Ülkemiz son dönemde korkunç orman yangınlarıyla, kuraklıkla ve kimi illerimizde de sellerle boğuştu. Nerdeyse aynı anda birçok noktada büyük yangınlar çıktı ve birçoğu söndürülemedi, kendiliğinden sönmesi beklendi.
Binlerce hektar ormanlık alan yanarak kül oldu. Bu yangınların söndürülmesi esnasında birçok itfaiyecimiz ve AKUT gönüllüsü şehit oldu. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Bu senenin tablosu o kadar acı ki, sözün bittiği noktayı çoktan aştık.
Peki bu yangınlar, seller, kuraklıklar neden oluyor? İşin kökünde fosil yakıtların kullanımı mı yatıyor gerçekten de? Bu sorulara cevap ararken, duruma bir bakalım.
Bilim insanları açıkça söylüyor:
- Küresel sera gazı emisyonlarının %89'u petrol, doğalgaz ve kömür kaynaklı.
- Kömür %45'le şimdiden baş suçlu ilan edilmiş durumda! (IPCC AR6, Bölüm 5)
- Metan gazı (hayvancılık/doğalgaz kaçakları) ise CO₂'den 84 kat daha güçlü!
Tüm bu tespitlere rağmen Asya’nın, özellikle Çin ve Hindistan’ın artan kömür kullanımı, dünyanın petrol ve doğal gaza olan zorunlu ihtiyacına karşı alternatif bir enerji kaynağı bulunamadan bu sorunun çözümü zor görünüyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğin depolanması konusunda halen yeterince gelişme kaydedilemedi.
Tüm bunlardan dolayı çeşitli risklerine rağmen dünya yeniden nükleere dönüyor ve birçok nükleer santralin devreye alınması planlanıyor. Avrupa’nın nükleeri yeşil kategorisine alması da zaten bunun açık bir göstergesi.
Peki dünyadaki bu genel tabloya karşı Türkiye ne yapıyor? İşte yeni çıkarılan İklim Kanunu tam da burada devreye giriyor. Peki 2053 yılı hedeflerini de temel alan bu yeni kanun ne getiriyor, neler vaat ediyor?
Kanun No 7552 ile gelen düzenlemenin özü şu:
- Net Sıfır Emisyon 2053: Paris Anlaşması'yla uyumlu bir hedef.
- Emisyon Ticaret Sistemi (ETS): Sanayi tesisleri emisyon izni alacak, karbon ticareti başlayacak.
- Adil Geçiş Fonu: Kömür bölgelerindeki işçilere yeni istihdam için gelirin %10'u ayrılacak.
- Yerel Eylem Planları: Belediyeler 2027'ye kadar iklim planlarını hazırlayacak.
Yeni düzenlemenin güçlü yönlerini şöyle sıralayabiliriz:
- ETS gibi piyasa mekanizmaları ve kurumsal altyapı (İklim Başkanlığı) oluşturulması.
- Uluslararası taahhütlerle (NDC) uyumlu olması.
- Nükleer santrallerin devreye alınması sonrasında emisyon azaltımına olumlu katkı sağlanacak olması.
İklim Kanunu’nun zayıf yönlerine gelirsek, şunları söylemek mümkün:
- Kömürden Çıkış: Kamuoyundaki bilgilerin aksine, Türkiye’nin kömürden çıkışla ilgili net bir taahhüdü yok. Sadece emisyon azaltım taahhüdü var.
- Finansman sıkıntısı: Yeşil dönüşüm için gereken yıllık 10 milyar USD nereden gelecek?
DÜNYA NE YAPIYOR?
Dünyanın birçok ülkesi iklim krizini çözmeye yönelik çalışmalara yoğun ilgisi gösterse de, büyük güçlerin henüz sorunu sahiplenmemeleri özellikle de ABD Başkanı Donald Trump’ın iklim değişikliğini doğal bir süreç olarak görmesi, sorunu daha da derinleştiriyor. Fakat tüm bunlara rağmen Türkiye yine de İklim Değişikliği Kanunu devreye alarak ulusal katkı beyanını ilan etti ve sorunu sahiplendiğini göstermiş oldu.
Ülkemizin hedeflerini anlamak için küresel tabloya kısaca bir bakalım:
Tablo 1. Ülkeler bazında iklim değişikliği planı
Ülke |
2030 Hedefi |
Net Sıfır Hedefi |
Öne Çıkan Politika/Araçlar |
Türkiye |
%21 (Mevcut senaryoya (BAU) göre) |
2053 |
İklim Kanunu (2025), ETS pilot uygulama, yenilenebilir enerji kapasitesini 32 GW'a çıkarma |
ABD |
%50-52 (2005 seviyesine göre) |
2050 |
Enflasyon Azaltma Yasası (IRA), temiz enerji sübvansiyonları |
Çin |
Karbon yoğunluğunda %65+ azaltım |
2060 |
Kömür tüketimi zirvesi (2025),kömürden çıkış taahhüdü yok,dünyanın en büyük güneş/yenilenebilir yatırımcısı |
Almanya |
%65 (1990 seviyesine göre) |
2045 |
Yenilenebilir enerjide %80 pay, kömürden çıkış (2030) |
İngiltere |
%68 (1990 seviyesine göre) |
2050 |
Dünyanın ilk net sıfır yasası (2008), kömürden çıkışı 2024 idi ama yeni santral planları var, ICE araç satış yasağı (2030) |
Hindistan |
Emisyon yoğunluğunda %33-35 azaltım |
2070 |
Kömürden çıkış taahhüdü yok, 500 GW yenilenebilir enerji, hidrojen ekonomisi |
Japonya |
%46 (2013 seviyesine göre) |
2050 |
Yeşil Büyüme Stratejisi, nükleer enerjiye yeniden dönüş |
Brezilya |
%37 (2005 seviyesine göre) |
2050 |
Amazon ormansızlaşmasını sıfırlama (2030) |
Fransa |
%55 (1990 seviyesine göre) |
2050 |
Fosil yakıt üretim yasağı (2040), elektriğin %77’si nükleerden |
G.Afrika |
Mutlak emisyonlarda %28 azaltım |
2050 |
Kömürden çıkış için 8,5 milyar USD uluslararası fon |
Norveç |
%55 (1990 seviyesine göre) |
2030 (fosil dışı) |
Elektrikli araçlarda %100 hedef (2025), karbon vergisi |
Avustralya |
%43 (2005 seviyesine göre) |
2050 |
Yenilenebilir enerji bölgeleri, hidrojen ihracatı |
Rusya |
%70 (1990 seviyesine göre) |
2060 |
Orman yutak alanları, LNG ihracatına odaklanma |
Kolombiya |
%51 (Mevcut senaryoya (BAU) göre) |
2050 |
Amazon koruma, petrol/ kömür üretimini kademeli azaltma |
Çekya |
%55 (1990 seviyesine göre - AB hedefi) |
2050 |
Kömürden çıkış (2033), nükleer genişleme |
Not: Yukarıdaki tablo, güncellenmiş NDC'ler (Ulusal Katkı Beyanları) baz alınarak hazırlanmıştır (Kaynaklar: Climate Action Tracker, UNFCCC NDC Registry, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi).
Türkiye'nin hedefi, gelişmekte olan ülke statüsü nedeniyle Hindistan (%35) veya Brezilya (%37) ile benzer. Ancak AB/İngiltere gibi iddialı kömür çıkış planları yok.
SON SÖZ: HER 0.1°C ÖNEMLİ
Türkiye İklim Kanunu, yapısal dönüşüm için önemli fırsatlar sunuyor. Önümüzdeki üç yıl son derece kritik:
- ETS pilot uygulama başarılı olur mu?
- Yerel yönetimler eylem planlarını hazırlayabilir mi?
- 20 milyar ton’un üzerinde kömür kaynağına sahip olduğumuz ülkemizin yegâne yeraltı zenginliği ile ilgili ülke gerçeklerimize uygun yeni bir strateji belirlenir mi?
- Kömürden sadece geleneksel üretim yerine, kömür gazlaştırma ve sıvılaştırma yöntemleri ile ülkemizin ihtiyacı olan tarımsal amaçlı amonyak-üre, çeşitli petrokimyasallar, dizel yakıt vb. ürünlerin elde edilmesi için stratejik yatırım kapsamında daha önce TKİ’nin girişimde bulunduğu gibi yeniden düğmeye basılır mı?
- Karbon tutma ve depolama (CCS) ile ilgili yol alınır mı?
- Çok zor olsa da ülkemizin enerji arz güvenliğinin sağlanması için yüksek emisyon değerlerine sahip eski termik santrallerin kapatılarak, yerine HELE (High Efficiency Low Emission) teknolojili dünyadaki en düşük emisyon değerlerine sahip yeni termik santraller inşa edilir mi? Bunun finansmanı için bir şekilde çözüm bulunabilir mi?
Bu arada, bilim insanları uyarıyor: 1.5°C sınırı aşılacak, ama her 0,1°C için savaşmalıyız!" (IPCC, 2024)
Peki siz ne düşünüyorsunuz? Bu kanun, Türkiye'yi "yeşil dönüşüm" trenine bindirmek için önemli bir başlangıç olabilir mi? Yorumlarınızı bekliyorum...
Kaynaklar:
- İklim Kanunu Metni (9 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete)
- IPCC 6. Değerlendirme Raporu, 29 Temmuz 2025 tarihinde https://www.ipcc.ch/report/ar6/wg1/ adresinden alındı.
- Copernicus Atmosfer Servisi, https://atmosphere.copernicus.eu/ adresinden alındı.
- Tarım Dünyası, Ali Ekber Yıldırım, 31 Temmuz 2025 tarihinde https://www.tarimdunyasi.net/2025/07/29/orman-yanginlari-ve-felaketler-gecici-degil/ adresinden alındı.
- Global Carbon Project 2023; 30.07.2025 tarihinde https://globalcarbonproject.org/ adresinden alındı.
- UNFCCC NDC Registry, 30.07.2025 tarihinde https://unfccc.int/NDCREG adresinden alındı.
- Türkiye Orman Genel Müdürlüğü Yangın Raporu, 2024.
- NASA Buzul Verileri, 31.07.2025 tarihinde https://climate.nasa.gov/vital-signs/ice-sheets/?intent=121 adresinden alındı.