Enerji kimlikli konut daha değerli

Sürdürülebilirlik politikalarının gayrimenkul sektöründe giderek daha belirleyici hale geldiği belirtilirken, Enerji Kimlik Belgesi’ne sahip konutlar ile yeşil bina sertifikalı taşınmazlara daha yüksek değer biçiliyor.

Enerji Günlüğü - EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Abdülşekür Hop, günümüzde bankaların yeşil sertifikalı binaları daha uygun kredi koşullarıyla finanse ettiğini belirterek “Bu durum, yatırımcıları da uzun vadeli değer kaybı yaşamamak için karbon ayak izi düşük, enerji etkin projelere yönlendiriyor” dedi.

ENERJİ CİMRİSİ BİNALAR GÖZDE

Enerji tüketimi düşük ya da yenilenebilir kaynaklara dayalı enerji tüketen projelerin gayrimenkul piyasasında “yeni normal” haline geldiğini anlatan Hop, şöyle konuştu:

“Artık sadece piyasa değeri değil, binanın enerji sınıfı da raporlanıyor. Enerji Kimlik Belgesi, binanın enerji verimliliği ve sera gazı emisyon değerini ortaya koyuyor. Böylece yatırımcı, gayrimenkulün uzun vadeli maliyet ve değer potansiyelini daha bütüncül şekilde değerlendirebiliyor. Her ne kadar Enerji Kimlik Belgesi (EKB) 2011’den bu yana zorunlu olsa da, uygulamada denetim eksiklikleri sürüyor. Buna rağmen, özellikle yeni konut ve ofis projelerinde enerji verimliliği artık olmazsa olmaz bir unsur olarak görülüyor.”

ENERJİ KİMLİĞİ DEĞER KATIYOR

Finansal kuruluşların A ve B sınıfı Enerji Kimlik Belgesi’ne sahip konutlar için daha avantajlı kredi koşulları sunduğunu anlatan Abdülşekür Hop “Ancak etki yalnızca finansmanla sınırlı değil; bilinçlenme eğrisi de yavaş yavaş yükseliyor: Kurumsal firmalar, özellikle uluslararası şirketler, kiraladıkları ofislerde sürdürülebilirlik sertifikası arıyor; genç kuşak tüketiciler ise daha düşük aidat ve enerji maliyeti sağlayan projelere yöneliyor” ifadelerini kullandı.

YEŞİL SERTİFİKA KİRAYI YÜKSELTİR 

Araştırmalar da bu dönüşümü doğruluyor. İstanbul’da LEED Platin sertifikalı ofis binalarının kira değerleri, benzer konumdaki sertifikasız binalara göre ortalama %12,7 daha yüksek. Konut tarafında ise enerji sınıfı yüksek binalar, hem daha düşük aidatlarla işletiliyor hem de ikinci el satışta daha hızlı değer kazanıyor. Bu fark sürdürülebilir bir ekonomik avantaj yaratıyor. Yeşil projeler inşaat aşamasında %2–7 arasında ek maliyet gerektirse de, düşen enerji giderleri ve kira primi bu farkı kısa sürede telafi ediyor. Enerji verimliliği artık bir tercih değil, doğrudan piyasa değeri yaratan bir faktör.” dedi.