İskoçya`nın zorlu seçimi ve olası sonuçları

Sabiha KÖTEK

Dünya bugün her yönüyle ilginç bir ayrılık ya da ayrılamama hikayesine tanık olacak. Bugün İskoçya İngiltere ile olan 307 yıllık birlikteliğine bir nokta koyup koymayacağına karar verecek.

Oldukça kanlı başlayan, daha yakın tarihe kadar da içinde aşağılama ve deneme tahtası olma/yapılma unsurlarını barındıran ama yine bir o kadar da (sömürgecilik de dahil olmak üzere) kültürel-ekonomik-siyasi iç içe geçmişliği de taşıyan tuhaf bir birliktelik.

İngiltere Başbakanı David Cameron’un iki yıl önce ilk İskoç Milletvekili olan ve aslında bu süreci başlatan en önemli kişi olan Alex Salmond ile aylar süren görüşmelerin ardından imzaladıkları referandum anlaşmasında, İskoç halkına ara seçenek de sunan iki soru yerine evet ya da hayır şeklinde yanıtlayacakları sadece tek bir soru yöneltilmesinde ısrar etmesi işte bu tuhaflığa umut bağlamasından kaynaklanıyordu.

Alex Salmond’un İskoçlara İngiltere ile birlik halindeyken hoşlandıkları her şeyi (Kraliçe Elizabeth, sterlin, işsiz-yoksul ve özürlülere sağlanan sosyal yardımlar vs.) koruma, hoşlanmadıkları şeyleri atma sözü vermesinin nedeni de bu tuhaf birliktelik.

İşte bu yüzden bugün yapılacak olan referandum, bağımsızlık taraftarları ile birlik taraftarlarının başa baş olduğu bir referandum. Bu nedenle referandumun sonucunu ‘Cesur Yürek’ ruhu ile birlikteliğin getirdiği bazı rahatlıklar ile alışkanlık ve korkuları arasında sıkışıp kalan kararsız kesim belirleyecek.

Bu kararsız kesimi ikna etmek için referandum kampanyasında iki kesimin de en çok kullandıkları ‘koz’ şüphesiz ki İskoçya’nın ekonomik geleceği ve dolayısıyla doğal enerji kaynakları idi.

Son verilere göre, yarısı tüketilmiş olsa da, İskoçya Kuzey Denizi petrol sahasında hala yaklaşık 16,5 milyar varillik rezerv mevcut ve bunun bugünkü fiyatlardan karşılığı yaklaşık 1 trilyon sterlin. İskoçya`nın üretimi, İngiltere`nin toplam petrol üretiminin yüzde 96`sına, doğalgaz üretiminin de yüzde 47`sine denk geliyor.

İskoçya Ulusal Partisi (SNP) Enerji sözcüsü Fergus Ewing’in N-56 Organizasyonu tarafından hazırlanan ve İskoçya’nın açık deniz geleneksel olmayan enerji rezervleri ve çıkartılması zor petrol ve doğalgaz kaynaklarının toplamı da eklendiğinde mevcut enerji kaynaklarının neredeyse iki katına çıkacağını ifade eden raporunu değerlendirirken, “Bu zenginlikler çarçur edilecek Westminister hazineleri değil” demesi sanırım anlaşılır.

Bugünkü referandumdan ayrılık kararı çıkması halinde, İngiltere’nin bu kaynağın eksikliğini hissedip hissetmeyeceği ya da nasıl hissedeceği sorunundan önce İskoçya’nın bunu nasıl değerlendireceği sanırım daha önemli. Çünkü İskoçya, dünyanın ikinci en zayıf vergi sistemine sahip İngiltere’nin hatalarından ders çıkartarak, aynen kendisi gibi 5 milyonluk nüfusa sahip Norveç modelini esas alarak petrol gelirlerini arttırabilir ve bu gelirleri yok olmasından korkulan sosyal hizmet alanlarına aktararak yepyeni bir çığır açabilir.

Ayrıca İskoçya bunların hiç biriyle uğraşmayıp sadece ve sadece rüzgar enerji kapasitesini devreye sokabilir. Çünkü İskoçya’nın kara toprakları dışında açık denizlerde sahip olduğu rüzgar enerji kapasitesi öyle küçümsenir cinsten değil; tam 132 GW. Bu da İskoçya’nın bölgesel bir elektrik satıcısı olmasına yeter de artar.

Üstelik güneşin yetersizliği nedeniyle her yedi kişiden birinin kızıl saçlı olduğu İskoçlular buna inat güneş enerjisini de kullanabilir. Ülke güneş, hidroelektrik ve rüzgar gücünü kullanarak adanın elektrik ihtiyacının % 95’ini karşılayabilir. Hem de buralarda 200 bin kişiye iş imkanı yaratarak.

Demek ki ayrılık ya da birlikten daha önemli olan sahip olunan zenginliklerin değerlendirilmesinde uygulanacak politikalar, yani gelecek perspektifi.

Demokrasinin beşiği olmakla övünen, topraklarında güneşin batmadığı nam-ı değer Büyük Britanya büyük mü kalacak yoksa tüm sosyal refah uygulamalarına rağmen elitleşmenin, sömürünün, bir avuç uluslararası şirketin çıkarlarını kollayan bir yönetim anlayışının merkezi olmanın bedelini ödeyip kuzey parçasını yitirerek küçülecek mi?

Bugün buna 5.3 milyonluk İskoç halkı karar verecek.