Gaz maskesi hayat kurtarır: Tengiz’de aldığımız acı ders

Haluk DİRESKENELİ

Mağaraya giren 12 askerin CH₄ gazıyla zehirlenerek hayatını kaybetmesi, son günlerin en dikkat çekici ve üzücü olaylarından biri oldu. Gaz zehirlenmesi önlenebilir, ciddi eğitim gerektiren ve hayati önem taşıyan bir konudur. 

Kazakistan’ın batısında, Hazar Denizi kıyısında, dünyanın en büyük petrol sahalarından biri bulunuyor: Tengiz. 

Chevron’un işlettiği bu dev şantiyede kısa süreliğine görev yaptığımızda, daha sahaya adım atmadan önce hepimize son derece kapsamlı bir gaz maskesi eğitimi verildi. 

Sadece “nasıl takılır”ı öğretmediler; neden takmamız gerektiğini de anlattılar.

Çünkü bu sahada, yıllar önce meydana gelen büyük bir gaz faciasında çok sayıda işçi hayatını kaybetmişti. O günden sonra tüm kurallar baştan yazıldı.

GÖRMEDİĞİMİZ TEHLİKE

Petrol ve doğalgaz tesislerinde en korkulan risklerin başında gaz kaçakları gelir.

Bazı gazlar kokusuz ve renksizdir; farkına bile varmadan ölümcül bir tehlikenin tam ortasında kalabilirsiniz: 

    •    Hidrojen sülfür (H₂S): Çok düşük miktarda bile öldürücü. 

    •    Karbon monoksit (CO): Kokusuz ve renksizdir; dakikalar içinde bilinci kapatır. 

    •    Metan (CH₄): Patlayıcı ortam oluşturur.

Bu nedenle sahada yalnızca eğitim yetmez; mutlaka yazılı sınav da yapılır. Sınavdan geçemeyen hiç kimse sahaya giremez. 

Herkes belinde portatif gaz maskesi taşır; “unutmuşum” demek söz konusu bile olamaz. 

TENGİZ GAZ FACİASI: BEDELİ AĞIR BİR DERS

2000’li yılların başında Tengiz’de yaşanan büyük gaz sızıntısında çok sayıda işçi hayatını kaybetti. Bu olay yalnızca bir iş kazası değil; sektöre can pahasına yazılmış acı bir ders oldu. 

O günden sonra:

    •    Gaz maskesi eğitimi zorunlu hâle geldi.

    •    Yazılı sınav zorunlu hâle geldi.

    •    Maskeyi sürekli belde taşımak mecburi oldu.

Çünkü sahadaki kurallar, kâğıt üzerinde değil; hayatta kalmak için vardır.

DÜNYADAN VE TÜRKİYE’DEN BENZER ACI HİKAYELER

Benzer ihmaller, dünyanın başka yerlerinde de yüzlerce, binlerce can aldı:

•    Piper Alpha (1988, Kuzey Denizi): Gaz sızıntısı sonrası patlama ve yangın; 167 işçi hayatını kaybetti.

•    Soma Faciası (2014, Türkiye): 301 madencimiz yaşamını yitirdi; yetersiz ölçüm ve denetim felaketi getirdi.

•    Bhopal Felaketi (1984, Hindistan): Zehirli gaz sızıntısı on binlerce insanın ölümüne yol açtı. 

Tüm bu facialar, “bir şey olmaz” düşüncesinin ne kadar tehlikeli olduğunu bize tekrar tekrar hatırlatıyor.

HAYAT KURTARAN ALIŞKANLIK 

Tengiz’de öğrendiğim en önemli şey şuydu: 

Gaz maskesi yalnızca bir araçtır; hayat kurtaran esas unsur, onu yanında taşımayı ve gerektiğinde tereddüt etmeden kullanmayı öğrenmiş bir güvenlik kültürüdür. 

•    Kapalı bir kuyuya, buhar kazanına, depoya veya tanka ölçüm yapmadan ve maskesiz girilmez.

•    Maskeyi taşımak bazen rahatsız edici olabilir; ama orada durmasının tek nedeni, bir gün hayatınızı kurtarmasıdır. 

Geçmişte ödenen bedeller, bugün neden bu kadar dikkatli olmamız gerektiğini sessiz ama çok güçlü bir şekilde anlatır.

Görmediğiniz tehlike, en büyük tehlikedir. 

Gaz maskenizi yanınızdan ayırmayın; ama asıl önemlisi, onu kullanmayı bir alışkanlık ve refleks hâline getirin. 

Çünkü bazen saniyeler bile çok geç olabilir.