Enerji dönüşümü ve savunmanın enerjisi

H. Zafer ARIKAN

Değerli Okurlar,

Dünyada enerji alanında çok büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşüm başta karar vericiler olmak üzere, enerji üretim, enerji dağıtım ve iletim şirketlerini, enerji ticaret şirketlerini ve ARGE kuruluşlarını ilgilendirdiği kadar enerji tüketicilerini de çok yakından ilgilendiriyor.

Önde gelen enerji tüketicileri arasında kamu kurum ve kuruluşları, endüstriyel tesisler, iş merkezleri ve bina komplekslerini sayabiliriz. Bunların yanında ülkelerin savunma kuruluşları, silahlı kuvvetleri, emniyet güçleri de büyük enerji tüketicileri arasında yer alıyor.

Enerji alanındaki en önemli değişim bilindiği gibi fosil kaynaklardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve dijital teknolojilerde yaşanıyor. Bunu enerji verimliliği alanında gerçekleştirilen çalışmalar izliyor.

Öte yandan jeopolitik gerilimler ve bunların yol açtığı huzursuzluklar, bir dizi sorunları beraberinde getiriyor. Bir taraftan politik ve askeri çatışmalar, diğer taraftan siber saldırılar, ayrıca iklim değişikliğinin olumsuz etkileri vb. enerji güvenliği açısından en önemli konuların başında geliyor.

SİLAHLI KUVVETLERİN ENERJİ İHTİYACI

Bu girişten sonra, yazımızın konusu olan savunma ve enerji açısından bu değişimin nasıl yakalanabileceği üzerinde tartışılmaya değer, kritik bir konu. Silahlı kuvvetler, çeşitli birimlerinin ihtiyaç duyduğu/duyacağı enerjiyi istenilen yer ve zamanda, en düşük maliyetle ve güvenli şekilde temin edebilmeli. Silahlı kuvvetlerde enerjiye en çok ihtiyaç duyulan birimleri sıralamak gerekirse şunları not edebiliriz:

- Sabit ve seyyar tesisler (komuta kontrol ve haberleşme merkezleri, seyyar hastane, lojistik tesisler vb.)

- Muhtelif araçlar (gemiler, uçaklar, tanklar, toplar, zırhlı araçlar, jeep vb.)

- Personeli için (telsiz-telefon, bilgisayar, gece görüş cihazları, muhtelif elektronik ekipman, vb.)

Şüphesiz enerji dönüşümünden silahlı kuvvetler de yararlanıyor ve özellikle dijital teknolojilerin yardımıyla yenilenebilir enerji kaynaklarını giderek daha fazla kullanıyor. Kamu kurum ve kuruluşlarında yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği ile ilgili olarak uygulanan esaslar, doğal olarak silahlı kuvvetlerin sabit tesisleri için de geçerli. Ancak birkaç gün ile birkaç hafta süren operasyonlarda ya da tatbikatlarda durum oldukça farklılık arz ediyor.

Elektrik/elektronik cihazların/ekipmanın güç ihtiyacı dikkate alındığında, bu zaman diliminde gerçekleştirilecek operasyonlar için normalde tonlarca ağırlıkta ve çok sayıda jeneratör, akü ve pilin operasyon alanına taşınması gerekecek.

AZ YÜK, ÇOK ENERJİ

Oysa başarılı bir operasyon için, bu yüklerin büyük ölçüde hafifletilmesi; ayrıca araç ve gerecin, ekipmanın enerji ihtiyacının güvenilir ve hızlı biçimde sağlanması gerekir. Dolayısıyla yukarıda belirtilen enerji ihtiyacı için aranan bazı temel özellikler, aşağıdaki gibi ortaya çıkıyor:

- Güvenilir, akıllı, portatif, dağıtık bir enerji alt yapısı/şebekesi

- Tespit edilemeyecek düzeyde elektronik ve IR/infrared iz

- Akıllı özellik, esneklik, küçüklük ve hafiflik

- Daha yüksek bir sürdürülebilirlik.

Dolayısıyla taktik sahada veya bir başka ifadeyle operasyon alanında kullanılacak cihaz ve ekipma da bu özellikleri sağlayacak yapıda olmalı. Ama hepsinden daha önemlisi, bu konuda bir stratejinizin ve dolayısıyla strateji belgenizin olması gerekiyor.

Örneğin ABD Hava, Deniz ve Kara birlikleri için böyle bir çalışma yapmış. Enerji yönetimi, savunma bakanlığı operasyonlarının entegre bir parçası haline getirilerek, enerji tüketimi açısından yenilenebilir enerjinin payının kaç yılda nereden nereye gelmesi gerektiği gibi bazı hedefler koyulup, bunlar hayata geçirilmiş.

Türkiye’nin de başta Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) olmak üzere güvenlik birimlerin jeopolitik gerçekleri dikkate alarak, benzer çalışmaları yapması gerekiyor.

Barış içinde, patırtısız-gürültüsüz ve herkes için mutlu bir yıl dileğiyle...