JESDER hibrit santraller için düzenleme talep ediyor

JESDER Başkanı Ufuk Şentürk, jeotermalde ruhsat alanları içinde tarıma elverişli olmayan alanlara da jeotermali desteklemek adına bir takım düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi.

Enerji Günlüğü - JESDER Başkanı Ufuk Şentürk, jeotermalde ruhsat alanları içinde tarıma elverişli olmayan alanlara da jeotermali desteklemek adına bir takım düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi.

EUROSOLAR Türkiye’nin düzenlediği IRENEC 2020 kapsamında düzenlenen oturumda konuşan JESDER Başkanı Ufuk Şentürk, hibrit santraller için bir uygulama yönetmeliğinin gündemlerinde olduğunu söyledi. Jeotermal enerji santrallerinin kendi iç tüketimlerini karşılamak için yapılan düzenlemenin kadük kaldığını belirten Şentürk,  jeotermalde ruhsat alanları içinde tarıma elverişli olmayan alanlara da jeotermali desteklemek adına bir takım düzenlemelerin yapılmasını talep etti.

Şentürk konuşmasında, “Gündemimizde hibrit santraller için bir uygulama yönetmeliği var, şu anda onu hayata geçirmeye çalışıyoruz. Çünkü hibrit santraller jeotermal santraller açısından son derece önemli. JES’ler neredeyse ürettiğinin yüzde 20’sini satamadan tüketen santraller. Bu santrallerin en azından iç tüketimlerini karşılamak adına diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üreterek iç tüketimini karşılama adına bir mevzuat düzenlemesi yayınlandı. Ancak görülen o ki, biz kendimizi yetkililere tam olarak anlatamamışız. Jeotermal ülkemizde az olan bir santral tipi. Gücümüze baktığımız zaman yüzde 2’lik bir kapasite ile neredeyse üretilen elektriğin yüzde 5’ini karşılıyoruz. Ama jeotermal dinamikleri açısından devlet yetkililerimiz tarafından çok bilinen bir konu değil. O bakımdan çıkan yönetmelik şu anda kadük durumda çünkü sadece jeotermal santrallerin iç tüketimlerini karşılamak üzere kuyu başlarına ve isale hatlarının üzerine izinler verdiler ama bizim kuyu başlarımız zaten dolu. Yatırımlarımızın neredeyse tamamı Tarım Bakanlığı’nın büyük ovalar olarak adlandırdığı büyük ovalar mevzuatına girdiğinden dolayı da bunların etrafında ilave arazi alarak malesef güneş veya rüzgar santrali yapma imkanımız yok. Çünkü jeotermalin dinamikleri içinde yerinde değerlendirme esasıyla izin verilen tarım topraklarında rüzgara ve güneşe izin verilmiyor. Bu nedenle jeotermalde ruhsat alanları içinde tarıma elverişli olmayan alanlara da jeotermali desteklemek adına bir takım düzenlemelerin yapılması gerekiyor” ifadesini kullandı. 

ÖNCELİĞİMİZ HALKIN OLUMSUZ FİKİRLERİNİ DEĞİŞTİRMEK

Şentürek, JESDER olarak şu anda 3 tane Avrupa projesini birlikte yürüttüklerini ve bu projelerle Avrupa’daki paydaşlarına jeotermal know-how’ını aktarmaya çalıştıklarını söyledi. Ama önceliklerinin jeotermal üzerinde halkın bir takım olumsuz fikirlerini değiştirmek olduğunu belirten Şentürk, “Yaklaşık 11 yıldır dünyamızda kullanılan jeotermal kaynaklara bugün bir takım çevreler malesef algıyı değiştirmek adına kötü propagandalar içine girmektedir. Bu jeotermal sektörümüze zarar veriyor. Sektörümüze bu ülkenin sahip çıkması gerekir. Çünkü jeotermal kaynaklarımızla sadece elektrik üretme imkanımız yok. Elektrik üretiminin yanında konut ısıtması, balık çiftliklerinin ısıtılması, endüstriyel kullanım yani ısı ihtiyacı olan fabrikaların ısılarının karşılanması, kimyasal maddelerin üretilmesi, özellikle ülkemizde 4-5 ay yapılan turizmin 12 aya yayılması için termal turizmde kullanılması ve daha düşük sıcaklıklarda maden ve içme suyu olarak tüketilmesi… Geldiğimiz konumda ise entegre kullanımlar önplana çıkmaktadır ki jeotermal santral yatırımcıları olarak biz yatırımlarımızın bulunduğu yerlerde sera ve şehir ısıtması yatırımlarına da yavaş yavaş başladık” dedi. 

JEOTERMALDE BİRİNCİL HEDEFLER

Jeotemalde toplam 1526 MW’lık kurulu gücü 2020 yılında 2000 MW’lara çıkarmayı hedeflediklerini ancak pandemi ortamında bir takım aksaklıklardan dolayı buna erişme imkanının şu anda kalmadığını belirten Şentürk, “Sanırım yıl sonunda 1700 MW’lı rakamlara ulaşmış olacağız. Eğer YEKDEM de beklendiği üzere 2025 yılına kadar uzatılır ve fiyatlar da yapılabilir seviyede olursa 2023 yılı hedefimiz ise 3000 MW” dedi.

Dünyada ise dördüncü sırada yer alan Türkiye jeotermal sektörünün çok kısa bir sürede jeotermal kaynaklardan elektrik üretiminde dünyada ilk üçe girmiş olacağını belirtti. Şentürk, “Jeotermal kaynaklardan elektrik üretiminin dünyadaki boyutu ise toplamda 15 bin 406 MW. Yani, ülkemiz dünya üzerinde jeotermal kaynaklardan üretilen elektriğin neredeyse yüzde 10’unu üretiyor. Elektrik üretimi toplamında ise 2012 yılında 487 bin MWh’dan bugün 8 bin MWh’e kadar kapasitemiz büyümüş ve jeotermal elektrik sektörü o günden bu güne yaklaşık 100 kat büyüme katetmiş. Ayrıca 2012 yılından bu yana her yıl dünyada jeotermal elektrik üretiminde en fazla büyüyen ülke sıralamasında birinciliği almıştır” ifadesini kullandı.

JEOTERMALDE İKİNCİL YATIRIM HEDEFLERİ

Şentürk ayrıca JESDER olarak sadece elektrik üretmenin peşinde olmadıklarını, diğer yatırımlar ile de jeotermal kaynakların kıymetinin anlaşılması ve farkındalığın yaratılması için bir takım hedefler koyduklarını belirterek, bu ikincil yatırım hedefleriyle ilgili olarak da tüm ilgili bakanlıklarla istişare ettiklerini ve bunlarla ilgili iyi haberler de aldıklarını kaydetti. 

Şentürk, “Isıtmada 2020 hedefimiz otel ve konut ısıtmasında 150 bin konut eşdeğer. Buralara yaklaştık, 120 bine yakın konut eşdeğer üretiyoruz. Sera ısıtmasında şu anda 3 bin dekarları geçtik, 4 bin dekarlara yol alıyoruz. 2023 yılı hedefimiz 50 bin dekar. Kurutmada 2020 yılında yılda 5 bin ton kapasitesine erişmeyi hedefliyoruz ve 2023 yılı hedefimiz yılda 20 bin ton. Termal turizmde ise 450 MW termal olarak sağladığımız ısıyı 900 MW termallere çıkarmaya çalışıyoruz. Peki bununla ilgili nasıl çalışıyoruz? Özellikle Tarım Bakanlığı nezdinde çalışmalarımız devam ediyor. Şu anda tarıma dayalı ihtisas organize sera bölgesi olarak yaklaşık 3000 MW’lık bir alan Tarım Bakanlığınca ilave edilmiş, hibe niteliğinde tüm altyapı yatırımları üstlenilmiştir. Yine kurutmada Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu aracılığıyla Avrupa Bankası’ndan sağlanan fonlarla jeotermal kurutma ve jeotermal seracılık da destek kapsamına alınmış, her bir yatırım için ortalama 500 bin euroluk hibe destekleri elde edilmiştir. Bugüne kadar jeotermal elektrik sektöründe yaklaşık 5 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleşti. Her yıl ise 500 milyon dolarlık bir vergisel ve sigorta katkımız ve 500 milyon dolarlık da doğalgaz ikamesi sağladığımız için Türkiye ekonomisine katkımız yaklaşık bir milyar dolar civarındadır. JES’lerde yerlilik oranlarında neredeyse yüzde 70’lere yaklaştık” açıklamasında bulundu. 

Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü