Nükleerde Türkiye ve Fransa işbirliği

Enerji Günlüğü - Türkiye ve Fransa, nükleer enerji alanında bilim ve teknolojinin ilerlemesine yönelik ortak çalışmalar yapacak.Fransız Nükleer Derneği...

Enerji Günlüğü - Türkiye ve Fransa, nükleer enerji alanında bilim ve teknolojinin ilerlemesine yönelik ortak çalışmalar yapacak.

Fransız Nükleer Derneği ve Türkiye’den Nükleer Mühendisler Derneği, Fransa Büyükelçiliği’nde düzenlenen törenle nükleer işbirliği anlaşması imzaladı.

Fransa ve Türkiye arasındaki nükleer işbirliği hedeflerine yönelik anlaşma dernek yetkilileri Christophe Béhar ve Prof. Dr. Cemal Niyazi Sökmen tarafından imzalanırken, anlaşmayla iki ülke arasında nükleer enerji alanında, bilim ve teknolojide ilerlemesine yönelik ortak çalışmalar yapılması planlanıyor. Anlaşma, her iki ülkedeki uzman ve profesyonellerin nükleer enerji alanında bilgilerini paylaşması ve Türkiye'de nükleer enerjinin gelişiminin desteklenmesi için bilgi alışverişinin sağlanması ile her iki tarafın düzenlediği seminer ve konferanslar hakkında bilgi paylaşımını içeriyor.

Fransa Büyükelçisi Laurent Bili’nin ev sahipliği yaptığı törene, Fransız Nükleer Derneği Başkan Yardımcısı Christophe Béhar, Nükleer Mühendisler Derneği Başkanı Prof. Dr. Cemal Niyazi Sökmen, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Metin Kilci, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Zafer Alper ve kurumlar, üniversiteler ve sanayi temsilcileri katıldı.

Büyükelçi Bili, iki ülke arasındaki nükleer çalışmaların uzun yıllar öncesine dayandığını ifade ederek, 1999 yılında Türkiye ile Fransa arasında nükleer enerjinin barışçıl amaçlı kullanımı için işbirliği anlaşması imzalandığını anımsattı.

TÜRK-JAPON-FRANSIZ KONSORSİYUMU SİNOP'TA NÜKLEER REAKTÖR YAPACAK

Geçtiğimiz yıl Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Türkiye ziyareti sırasında imzalanan nükleer anlaşmanın öngördüğü üzere Sinop’ta hayata geçirilen nükleer santral projesinde Türkiye ve Japonya’nın yanında Fransa’nın da yer aldığını ifade eden Bili, “Fransız-Japon-Türk konsorsiyumu tarafından Sinop’ta 4 adet ATMEA-1 reaktörü inşa edilecek. Fransa’nın tecrübesi ve Türk uzmanların bilgi ve donanımı sayesinde Sinop’taki nükleer santralin zamanından önce tamamlanacağına olan inancım tam. Bugün Fransız Nükleer Derneği ve Türk Nükleer Mühendisler Derneği arasında imzalanan bu anlaşma da hedefe ulaşmamıza katkı sağlayacak. Yeni anlaşmayla nükleer alanında Fransa ve Türkiye arasında yeni bir sayfa açılacak” dedi.

TÜRKİYE'DE NÜKLEER ÇALIŞMALAR FRANSIZ TECRÜBESİYLE İLERLEYECEK

Bu yıl 19-20 Mart tarihleri arasında ikincisi düzenlenecek İstanbul Nükleer Santraller Zirvesi’ni düzenleyen Ticari Eşleştirme Derneği Başkanı Koray Tuncer, anlaşma sayesinde Türkiye’deki nükleer çalışmaların Fransız tecrübesiyle ilerlemeye devam edeceğini bildirdi.

Tuncer, 2. Nükleer Santraller Zirvesi öncesi yapılan bu anlaşma ile dünyanın Türkiye’deki nükleer çalışmaları daha dikkatli izleyeceğine işaret ederek, şunları söyledi:

“Temiz enerji alanında dev adımlar atılırken Türkiye de hayata geçirilecek iki nükleer santralle dünyada ‘ben de varım’ diyor. Yapılan yatırımlar sayesinde yerli sanayici ve işadamları kadar yurt dışından da büyük ilgi görüyoruz. Yabancı yatırımcıyla Türk sektör temsilcilerini bir araya getireceğimiz 2. Nükleer Santraller Zirvesi de nükleer teknoloji transferi iletişimi için önemli bir köprü olacak.”

FUKUŞİMA'NIN NEDENİ DEĞİŞMEZ MADDELERİN DEĞİŞTİRİLMESİ

Öte yandan, Fransız Nükleer Derneği Başkan Yardımcısı Christophe Béhar, Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen “Nükleer Reaktörler: Dünden Bugüne” başlıklı seminerde öğrencilerle bir araya geldi.

Nükleer reaktörlerle ilgili dünyadaki çalışmalar hakkında bilgi veren Béhar, Fransa hükümetinin kurulması planlanan 4. jenerasyon nükleer santrallerine yönelik dizayn çalışmalarını başlattığını ve ülkede plütonyumun geri dönüştürülmesi, uranyumun muhafaza edilmesi ve kamusal kabul edilebilirlik konuları üzerinde yoğunlaştıklarını kaydetti.

Şuan dünya genelinde 2. jenerasyon nükleer reaktörlerin kullanıldığını ve reaktör seviyesi yükseltilmek istendiğinde depo ve depo şeklinin asla değiştirilemeyeceğinin altını çizen Béhar, “11 Mart 2011 tarihinde meydana gelen Fukuşima nükleer santral kazası da bu değişmez maddelerin değiştirilmek istenmesi üzerine yaşandı. Biz bu depoların gelişmesine yönelik çalışmalarla ilgili Amerika ve Rusya ile sürekli diyalog halindeyiz. Aynı zamanda halihazırda fosfattan uranyum üretimi konusunda da çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

Béhar, Fransa'nın atom enerjisi programını başlatmak için kurulduğu tarihten beri bir nükleer araştırma merkezi olarak hizmet veren Cadarache yakınlarında 500-600 kişilik çalışma grupları bulunduğunu bildirerek, Türk nükleer mühendisleri ve yetkililerine de kapılarının açık olduğunu vurguladı.