Fosil yakıt kullanımı küresel ısınmayı tetikliyor

İklim değişikliği ile mücadelede 1,5°C hedefinin tutturulması için 2030 yılına kadar yapılması gereken emisyon azaltım oranı %48 olarak güncellendi.

Enerji Günlüğü - İnsan faaliyetleri kesin olarak küresel ısınmaya neden oldu ve küresel yüzey sıcaklığı 2011-2020 yılları arasında endüstriyel sıcaklıkların 1,1°C üzerine çıktı.

Dünyanın en yetkili iklim bilimi organı olan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) yayınladığı Sentez Raporu (SYR), iklim etkilerinin daha önce bilinenden daha düşük sıcaklıklarda dahi çok daha sert vurduğunun ve hükümetlerin Paris Anlaşması'ndaki 1,5°C hedefini takip etmelerini hayati öneme sahip olduğunun altını çiziyor.

EMİSYON AZALTIM ORANLARI GÜNCELLENDİ

Raporda, 2040 veya öncesi olarak tanımlanan yakın vadedeki emisyon azaltım hedeflerine ilişkin yeni bilgiler ilk kez veriliyor. 1,5°C hedefinin tutturulması için önümüzdeki yıllarda yapılması gereken emisyon azaltımı bu rapor ile güncellendi:

2030 yılında %48% CO2 azaltımı

2035 yılında %65 CO2 azaltımı

2040 yılında %80 CO2 azaltımı

2050 yılında %99 CO2 azaltımı 

FOSİL FİNANS AKIŞLARI HALA AĞIR BASIYOR

Rapora göre, fosil yakıtlara olan bağımlılığımızdan kaynaklanan insan kaynaklı emisyonların gezegene zarar verdiğine şüphe yok. Fosil yakıt kullanımı küresel ısınmayı büyük ölçüde tetikliyor. İklim için mevcut fon seviyeleri son derece yetersiz ve hala fosil finans akışları daha ağır basıyor. 

İnsan kaynaklı küresel ısınmanın sınırlandırılması için net sıfır CO2 emisyonu gerekiyor. Net sıfır CO2 enerji sistemleri, toplam fosil yakıt kullanımında önemli bir azalma, kalan fosil yakıt sistemlerinde bir miktar CCS ile azaltılmamış fosil yakıtların minimum kullanımı; net CO2 yaymayan elektrik sistemleri; yaygın elektrifikasyon; elektrifikasyonu daha zor olan uygulamalarda alternatif enerji taşıyıcıları; enerji tasarrufu ve verimliliği ve enerji sistemi genelinde daha fazla entegrasyon (yüksek güven) yoluyla sağlanır.

YENİLENEBİLİR ENERJİ SAYESİNDE DURUM ÇOK DA KÖTÜ DEĞİL 

Bununla birlikte yenilenebilir enerji kaynakları ve diğer azaltım eylemleri sayesinde haberler çok da kötü değil. Güneş ve rüzgar enerjisi, kentsel sistemlerin elektriklendirilmesi, kentsel yeşil altyapı, enerji verimliliği, talep tarafı yönetimi, ormanların iyileştirilmesi ve ürün/otlak yönetimi ve gıda atık ve kayıplarının azaltılması, teknik olarak uygulanabilir, giderek daha uygun maliyetli hale geliyor ve genel olarak kamu tarafından destekleniyor. 

2010-2019 yılları arasında, güneş ve rüzgar enerjisinin birim maliyetleri sırasıyla %85 ve %55 oranında azaldı ve lityum iyon pillerin birim maliyetleri %85 oranında düştü. Aynı dönemde, bölgelere göre değişmekle birlikte, güneş enerjisi kullanımı 10 kat ve elektrikli araçların (EV'ler) kullanımı da 100 kat arttı.