu lisanslı elektrik üreticileri olarak.

Böyle bir imkân varsa neden kullanmasın sanayici?

Kullansın elbette. Bizim kendi grubumuzun da lisansız tüketimleri var. Biz de aynı projeleri yapıyoruz. Ama bunların, lisanslı ve lisanssızların eşit şartlarda oynaması, sistemin toplam maliyetini azaltıcı yönde yatırımlar yapılmasına imkân sağlayacak. Elbette ki sanayinin daha ekonomik enerjiye ulaşması sağlanmalı. Bunu uzun vadeli elektrik tedarik anlaşmalarıyla enerji ticaretini daha aktif hale getirerek daha uygun maliyetle yapabileceklerini, kendi alanlarına odaklanabileceklerini sanayicilerin, bizlerin de elektrik üretim sanayisi olarak onlara ürün, hizmet sağlayabileceğimizi anlamalarını bekliyoruz.

Herkes kendi işine odaklanmalı diyorsunuz yani...

Ülkenin en önemli konusu verimlilik. Biz her şeyi verimli yapalım, ne fazlasını ne eksiğini... Verimi artırmak için de odaklanmak gerekiyor. Biz enerji üretimine odaklı organizasyonlarız, kurumlarız. Sanayicimiz de kendi alanına odaklandığında, sermayeyi oraya aktardığında, enerji maliyetlerini uygun hale getirmek bizim misyonumuz, bakanlığımız da bizi bu doğrultuda yönlendiriyor.

Eklemek istedikleriniz var mı?

Ülke büyüyor, ülkenin büyümesine destek verebilmek için doğru yerde doğru yatırım. Biz eşgüdüme çok önem veriyoruz. Bakanlıklarımız, mevzuat yapıcılar, politika yapıcılar, birlikte eş güdüm içinde hareket ettiğimizde, ülkenin kalkınmasına ortak destek veriyoruz, çok güzel bir örneğiz. İlk YEKDEM döneminden başlayarak rüzgârı bugün 14.000 MW kurulu güce ulaştırdık. Yüzde 12 kurulu güçle elektrik üretiminin yüzde 13’ünü sağlıyor. Bunu büyütürsek, maliyetleri düşüreceğiz. Toplam kalkınmaya hizmet ettiğimiz gibi, iklime de hizmet edeceğiz. Bunu hep birlikte, sosyal kalkınmayla da yapmamız lazım. Gittiğimiz her yerde biz yerel oluyoruz. Sosyal sorumlulukla oralara da kalkınma götürüyoruz. Birlikte hareket edersek halk, kamu yönetimi ve yatırımcılar, tüketicilerle birlikte hareket ettiğimizde, çok güzel birlikteliği ortaya koyduğumuzu gösterdik. İnşallah bunu büyüterek devam edeceğiz.

Mehmet KARA - Enerji Günlüğü