LNG tesisleri neden önemli?

Mehmet KARA

MEHMET KARA 

Türkiye 81 ilde doğalgaz kullanımı hedefine yaklaştı. 

Hafta başında önce Artvin ardından Hakkari ve Şırnak illeri için doğalgaz dağıtım lisans ihaleleri yapıldı. 

Hakkari ve Şırnak il merkezleriyle Silopi, İdil, Yüksekova ve Cizre ilçeleri için düzenlenen ihaleyi 0 (yazı ile sıfır) kuruşluk yatırım bedeli teklif eden Akmercan kazandı. 

Artvin’de ise en düşük doğalgaz dağıtım yatırım bedeli teklifleri yarışırken bu kez iki istekliden 0 (yazıyla sıfır) kuruşluk teklifler geldi. Bunun üzerine, normalde sabit bir rakam olan lisans bedeli için en yüksek teklifi kimin sunacağı üzerinden yarışmaya devam edilmesi kararlaştırıldı. 

Bu ihaleleri kazananların söz konusu yerleşim birimlerinde en geç iki yıl içinde doğalgazı kullanıma hazır hale getirmeleri bekleniyor.  Böylece 81 il merkezi doğalgaza kavuşturulmuş olacak. Sırada ise 200’e yakın ilçe merkezinin doğalgaza kavuşturulması için yapılacak çalışmalar var. Yani işin omurgası tamam sayılır, diğerleri tali (önemsiz demiyoruz) işler.  

Her neyse, şimdi tüm bunlar da gösteriyor ki, Türkiye’de doğalgaz kullanımı artmaya devam edecek. Çünkü bir kere, son yapılan ihaleler ve önümüzdeki dönem yapılacak ilçelere yönelik çalışmalarla yeni gaza kavuşan yerleşim merkezleri artacak. İkincisi, haen gaz tüketilen yerleşim merkezlerinin pek çoğunda istenilen seviyeye ulaşamayan kullanım yaygınlığı da artacak, arttırılacak. 

Peki doğalgaz tüketim talebi arttırılırken, gaz arzında durum ne? Özetleyelim. Türkiye halen İran ve Azerbaycan’dan birer adet, Rusya’dan ise iki adet boru hattı üzerinden doğalgaz sağlıyor. Ayrıca Katar ve Cezayir başta olmak üzere bazı ülkelerden sıvılaştırılmış doğalgaz getirme imkanları mevcut. Bu arada TANAP projesi üzerinden Azerbaycan doğalgazı tedarikinin eli kulağında denilebilir. 

Eldeki tüm bu arz imkanlarının yıllık 50 milyar metreküpe yakın toplam tüketimin üzerinde bir rakama tekabül ettiği ortada. Yani ilk bakışta getirilen gazın ihtiyacı karşılaması beklenir. Ama öyle olamıyor, çünkü gaz talebi yılın her döneminde aynı değil. Özellikle kış aylarında arz kapasitesini aşan ölçüde talep ortaya çıkıyor. Bazı dönemlerde ise talep iyice aşağıya düşüyor. 

Talebin arza göre çok düşük kaldığı dönemde gelen gazı daha sonra kullanmak üzere depolamak mümkün. Ama depolama kapasitesi yeterli değil. En son Tuzgölü’nün altındaki depolama kapasitesinde olumlu adımlar atıldı. Şayet yıl içinde anlık gaz talebinin ulaştığı en yüksek seviyeler değişmeden kalırsa bu tesis bir nebze rahatlama sağlayabilecek. Ancak dediğimiz gibi, gaz talebi her geçen gün artıyor ve artacak.

O halde başka adımlar da atılması gerekiyor. Ve bunlar da yapılmaya çalışılıyor. Geçtiğimiz yılın sonlarında İzmir Aliağa’da Etki Liman Hizmetleri’nin yüzer LNG (FSRU) tesisi hizmete girdi. Tankerlerin limana yanaşması ve ulasal iletim şebekesine istenilen düzeyde gaz basmasında kimi sıkıntılar yaşansa da, bu tesisler sistemi rahatlatmaya yardımcı olacak bir enstrüman olarak devrede. 

Başka FSRU tesislerinin de devreye alınması konusunda çalışmalar sürüyor. Uzun yıllardır BOTAŞ’ın gündeminde Akdeniz’de Hatay Dörtyol ve Ege’de Saroz Körfezi’nde FSRU projeleri kurmak vardı. Saroz’daki gündemden düşmüş gibi duruyor. Ama BOTAŞ cephesinden gelen bilgilere göre Hatay Dörtyol’daki proje öncelikli olarak ele alınıyor. 

Bir de özel sektör tarafından, Maks Proje’nin Yalova’ya kurmayı planladığı bir FSRU projesi var. Şirketin, proje konusunda epey yol kat ettiğini biliyoruz. 

Gerek depolama kapasitesini arttırma gerekse LNG ve boru gazı arz kapasitesini artırma yönündeki çalışmalar olumlu. Ancak gerek depolama gerekse bunu yeniden gazlaştırarak şebekeye vermeyi içeren LNG tesislerinin çok özel bir konumu var. Bu tür tesisler, boru gazı arzının talebi karşılayamadığı dönemlerde kurtarıcı olacağı gibi, uzun vadede Türkiye’nin enerji merkezi olma vizyonuna belki de boru hatlarından çok daha fazla hizmet edecek tesisler haline gelebilir. Zira boru hatları statik yatırımlardır. Her aklınıza geldiğinde borunun ucunu oraya buraya çeviremezsiniz. Oysa LNG tesisler sayesinde ihtiyaç halinde ABD’nin kaya gazı ya da Nijerya’nın ve Katar’ın gazı anında kapınızda bitebilir. 

Hatta ve hatta, bu tür tesisleriniz çoğalırsa, Türkiye’de gerek kamu gerekse özel sektör doğalgaz oyuncuları arasından, bölgesel ve küresel arenada at koşturan markalar çıkarabilirsiniz. Bu konuyu, daha sonra tekrar değinmek üzere burada kapatalım isterseniz…

Mehmet KARA / Enerji Günlüğü