Hotoğlu: EPİAŞ’ın likidite artımı için arz ve talep çeşitlenmeli

Enerji Günlüğü - OMV Enerji Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Serkan Hotoğlu, EPİAŞ’ın likiditesinin artması için arz ve talep...

Enerji Günlüğü - OMV Enerji Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Serkan Hotoğlu, EPİAŞ’ın likiditesinin artması için arz ve talep çeşitlendirilmesi yapılması gerektiğini söyledi.

OMV Enerji Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Serkan Hotoğlu, 3. Enerji Ticareti ve Tedariği Zirvesi ISTRADE 2018’de ‘Türkiye’de Doğal Gaz Ticareti’ başlıklı oturumda yaptığı değerlendirmede, “Değişim çok hızlı oluyor değişime ayak uydurmak lazım biz hala liberalleşme veya fiyat baskısını konuşuyoruz. Fiyatın belirlenebilir olmaması bugünün konusu bile olmaması lazım. Örneğin EPİAŞ’ın likiditesinin artmasından bahsettik. Bana sorarsanız eldeki imkanlarla neler yapabilirizin çözümüydü onlar. EPİAŞ’ın likidetisinin artması için arz ve talep çeşitlendirilmesi yapılması lazım. Bu arzın çeşitlendirilmesiyle bu kadar çok algoritmanın birbiriyle rekabet edeceği bir dünyada farklı beyinlerin de dahil olduğu bir dünya olması lazım. Bu ne demek? İthalatın sadece devlet eliyle değil özel sektör eliyle de payının artırılması lazım. Müşteriye erişilebilirliğin artık serbest piyasa ortamında daha çok artırılması lazım ki alternatiflerin birbiriyle buluşması lazım. Böylece EPİAŞ’ın hedeflediği noktaya çok daha çabuk varabileceğini düşünüyorum.” dedi.

DEĞİŞİMİN HIZINA MASALSI ANLATIM

Dijitalleşmeden, endüstri 4’ten hap yıkıcı diye bahsedildiğini, bunların bir sonraki çağı açmak için bir önceki çağı yıktığını kaydeden Hotoğlu günümüzde yaşanan başdöndürücü gelişmeleri tarihten örneklemelerle masalsı bir şekilde şöyle ifade etti: 

“Teknoloji inisiyatif almaz, inisiyatifi insanoğlu alır. EPİAŞ’ta burada bir inisiyatif alınmış, liberalleşmede bir inisiyatif alınmış vaziyette. Teknoloji alınan inisiyatife momentum kazandırır. Bunu biraz tarihten örnekler vererek masalsı anlatmaya çalışacağım. Örneğin bi rmilyon yıl önce 18 bin tane insan var ve bu insanların toplayıcılıktan avcı toplumuna geçmesi 900 bin yıl alıyor. Bunu da geliştiren tek şey teknoloji. Mızrak kullanmaya başlıyorlar ve aralarında ortak dil geliştiriyorlar. Bu 900 bin yıl sonra insanoğlunun tarım kültürüne geçmesi yüz bin yıl alıyor. Bundan sonra hızlanıyor ve yerleşik tarıma geçmesi beş altı bin yıl geçiyor ve devamında bir 4 bin yıl sonra rönesansa geliyor. Rönesanstan iskorpit hastalığı diye bir hastalık var. Denizcilerin dişleri dökülüyor ve çok uzak yerlere gidemiyorlar. Ama İngiliz bilim insanı bunun C vitamini eksikliğinden kaynaklandığını keşfederek gemilere soğan ve portakal yüklemesiyle C vitamini eksikliğini gideriyor ve insanlık daha uzak mesafelere gidiyor. Uzaklardaki kültürleri kendi kültürüne katıyor. Çok ufak teknolojik gelişmeler çok büyük çığırlar açıyor. Rönesanstan 300 yıl sonra da Sanayi devrimi başlıyor. Sanayi devriminin de en hızlı ilerlediği nokta II. Dünya Savaşı. Savaşlar olduğunda zaman çok yavaş geçiyor ve insan yaratıcı olmaya zorlanıyor. Ve bunun devamında 1947 yılında transistör keşfediliyor. Transistörün keşfiyle bilgi teknoloji çağı başlıyor. 1986 da 2 terabayt, yani bugün hepimizin cebinde taşıyacak kadar bilgi var dolaşımda 2020 yılında ulaşılacak bilgi 44 zegabit gibi bir rakam. Bu 220 milyar katı. Bugün yedi milyar insan var. İnsanlığın enerji ihtiyacı da 110 kat artmış. İnsanlığın ne kadar büyük ve ilerlemeye düşkün olduğunun ve küçük teknolojik gelişmelerin ne kadar farklı boyutlara ulaştırdığını örneklendirmesi açısından. Yani aslında bakıldığında verdiğim örnekleri derleyip toplarsak her geçen gün bulduğunuz teknoloji insanlığın bir sonraki devri açabilmesi için hızlanıyor. Her geçen gün bulduğunuz teknoloji insanlığın bir sonraki devri açabilmesi için çok daha hızlanıyor. 

Geleceğe bakalım. Eğer teknolojinin devamıyla insanlığın aldığı insiyatifler momentum kazanıyorsa, bu bir sarkaç gibidir, bugün tasarlanan iş modelleri, sistemler ilerde bir kaç beden dar gelebilir. Artık bu bilgi yoğun dünyada, bir çok alternatifin anlık olarak değerlendirilebileceği bir dünyaya doğru gidiyoruz. Biraz daha ileriye götüreyim. Artık bilginin giz olmadığı open source data dediğimiz bütün bilginin açık olduğu, iş için alınacak kararların adeta atmaca çevikliğiyle alındığı bir dünyaya doğru gidiyoruz. Şimdi bu dünyaya Türkiye olarak hazır olmak zorundayız.”

Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü