Enerji Borsası`nda şeffaflık ilk şart

Mehmet KARA

Enerji Borsası`nı işletecek şirketin kuruluş süreci tamamlanmak üzere. Elektrik Piyasaları İşletme Anonim Şirketi`nin(EPİAŞ) ortak sayısı 99 olacak. İkisi kamudan, 97`si ise özel sektördeki oyuncular arasından...

Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) ve Borsa İstanbul, yüzde 30`ar hisse ile temsil edilirken, kalan yüzde 40`lık hisse, 97 özel sektör oyuncusuna belli bir formül çerçevesinde pay edildi.

EPİAŞ`tan hisse almaya hak kazanan 97 özel sektör oyuncusunun, en geç bugün (6 Mart 2015) mesai saati bitimine kadar, şirketin esas sözleşmesine imza atması gerekiyor. İmza atabilmek için kendilerine düşen kuruluş sermayesi payını yatırmış olmaları da şart.

Tüm ortakların esas sözleşmeyi imzalayıp imzalamadıklarını büyük olasılıkla gelecek hafta başında (9 Mart 2015) öğrenmiş oluruz.

Bu arada, EPİAŞ`ın Yönetim Kurulu üyeleri geçtiğimiz haftalarda belirlenmişti. Şimdi imzaların atılmasının ardından şirketin kuruluşuyla ilgili tescil işlemleri tamamlanacak.

Ve EPİAŞ resmen kurulur kurulmaz, yüklü bir iş yüküyle karşı karşıya kalacak. Ama olsun, EPİAŞ`ın işlerini dışarıdan birileri yapıp, yönetimin önüne hazır ve mükemmel bir sistem koyacak değildi herhalde...

İşin teknik ve mevzuatla ilgili kısımlarını onlara bırakıp, önemli gördüğüm bir noktaya dikkat çekmek istiyorum: Şeffaflık!

Peki neden? Çünkü yeni borsanın kuruluşunun arkasında, enerji sektöründe öngörülebilirliğin artırılması gibi bir hedef var. Öngörülebilirlik de şu demek: Enerji Borsası`nda oluşacak fiyatlar, sektörle ilgili tüm kesimler açısından referans olacak.

Böylece, gelecekte enerji fiyatlarının nereye gidebileceğine dair projeksiyonlar oluşturulabilecek. Girişimciler, bu projeksiyonlara dayanarak sektöre yatırım yapıp yapmamaya, örneğin elektrik santrali kurup kurmamaya ya da satın alıp almamaya, satıp satmamaya karar verecek. Elektrik ve/veya doğalgaz (Enerji Borsası`nda ilk etapta elektrik piyasasının devreye gireceğini, doğalgaz için ise bir süre beklemek gerekeceğini belirtelim) alıp satacak firmalar için de aynı şey geçerli.

Peki ya Enerji Borsası`nda oluşacak fiyatların sağlığı? Her şey, bu fiyatların üzerine bina edileceğine göre, asıl önemli mesele burada düğümleniyor.

İşte tam da bu yüzden, bizim şeffaflıktan anlamamız gereken şey, EPİAŞ`ın işlettiği borsada oluşacak fiyatların ayrıntılı ve açık bir şekilde herkesle paylaşılmasından ibaret değil. Bu zaten işin tabiatı gereği yapılacak. Ama asıl şeffaflık, piyasadaki fiyat oluşumuna etki edebilecek bilgilerin hızlı, eşit ve adil şekilde tüm taraflarla paylaşılabilmesinden geçecek.

Ne demek istiyoruz? Anlatmaya çalışalım. Elektrik fiyatları, tüketim talebi ile arzın karşılaşmasıyla oluşacak. Talep tüketiciden gelirken, arzı da üretim santralleri sağlayacak.

Şimdi işin talep tarafında genel düzeyde çok fazla sorun görünmüyor. Çünkü Türkiye`deki tüketim talebinin gelişimi üç aşağı beş yukarı biliniyor. Talebin nasıl değiştiğine ilişkin geçmiş dönem verileri de geleceğe dair iyi bir fikir veriyor. Talebi etkileyen mevsimsel ve iklimsel şartlara dair meteorolojik verileri edinmek de kaba taslak mümkün diyebiliriz.
Tabii, talebin ulusal, bölgesel ve zaman kesitlerine göre alt kırılımlarının önemli olduğunu da bir kenara not edelim ve işin arz kısmına geçelim.

Piyasa oyuncuları ve ilgililer açısından işin en kritik nokta, elektriğin arz tarafında toplanıyor. Türkiye`nin elektrik üretimindeki toplam kurulu gücü ne kadar? Bu gücü oluşturan tesislerin ne kadarı hangi zaman dilimlerinde hangi kaynaktan ne kadar elektrik üretebiliyor? Kurulu gücün coğrafi dağılımı nasıl? Üretilen elektriğin iletimiyle ilgili kısıtlar var mı? Santrallerin üretim kısıtları var mı? Var ise neler? Elektrik üretim tesislerinin sahiplik yapısı nasıl?

Elektrik ithalat ve ihracat imkanları neler? Elektrik dış ticareti için kimlerin lisansı var? Bu oyuncuların elinde hangi zaman dilimleri için ne kadarlık bir ihracat ve/veya ithalat yapma hakkı, yetkisi bulunuyor?

İşte bu ve benzeri soruların cevaplarının, tüm katılımcılar (üretici, ticaretçi ve tüketici) tarafından eşzamanlı olarak ve adil şekilde edinilebiliyor olması lazım.

Tüm bunlar sağlanamadığı takdirde, elektrik piyasasında bir şeffaflıktan söz etmek mümkün değil. Bu da, sizin yatırımcılarca referans alınmasını beklediğiniz göstergenin doğruyu yansıtmayacağı anlamına gelir.

Evet, gördüğünüz gibi, elektrik nasıl ki günlük hayatta kolayca uğraşılabilen bir varlık değilse, bunun ticareti de öyle çok kolay bir şey değil. Çok büyük kazanç fırsatları sunduğu gibi, eşyanın tabiatı gereği ciddi riskleri de barındırıyor. Yani elektrik ticareti işi, çok bilinmeyenli denklemlerin dik alası.

Biz en iyisi bu yazıyı EPİAŞ yönetimine kolaylıklar dileyerek tamamlayalım...

Mehmet KARA