Güneşçileri bekleyen tehlike: Hayırlı Maliyeler!

Hasan YİĞİT

HASAN YİĞİT 

Geçen yazıda bir usulsüzlükten bahsetmiştim. Enerji projesi başvurularında herkesin doğru beyanlarda bulunması gerekiyor. 

Her beyanın tek tek incelenmesi fiilen ve fiziken zor olabilir. Bunları çek etmenin yolu, şikayetlere bağlı incelemelerden başka bir şey değil. 

Söz konusu beyanların doğru çıkmaması durumları ciddi yaptırımlara bağlanmış durumda. Oysa sözünü ettiğimiz olay, başkalarının yalan beyanı yüzünden mağdur olduğunu ileri süren bir girişimcinin anlattıkları. 

Bu konuyu hafife almamak lazım. Bazı insanlar, yasaları kendi kafasına göre farklı şekilde uygulamayı marifet sayar. Dünyada da var ama maalesef Türkiye’de bu tür durumlara çok sık rastlıyoruz. Ama daha önce de söylediğimiz gibi, “keser döner sap döner gün gelir hesap döner” ve er geç hak yerini bulur. 

Her neyse, bu konunun takipçisiyiz. Biz bugünkü konumuza dönelim. Bu kez konu, Maliye Bakanlığı’yla ilgili. Türkiye’de herkes bilir, eğer yaptığınız işlerde yasalara, hukuka aykırılıklar varsa, Maliye bu yollarla elde edilmiş haksız menfaatleri fazlasıyla geri almasını bilir. Her şey yolunda giderken bir gün bir bakmışsınız, bütün hesaplarınız incelemeye alınmış, tüm banka hesaplarınıza da e-haciz uygulanmış. 

İşte bence enerji sektöründeki oyuncular açısından da Maliye ile ilgili 2 büyük tehlike kapıda. 

Birincisi; 1 Temmuz 2016 tarihinde 29759 sayılır Resmi Gazete de yayınlanan “İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ” (TEBLİĞ NO: 2016/29) ile ilgili. 

Bu tarihten itibaren Türkiye (Ekonomi Bakanlığı), Çin Halk Cumhuriyeti’nden gelen fotovoltaik modüller için anti damping soruşturması başlattı. 

Peki bu soruşturmayla, yatırımcıların Maliye ile ileride başının derde girmesi ihtimali arasında nasıl bir ilişki var? Gelecek aylarda Ekonomi Bakanlığı Çin Halk Cumhuriyeti’nden gelen fotovoltaik modüller için açtığı soruşturmayı tamamlayıp anti damping vergisini devreye aldığı an Maliye Bakanlığı da geriye dönük şekilde, 1 Temmuz 2016 tarihinden sonra Çin Halk Cumhuriyetinden gelen söz konusu ürünlere anti damping vergisi işletebilir. 

Bu konuda 7 Ekim 2016 tarihinde 29850 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan "GÜMRÜK YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK" de önemli. Bu yönetmenliğin 37’nci maddesinde “Kristal silikon fotovoltaik modüller veya panolar” konusunda bir gelişme vardı. Neydi bu, bir hatırlayalım:

“Ürünün yer aldığı pozisyon ve 8541 pozisyonu haricinde herhangi bir pozisyonda yer alan girdilerden imalat. 

Ürünün 8501 veya 8541 pozisyonlarında sınıflandırılan girdilerden imal edilmesi durumunda, söz konusu girdilerin menşei ürünün menşei olacaktır.

Ürünün birden fazla ülke menşeli 8501 veya 8541 pozisyonlarında sınıflandırılan girdilerden imal edilmesi durumunda, ürün kıymet olarak en yüksek orana sahip girdi ile aynı ülke menşeli olur.”

Peki sokaktaki vatandaşın çoğunun okuduğunda bir şey anlamayacağı bu ifadelerin türcümesi ne? 

“Ürün kıymet olarak en yüksek orana sahip girdi ile aynı ülke menşeli olur” ifadesi gereği, Çin Halk Cumhuriyeti menşeili hücreler kullanılarak Tayvan veya Malezya’da üretilen fotovoltaik paneller, Tayvan veya Malezya ürünü sayılmayacak ve Çin Halk Cumhuriyeti modülü sayılacak. 

Yukarıda da belirttiğim gibi 1 Temmuz 2016’dan sonra Türkiye’ye bu şekilde üretilip yine bu yolla gelen fotovoltaik modülleri de anti damping vergisinin uygulanması halinde Maliye yine geriye dönük anti damping vergisini tahsil etmek için ilgili şirketlerin kapısına dayanabilir. 

Sözünü ettiğim iki büyük tehlikeden diğerine gelince… 

Konumuz bu kez 15 Aralık 2015’te hayatımıza giren, Ekonomi Bakanlığı’nın çıkardığı İthalatta Gözetim Uygulamasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ no: 2015/9). Evet, tahmin ettiğiniz gibi, bu düzenlemeye konu Gözetim Belgesi’yle ilgili de bir tehlike kapımızda. 

Konuya şimdilik çok ayrıntılı girmek istemiyorum, biraz da siz kafanızı yorun. Gelecek yazılarımızda ayrıntıya girelim ama özetle şunu söyleyebiliriz. 

15 Aralık 2015 tarihinden sonra, Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında Türkiye’ye fotovoltaik modül ithal edip santral kurmuş girişimciler de Maliye’den bir çay daveti alırsa şaşmamak lazım. İşte benim girmediğim ayrıntıyı ilgililer çay davetine icap ettiğinde ya da kendi ofislerine ziyarete gelen Maliyecilere çay ikram ederken öğrenmiş olurlar. 

Bu sefer yazımı ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, Vergi Daireleri’nin duvarlarında da yer alan o meşhur sözüyle bitirmek istiyorum: Vergilendirilmiş kazanç, kutsaldır! 

Hayırlı Maliyeler…