Fatih Dönmez: Yerli kömürü sonuna kadar kullanacağız

Enerji Günlüğü – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yerli kömürü sonuna kadar kullanacaklarını söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar...

Enerji Günlüğü – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yerli kömürü sonuna kadar kullanacaklarını söyledi. 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, enerji üretiminde dışa bağımlılığı azaltmada yerli kömürün büyük önem taşıdığını kaydetti ve yerli kömür rezervlerini sonuna kadar kullanacaklarını belirtti. 

Bakan Fatih Dönmez, CNN Türk Televizyonunda enerjiyle ilgili gündemdeki konular hakkında bir dizi açıklama yaptı. Yerli kömür kaynaklarını sonuna kadar kullanacaklarını vurgulayan Bakan Fatih Dönmez, doğalgazda arz güvenliği, üçüncü nükleer santral, bor madeni, elektrik dağıtım bedeli, enerji verimliliği, elektrikte sosyal yardım, yenilenebilir enerji ve yaz saati uygulamasına ayrı ayrı değindi. 

Bakan Dönmez açıklamalarına Antalya’daki fırtına ve hortum felaketinden bahsederek başladı.  

ANTALYA’DAKİ HORTUM VE FIRTINA

Fatih Dönmez, Antalya’daki fırtınada zarar gören trafolarda yoğun bir çalışma başlatıldığını kaydetti ve durum hakkında şu bilgileri verdi: “Dün tam olayların yaşandığı saatlerde yaklaşık 260 trafomuzda bizim enerji kesintisi vardı ve 80 bin konutumuz etkilenmişti bu durumdan. An itibariyle 130 meskene kadar indirdiler arızaları”.

YAZ SAATİ 

Yaz saatiyle ilgili kamuoyundaki kanaati de değerlendiren Bakan Dönmez, şu açıklamaları yaptı: “İstanbul Teknik Üniversitesi’yle bir anlaşma yaptık dedik hocalarımızdan ya bu konuyu bir enine boyuna bir masaya yatıralım. Türkiye’nin doğusundan batısına kadar güneşten daha fazla yararlanma imkanı ve mesai saatlerini, eğitim saatlerinin ona göre ayarlanması durumunda ne olur diye. Yapılan çalışmalar bizim önceden tahmin ettiğimiz doğrultuda çıktı ve tek uygulamanın, sabit saat uygulamasının enerji verimliliği açısından da daha faydalı olacağı neticesine ulaştı. Sonradan biz İTÜ’yle bu çalışmayı birde ayrıca bu uygulamaya geçtikten sonra önceden öngörülen tasarruf miktarlarına ulaşıldı mı diye bir çalışma daha yaptırdık. Her iki çalışmada bu tasarrufun olduğunu gösteriyor. Bu seneki verilere baktığımızda yaklaşık kullandığınız tarife dönemine göre bu 1 milyar lirayla, 2 milyar lira arasında toplamda bir tasarruf elde etmiş oluyoruz”. 

Avrupa Birliği’nde de sabit saat uygulamasının tartışılmaya başladığını kaydeden Fatih Dönmez, yakında AB ülkelerinde de aynı yönde karar alınacağını tahmin ettiklerini söyledi. 

KRİTİK CEVHER, BOR: 200 USD/TON’DAN 1 MİLYON USD/TON’A

Bor madeniyle ilgili de bilgi veren Bakan Fatih Dönmez, şunları kaydetti: “Bor, bizim için kritik cevherlerden birisi. Dünyadaki bor rezervinin yüzde 73’ü bizde. Hammaddeyi en temel, ham halde sattığımızda tonu 200-250 dolar. Bunu rafine ettiğinizde, rakam 2 kat artıyor. Bor karbür savunma sanayinde zırh giydirme işlemlerinde kullanılıyor. Bunun tonu 30 bin ila 40 bin dolar arasında değişebiliyor. Bunu özellikle çeliğe falan işlediğiniz zaman çeliğin mukavemetini artırıyorsunuz, ama bunu ağırlığını artırmadan yapabiliyorsunuz. Çok önemli. Daha uç bir ürün de bor izotoplarından elde ediliyor; bunlar da nükleer santrallerde nükleer reaksiyonu kontrol altına almak için bu çubuklardan yararlanıyor. Burada tonlar artık 1 milyon dolarları aşmaya başlıyor. Nükleer santrallerde güvenliği arttırmak için kullanılan bir madde”. 

BORON 

BorOn markasıyla bahsedilen temizlik ürününün de bor madeniyle üretildiğini belirten Bakan, bunun da katma değer yaratmaya yönelik projelerden biri olduğunu anlattı ve şunları ekledi: “Aslında biz buna deterjan demiyoruz temizlik ürünü diyoruz, çünkü deterjan daha çok petrol türevli kimyasallardan yapıldığı için. Bu, yüzde 100 doğal mineralli, bunun içerisinde bor madeni de var ama onun dışında sabun türevli maddeler var. Doğal sabun, temizleme maksadıyla. Daha önce de 3-4 sene önce Eti Matik markasıyla aslında çıkmıştı, şimdi o ürün biraz daha geliştirildi sahadan müşterilerden gelen geri dönüşler doğrultusunda ve yeni bir marka, yeni bir yüz ve yeni bir ürünle tekrar piyasaya çıkmış oldu”. 

ELEKTRİK DAĞITIM BEDELİ 

Elektrik piyasasında maliyet tabanlı bir fiyatlandırma mekanizması olduğunu ve kamunun elindeki elektrik üretim tesislerinin toplam talebin ancak yüzde 20’sini karşılayabilecek durumda olduğunu hatırlatan Bakan Dönmez, elektrik dağıtım bedeliyle ilgili tartışmalara şöyle açıklık getirdi: “Biliyorsunuz, EÜAŞ hidroelektrik santralleri var, bazı termik santraller var. Son 15 yılda piyasaların serbestleşmesine paralel olarak elektrik üretim tarafında serbest girişimciler, yatırımcılar, vatandaşlarımız ciddi bir yatırım yaptılar. Dolayısıyla, orada bir büyüme sağlanmış oldu. Buna bağlı olarak da maliyet esaslı bir fiyatlandırma söz konusu. Şimdi faturalarda bizim üç ana kalemimiz var; birisi enerji bedeli dediğimiz elektriğin bu demin bahsettiğim üretim kısmı. Dağıtım bedeli dediğimiz kapısında, yani santralin kapısından tüketim noktalarına kadar yani bizim evlerimize, iş yerlerimize kadar gelen şebekenin yapımı işletilmesiyle ilgili bir faaliyet kısmı var. Bir de vergi, fonlar dediğimiz belli paylar var. Bu yönü itibariyle baktığınızda dağıtım bedeli vergi fonlardan bağımsız baktığınızda aşağı yukarı yüzde 30’larını oluşturuyor, yüzde 35’lerini oluşturuyor. Vergileri dahil ettiğinizde yüzde 30’lar civarında bir dağıtım bedeli var, geri kalan kısmı vergiler ve enerji üretim maliyeti. Peki, sadece bu Türkiye’de mi böyle? Hayır, bütün dünyada dağıtım bedeli toplam enerjinin maliyetinin belli bir kısmını oluşturuyor. Avrupa’da dağıtım bedeli ortalama yüzde 51, Türkiye’de yüzde bu oran yüzde 35”. 

VERİMLİLİK

Vatandaşların enerji verimliliği hususunda duyarlı olmaya başlaması gerektiğini belirten Bakan Fatih Dönmez, tasarruf sayesinde 30 milyar dolarlık bir geri kazanım sağlanabileceğimni bildirdi. Fatih Dönmez şunları söyledi: “Konut bazlı baktığınızda yani aydınlatmada bu klasik ampuller yerine tasarruflu ampullere geçilebilir zaman zaman ben de görüyorum daha yaygınlaşıyor. Aşağı yukarı yüzde 10’na kadar, yüzde 20’ye kadar düşürebilen yani yüzde 70-80 oranında tasarruf edebilen ampuller var. Bunun dışında tabi evlerimizde aslında elektriği yoğun tükettiğimiz makinelerimiz var, yani mesela soğutucular buzdolapları, çamaşır makinesi, kurutma makinesi gibi daha yoğun elektrik tüketen cihazlar. Oralarda da tabi tüketicilerimiz, vatandaşlarımız bu işte enerji verimliliği cihazlara yönelmeleri gerekiyor”.

Türkiye’nin doğalgazda arz güvenliği ile ilgili bir miktar arz fazlası temin edecek noktaya geldiğini kaydeden Fatih Dönmez, güvenlik anlamında binalara otomatik doğalgaz vanaları yerleştirildiğini; tehlike anında gazın otomatik olarak kesileceğini anlattı ve vatandaşların, yaşadıkları binalarda bu vanaların nerede olduğunu öğrenmelerini istedi.  

NÜKLEER SANTRALLER KONUSU

Bakan Dönmez 2023’te ilk nükleer reaktörün devreye gireceğini öngördüklerini anlattı ve bugün için bir gecikmenin söz konusu olmadığını belirtti ve şöyle konuştu: “Dünyada gelişmiş ülkeler sadece tek kaynakla bu işi yürütmek istemiyorlar, değişik sebepleri var ve haklılar da. Yenilenebilir kaynaklarınız olacak, yerli kaynaklarınız olacak, termik santral, kömür, keza doğalgaz gibi kaynaklarınız olacak, buna ilaveten nükleer güç. Nükleer güç santrallerinin şöyle bir özelliği de var, bunlar hakikaten çok güvenli üretim yapabilen uzun dönemli santraller. Özellikle ilk yatırım döneminden sonra da bunların işletme dönemlerine baktığımızda 60 yıl ve ötesinde işletme kabiliyeti olan santraller. Nitekim hala dünya üzerinde de bu kadar süre geçmiş olmasına rağmen çalışan santraller de var biliyorsunuz”. 

“YERLİ KÖMÜRÜ SONUNA KADAR KULLANACAĞIZ”

Türkiye’nin maden cevheri açısından kömürde ciddi bir potansiyeli olduğunu hatırlatan Dönmez: “Yaptığımız son çalışmalarla yer altındaki rezervimizi 18,5 milyar tona çıkarttık. Hala MTA bu konularda çalışmalarına, sondajlarına devam ediyor. Bu 18,5 milyar ton kömürün tamamını çıkartıp ekonomiye kazandırmış olsak, aşağı-yukarı 300 milyar doların üzerinde bir değer. Bu hani bir yılda çıkartılacak, üç-beş yılda çıkartılacak bir ürün değil. Yani bunlar uzun yıllar, 30-40 yıllara belki dayalı çıkması gerekiyor. Yerin altındaki rezervin büyüklüğünü gösteriyor. Ama şimdi hakikaten yeni nesil termik santrallerde emisyon değerlerinin altında kalacak, sınır değerlerinin altında kalacak şekilde baca, filtreleme sistemleri var. Dolayısıyla endişe edecek bir şey yok. Dünyada üretilen elektriğin yaklaşık yüzde 38’i hala kömürden. Almanya’da bu oran hala yüzde 40’lar seviyesinde. Polonya’da mesela ciddi miktarda, çünkü onların da rezervleri var. Kömürden üretim hala var, ciddi bir yer tutuyor. Dolayısıyla bizim bu anlamda dışa bağımlılığı azaltmak anlamında söylüyorum, yerli kömürü sonuna kadar kullanmak durumundayız” diye konuştu. 

Yenilenebilir enerjinin kurulu güç olarak payının yüzde 52’ler civarında olduğunu bildiren Bakan, üretimdeki payının da yüzde 33-34 civarında olduğunu kaydetti. Fatih Dönmez, kurulu güç %52 iken üretimdeki payın düşük kalmasının kurak sezonlarda hidroelektrik potansiyelinin tam kullanılamaması; rüzgârın her zaman etkili esmemesi; güneşin de benzer şekilde, dönemsel olarak etkinliğini kaybetmesinden kaynaklandığını söyledi. 

ELEKTRİKTE SOSYAL YARDIM: 10 MİLYON KİŞİ YARARLANACAK 

Cumhurbaşkanının hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına hem de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına elektrikte sosyal yardım konusunda çalışmak üzere talimat verdiğini belirten Fatih Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı: “Sayın Cumhurbaşkanımız da geçtiğimiz haftalarda biliyorsunuz ilan etti. Şu anda düzenli sosyal yardım alan yaklaşık Türkiye’de 2 milyon 500 bin civarında bir hanemiz var Bunlara elektrik yardımına başlayacağız en kısa süre içerisinde. 75 kilovatla, 150 kilovat arasında hane halkı sayısına göre değişmek üzere bir sınıflandırma yapıldı. Bunun altyapı çalışmaları hem Bakanlığımız, hem de Aile Bakanlığı tarafından yapılıyor. En kısa süre içerisinde bunun usul esasları da yayınlanmış olacak. Aslında bu, özellikle gelişmiş ülkelerde öteden beri böyle bir destek vardı Avrupa’nın birçok ülkesinde. Şimdi Türkiye’de de hamdolsun bu ekonomik büyümeye paralel olarak bu tip destekleri vermeye başlayacağız. Buradan yaklaşık 10 milyon vatandaşımız yararlanacak”.