Enerji ithalatı son 11 yılın dibini görecek

Metin Türkyılmaz

METİN TÜRKYILMAZ

Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri uzun bir süredir, büyük meblağlara ulaşan enerji ithalatıdır. Kuşkusuz her dönem önem taşıyan enerji ithalatına, bu ülke, 1970’li yıllardan bu yana kaynaklarının büyük bölümünü harcamak zorunda kalmıştır.

Büyük petrol şirketleriyle mücadele etmek üzere 14 Eylül 1960 yılında Bağdat’ta, Suudi Arabistan, İran, Irak, Venezüela ve Kuveyt tarafından kurulan, daha sonra Birleşik Arap Emirlikleri, Libya, Endonezya, Katar, Cezayir, Nijerya, Ekvador ve Gabon’un katılımıyla üye sayısı 13’e çıkan Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) 1970 yılında petrolün fiyatının dolara değil altın değerine göre hesaplanacağını açıklaması uluslararası piyasalarda petrol şokuna neden oldu.

OPEC’in özellikle Ortadoğulu üyelerinin, batılılara karşı petrol silahını kullanmaya başlamaları fiyatları hızla yükseltti. Petrol kartelinin Arap üyelerinin, ilkin ABD’ye, daha sonra Hollanda’ya 1973 Arap-İsrail Savaşı’nda İsrail’in yanında yer aldıkları için petrol ambargosu başlatmaları, Portekiz, Güney Afrika ve Rodezya’yı (Zimbabve) da ambargoya dahil etmeleri, OPEC’in 1973’de Viyana toplantısında petrol fiyatlarını yüzde 70, aynı yıl Tahran’da yüzde 130 artırması, 1947-1967 yılları arasında dolar bazında sadece yüzde 2 artan petrol fiyatlarını hızla yükseltti.

Bütün bunlar petrol fiyatlarını bir anda yükseltti ve ham petrolün varil fiyatları 3 dolarlardan 30 dolarlara çıktı. 1979 enerji krizinde 80 dolara çıkan ham petrol varil fiyatı, Türkiye’de büyük bir ekonomik krize neden oldu. Öyle ki ihracat gelirinin tamamı petrol ithalatına bile yetmez hale geldi.  Ülkede benzin sıkıntısı, elektrik kesintileri, gaz kuyrukları aldı yürüdü. Sanayi krizden büyük oranda etkilendi. Üretimde sıkıntılar yaşandı ve iç karışıklıklar ve ardından 12 Eylül 1980 darbesi...

Petrol krizi günlük hayatı o kadar etkiledi ki 1980 yılındaki Eurovision Şarkı Yarışması’na Türkiye, sözlerini Şanar Yurdatapan’ın yazdığı, Atilla Özdemiroğlu’nun bestelediği ve orkestrayı yönettiği, Ajda Pekkan’ın seslendirdiği “Petrol” adlı şarkısıyla katıldı. Pekkan, Fas’tan 12, İtalya’dan 8 ve Avusturya’dan 3 puan alındı ve 23 puanla 15’nci olundu.

Şimdi de ABD Doları’nda hızlı bir yükselme yaşıyoruz. Serbest piyasada Eylül ayı sonunda 3 lira olan dolar, Ekim ayını 3,094 ile tamamlamıştı. Kasım ayı sonunda 3,4356 olan dolar, halen 3,50’nin üzerinde seyrediyor. Bu tabii ki iç piyasada benzin, motorin, doğalgaz ve petrole bağlı her şeyin maliyetini yükseltecek. Bunun iki sonucu olacak, birincisi tüketici, petrole bağlı ürünleri daha pahalı alacak, ister istemez enflasyon rakamları yükselecek. İkinci sonucu, fiyat yükselmesi nedeniyle tüketiminde fiyatlardaki artışın aynı oranında olmasa bile bir azalma görülecek.

Petrol fiyatlarının düşük seyretmesi nedeniyle bu yıl enerji ithalatı geçmiş yıllara göre oldukça düşük gerçekleşiyordu. Ocak ayında 2.25 milyar dolar olan petrol ithalatının içinde yer aldığı 27’nci fasıl kapsamındaki ithalat, Şubat’ta 2,02, Mart’ta 2.22, Nisan’da 2.02, Mayıs’ta 2.12, Haziran’da 2.33, Temmuz’da 2.1, Ağustos’ta 2.38, Eylül’de 2,12 milyar dolardı. Ekim ayında bu kapsamdaki ithalat 2.34 milyar dolar oldu. 10 aylık ithalat, 21,9 milyar dolarda kaldı. Kasım ve Aralık aylarında 27’nci fasıl ithalatı, geçmiş aylardaki duruma bakarsak 2.1-2.4 milyar dolar düzeylerinde gerçekleşecek.

Böylece 27’nci fasıl ithalatı 27 milyar doların altında kalacak. 2012 yılında 60.1 milyar dolara kadar çıkan, 2013’te 55.9, 2014’de 54.9 milyar dolar olan 27’nci fasıl ithalatı, 2015 yılında petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte, 37.8 milyar dolara inmişti. Bu yıl 27’nci fasıl ithalatı yaklaşık 27 milyar dolarla son 11 yılında en düşük düzeyinde kalacak. En son 2005 yılında 21,26 milyar dolarla bu rakamdan daha az bir 27’nci fasıl ithalatı yapılmıştı.

ABD Merkez Bankası’nın faiz artışlarına devam edeceği anlaşılıyor. Bu doları daha da güçlendirecek bir hareket olacak. Güçlü dolar, petrol ihraç eden ülkeler için iyi bir durum. Çünkü, petrol ve doğalgazlarını dolar üzerinden satıyorlar ve dolar geliri elde ediyorlar. Petrol ithal eden ülkeler için durum kötü. Doları daha yüksek fiyattan almak zorunda kalacaklar ve bununla petrol, doğalgaz ve bunların ürünlerini ithal edecekler. Ülke içinde enflasyon baskısıyla karşı karşıya kalacaklar.

OPEC’in üretimi kısma kararının da petrol fiyatlarını çok fazla yükseltmeyeceğini tahmin etmek güç değil. Çünkü, OPEC’in üretim içindeki payı yüzde 34’lerde seyretmektedir. Tabii çok keskin bir kısma kararı almazlarsa...  

Bu durumda, 2017’de de Türkiye’nin enerji ithalatı çok fazla yükselmeyecek. Ekonomik büyümenin makul düzeylerde kalması da petrol ve doğalgaz tüketiminin çok fazla artmasına engel olacak.

Bu durumda 2017 yılında da enerji ithalatının 30 milyar dolarlar düzeyinde kalacağını söylemek mümkün.

Türkiye’nin, bu ithalatın yükünü azaltmasının tek yolu halen topraklarının ve denizlerinin büyük bölümünde yapmadığı arama çalışmalarını hızlandırması, bu alana büyük yatırım yapması ve ihtiyacının en azından yarısı karşılayabileceği bir petrol ve doğalgaz üretimi yapabilmesidir. Bu konuda kömür ve kaya gazı aramaları da hızla artırılmalıdır.

1996 yılından günümüze yıllar itibarıyla toplam ithalat, petrolün içinde yer aldığı 27’nci fasıl ithalatı ve 27’nci fasılın toplam ithalat içindeki payı şöyle: 

  Toplam ithalat Mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler, bitümenli maddeler, mineral mumlar ithalatı  Toplam İthalatta 27'nci Fasılın
Yıl (Bin dolar) (Bin dolar) Payı (Yüzde)
2016 (x) 163.261.982 21.879.634 13,4
2015 207.234.359 37.843.294 18,3
2014 242.177.117 54.889.415 22,7
2013 251.661.250 55.917.155 22,2
2012 236.545.141 60.117.407 25,4
2011 240.841.676 54.117.539 22,5
2010 185.544.332 38.497.229 20,7
2009 140.928.421 29.905.305 21,2
2008 201.963.574 48.281.193 23,9
2007 170.062.715 33.883.135 19,9
2006 139.576.174 28.859.098 20,7
2005 116.774.151 21.255.586 18,2
2004 97.539.766 14.407.288 14,8
2003 69.339.692 11.575.069 16,7
2002 51.553.797 9.203.888 17,9
2001 41.399.083 8.339.366 20,1
2000 54.502.821 9.540.584 17,5
1999 40.671.272 5.377.189 13,2
1998 45.921.392 4.509.461 9,8
1997 48.558.721 6.068.315 12,5
1996 43.626.642 5.916.509 13,6
Toplam 2.789.684.078 560.383.659 20,1