Gümüşel: Hava kirliliğinin ekonomik bedeli 138 milyar dolar

Temiz Hava Hakkı Platformu Kara Rapor 2025'i açıkladı. PM2.5 kirliliğinin Türkiye ekonomisine maliyeti yılda 138 milyar dolar. Bu rakam 2024 GSYH'sinin yüzde 10'una denk geliyor. Platform ekonomik etki analizlerinin politikaya girdi olmasını istiyor.

Enerji Günlüğü- Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından açıklanan Kara Rapor 2025 verileri, Türkiye'de partikül madde PM2.5 hava kirliliğinin ekonomiye yıllık 138 milyar dolar maliyetinin olduğunu ortaya koydu. Bu rakam ülkenin 2024 yılı gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 10'una denk geliyor.

THHP Koordinatörü Deniz Gümüşel, İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Gümüşel, hava kirliliğinin neden olduğu erken ölümlerin Türkiye ekonomisine etkisini ilk kez hesapladıklarını belirterek "Soluduğumuz havadaki en tehlikeli maddelerden biri olan PM2.5'in yarattığı kirlilik, 2024 gayri safi yurt içi hasılasının 10'da biri kadar mali yük oluşturuyor. Bu tablo, sorunun sadece sağlıkla sınırlı kalmadığını, ekonomik refahı da sarstığını açıkça gösteriyor" dedi.

HER YIL 60 BİN CAN 

Temiz Hava Hakkı Platformu Yürütme Kurulu Üyesi ve Çevre İçin Hekimler Derneği THHP Temsilcisi Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan, yapılan hesaplamalara göre Türkiye'de 2023 ve 2024'te ince partikül madde PM2.5 kirliliği nedeniyle sırasıyla 63 bin 851 ve 62 bin 644 erken ölüm meydana geldiğini açıkladı. Çağlayan, "Bu, 30 yaş üstü nüfusta tüm ölümlerin yaklaşık yüzde 13'ünün hava kirliliğine atfedilebileceği anlamına geliyor. Eğer PM2.5 düzeyi DSÖ'nün önerdiği yıllık ortalama 5 mikrogram bölü metreküp seviyesine indirilebilseydi yılda 60 binin üzerinde ölüm önlenebilirdi" ifadelerini kullandı.

Raporda yer alan verilere göre KOAH'a bağlı ölümlerin yüzde 41,3'ü, iskemik kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 27,7'si, inme kaynaklı ölümlerin yüzde 27,4'ü, akciğer kanserine bağlı ölümlerin yüzde 18,6'sı PM2.5 kirliliğinin sonucu. 2024'te hava kirliliğine bağlı ölüm oranının en yüksek olduğu il Osmaniye oldu.

2024'TE HİÇBİR İLDE HAVA KALİTESİ İYİ DEĞİL

Kara Rapor 2025 verilerine göre 2024'te hiçbir ilin yıllık ortalama hava kalitesi Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği kılavuz değerlere göre temiz değil. Osmaniye, Iğdır ve Malatya partikül madde kirliliği en yüksek ilk üç il oldu. Kirliliğin en önemli kaynaklarından biri trafik olarak ortaya çıktı.

10 YILLIK DEĞERLENDİRME: BİRİLERİ İLERLEDİ BİRİLERİ GERİLEDİ

Kara Rapor 2025'te yapılan 10 yıllık değerlendirmeye göre özellikle doğal gaz kullanımına geçen bölgelerde belirgin iyileşmeler görülürken Ankara Keçiören, Antalya ve Şanlıurfa gibi hızla büyüyen kentlerde hava kalitesi düştü. 10 yıllık değerlendirmenin en önemli çıktısı Türkiye'de hava kirliliğinin halen düzenli ve yeterli ölçülmediği oldu.

Temiz Hava Hakkı Platformu Yürütme Kurulu Üyesi ve Türk Tabipleri Birliği THHP Temsilcisi Prof. Dr. Gamze Varol, platformun kuruluşunun 10. yılında önemli mesajlar verdi. Varol, "10 yıl önce, farklı alanlarda uzmanlaşmış sağlık meslek örgütleri, çevre ve iklim örgütleri ortak bir amaç etrafında bir araya geldik. Herkes için temiz hava. Hepimizin sağlığını ve geleceğini yaşamsal düzeyde geliştirecek politikalar için tam 10 yıldır çalışıyoruz" dedi.

OZON KİRLİLİĞİ DE ARTIYOR

Temiz Hava Hakkı Platformu Yürütme Kurulu Üyesi THHP Temsilcisi Prof. Dr. Melike Yavuz, ozon kirliliğine dikkat çekti. Yavuz, "Atmosferin üst katmanlarında yaşamı koruyan ozon, yer seviyesinde zararlı bir kirleticiye dönüşüyor; gökyüzünde kalkan iken yeryüzünde zehir oluyor. Özellikle çocuklar, yaşlılar, açık havada çalışanlar ve kronik hastalıkları olanlar ozona karşı daha hassas" açıklamasında bulundu.

ORMAN YANGINLARI HAVA KİRLİLİĞİNİ KÖRÜKLÜYOR

Orman yangınlarından kaynaklanan PM2.5 kirliliğinin sağlık üzerindeki etkileri çok ağır. 32 Avrupa ülkesinden 541 milyon kişiyi kapsayan güncel bir araştırmada orman yangınlarına bağlı PM2.5 maruziyetinin diğer kaynaklardan gelen PM2.5'e göre çok daha fazla ölüme yol açtığı gösterildi.

ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA

İklim değişikliğinin yol açtığı yüksek sıcaklıklar, besin güvencesizliği, bulaşıcı hastalıklar ve hava kirliliği çocuklarda erken doğum, solunum yolu hastalıkları, yetersiz beslenme, ishal ve enfeksiyon riskini artırıyor. Orman yangınlarından kaynaklanan PM2.5 maruziyeti çocuklarda solunum semptomları için acil servis başvuru riskini 10 kat artırıyor.

Çocukların sağlıklı bir çevrede büyüme hakkına dikkat çekmek amacıyla 25 Ekim Cumartesi günü İstanbul'da Çocuklar İçin Temiz Hava Sempozyumu düzenlenecek. Temiz Hava Hakkı Platformu Koordinatörü Gümüşel, PM2.5 kirliliğinin sağlık açısından çok riskli olmasına rağmen Türkiye'de mevzuatta henüz yer almadığı için platform olarak bir kampanya başlattıklarını duyurdu.

MEVZUATTA İYİLEŞME VAR AMA UYGULAMA YETERSİZ

THHP Hava Kalitesi Uzmanı Dr. Ozan Devrim Yay, Türkiye'de hava kalitesi mevzuatının son 10 yılda Avrupa Birliği çevre müktesebatına uyum amacıyla önemli değişimler geçirdiğini belirtti. Yay, "Temel kirleticiler için AB sınır değerlerine kağıt üzerinde ulaşıldı fakat Dünya Sağlık Örgütü'nün küresel düzeyde insan sağlığının korunması için belirlediği kılavuz değerlere ulaşmak için ulusal bir vizyona ve plana ihtiyaç var. En önemli eksiklik ise PM2.5 için hala bağlayıcı ulusal limit bulunmaması" dedi.

YEDİ ÖNLEM 

Kara Rapor 2025'te THHP, Türkiye'de hava kirliliğinin ve buna bağlı sağlık sorunlarının ve mali yükün azaltılması için atılması gereken yedi adımı sıraladı. Bunlar arasında PM2.5 kirliliğine bağlı ölüm ve hastalıkların ekonomik maliyetinin düzenli olarak hesaplanması, ulusal hava kalitesi izleme sisteminin güçlendirilmesi, verilerin şeffaf ve kamuya açık hale getirilmesi, PM2.5 için ulusal limit değeri belirlenmesi, kirletici kaynakların azaltılması, hava kirliliği ile mücadelenin sağlık politikalarına entegre edilmesi ve iklim krizi ile çocuk sağlığı odaklı programların oluşturulması yer alıyor.