Enerjide doğalgaz sancısı! Ne yapmalı?

Mehmet KARA

MEHMET KARA  (HABER ANALİZ) 

Geçtiğimiz hafta buradaki yazının başlığı şöyle idi:

Doğalgaz ve elektrik kesintisi yaşanır mı? 

Böyle bir tehlikeyi sezmiştik ama işin açıkçası durumun son birkaç gündür yaşananlar kadar ileri gidebileceğini düşünmemiştik. Hele hele hiç dilememiştik.

Ama enerji piyasalarında bir şeyler oluyor? Peki ne oluyor? Nasıl oluyor? Ve hepsinden önemlisi de, ne yapmalı?

Parça parça anlatmaya çalışalım. Sondan başlayalım...

1) Enerji Borsası (Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi - EPİAŞ) bünyesindeki elektrik piyasasında fiyatlar ortalaması 150-200 TL aralığında gezinirken son hafta içinde hızla yükseldi ve bugün itibariyle piyasa takas fiyatı ortalaması 580 TL/MWh'a ulaştı.

2) Elektrik fiyatlarını yükselten ana faktör, doğalgaz santrallerinin elektrik üretemeyişi...

3) Doğalgaz santrallerinde elektrik üretilemeyişinin arkasında yatan ise bu tesislere verilen yakıta BOTAŞ'ın uyguladığı gaz kısıntısı.

4) Peki BOTAŞ doğalgaz santrallerine verdiği gazı neden kıstı? Bunun ana nedeni, konutlarda tüketilen gazın günlük ortalama 7 metreküpten (1-10 Aralık 2016), son iki-üç gün içinde 11 metreküp seviyesine çıkması.

5) Konutlardaki doğalgaz talebinin artması ise doğal bir nedenden kaynaklanıyor: Havaların aşırı soğuması. Hava sıcaklıkları mevsim normallerine geldi ve de geçti.

6) Peki doğalgaz talebi artarken aynı şekilde gaz arzını artırmak mümkün değil mi? Mevcut şartlarda bu sorunun cevabı net: Hayır. Çünkü Türkiye’ye gelen gaz miktarı zaten olağan seviyelerde...

7) Elektrik fiyatlarının yükselmesinin yetersiz üretimin yanı sıra bir diğer nedeni de yine soğuklar nedeniyle elektrik talebindeki artış. Bu talep artışında direkt elektrikli soba ve benzeri cihazların kullanımının artmasının yanı sıra, kombi cihazlarının evlerdeki kalorifer sistemlerine sıcak su devr-i daimi sağlarken elektrikli motorları çalıştırması da etkili.

8) Bu arada, doğalgazın yetersiz kalmasını İran, Rusya ve Azerbaycan'dan gelen boru gazının azalmasına bağlayanlar konudan bihaber, sadece dedikodu yapıyor.

9) Peki elektrik fiyatlarındaki dalgalanmanın sonucu ne olacak? Önce sektördeki oyunculara bakalım. Doğalgaz santralleri zararda! Sadece elektrik üretip satamadıkları için değil, önceden ikili anlaşmalarla satışını taahhüt ettikleri elektriği de piyasadan yüksek fiyatlarla alıp müşterilerine vermek zorunda kaldıkları için katmerli zarar yazıyorlar...

10) Elektrikteki fiyat patlamasından zarar gören diğer bir grup ise elektrik ticareti firmaları. Onlar da üretici değiller ama satmayı vaat ettikleri elektriği bulamıyorlar. Kısmen piyasadan alarak kısmen de üretici firmalarla önceden sözleşmeye bağladıkları elektriği satıyorlar. Ama tedarikçileri gaz santralleriyse, şu anda sadece piyasaya yüklenmek zorundalar ve bu da piyasadaki fiyatları yükselten faktörlerden bir diğeri zaten. Yani kuyruğunu yiyen yılan gibi.  

11) Peki kimin zararı ne kadar, bunu hesaplamak mümkün mü? Kesin rakam söylenemese de tahmini bir hesaplama mümkün. Doğalgaz santralleri ve elektrik ticareti firmalarının fiyatların zıplaması nedeniyle uğradıkları günlük zarar bugünkü fiyatlarla 100 milyon TL'ye yakın. Bu ortalama piyasa takas fiyatının 580 TL’ye yükseldiği günün hesabı. Bu ortalama artarsa zarar da yükselecektir.

12) Gelelim kritik soruya... İyi de ne yapmalı? Bu kısır döngüyü nasıl aşmalı? Doğalgaz talebinin artışından kaynaklanan elektrikteki fiyat dalgalanmasının yıkıcı etkilere yol açmaması için ilk görev enerji borsasını işleten EPİAŞ’a düşüyor.  

13) Doğalgaz kısıntıları sona erene kadar enerji borsasındaki elektrik fiyatlarına tavan uygulanmalı.

14) Duruma müdahale etmesi gereken bir diğer aktör ise BOTAŞ. Doğalgaz sektörünün sistem operatörü diyebileceğimiz bu kurum, santrallere uyguladığı gaz kısıntısına devam etmek zorunda olsa bile bunu bir takvime ve sisteme bağlamalı ki herkes önünü görsün.

15) Elektrik piyasasını sarsan gelişmelerin sisteme verebileceği olası zararları önlemek için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na da görev düşüyor. EPDK, düzenlemeleri, Kurul kararları ya da idari adımlarıyla devreye girmeli.

16) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda konuya ilişkin bir kriz masası oluşturulup, yapılan ve yapılacak çalışmalar koordinasyon içinde yürütülmeli. Böylesi bir adım, piyasada tedirginliği azaltacak, durumun kontrol altında olduğunu gösterecek, piyasadaki aktörler nezdinde bir güven oluşmasına hizmet edecektir.

17) Ve sektördeki oyunculara düşen görev. Görünüşe bakılırsa bu sorunun çözümü için şirketlerin tek başlarına yapabileceği bir şey yok. O yüzden, Türkiye Doğalgaz Dağıtıcıları Birliği Derneği (GAZBİR), Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) ve Enerji Ticareti Derneği (ETD) başta olmak üzere enerji alanındaki sektörel dernek ve birlikler de, piyasadaki sarsıntının atlatılıp durumun normale dönmesini sağlamak üzere yürütülecek çalışmalarda aktif şekilde rol almalı. 

Mehmet KARA - Enerji Günlüğü