Reap Battery Aralık’ta seri batarya üretimine başlayacak

Reap Battery CEO’su Alper Baykut, İstanbul Tuzla’daki batarya fabrikasında Aralık 2025 itibariyle seri üretime başlayacaklarını, üretecekleri bataryaların kullanılacağı ilk depolamalı üretim tesisi yatırımını da kendilerinin yapabileceğini söyledi. 

MEHMET KARA - ÖZEL RÖPORTAJ

Türkiye elektrik üretim sektörünün son dönemdeki ana gündem maddelerinden biri depolama. Yatırımcılar, alınmış depolamalı santral lisanslarını yatırıma dönüştürmek üzere çalışırken, bazı teknik ve hukuki eksikliklerinin giderilmesini de bekliyor. Öte yandan elektrik saklama ekipmanlarının üretimine yönelik yatırımlar da geliyor. YEO Teknoloji iştiraki Reap Batery de bu alandaki oyunculardan biri. Reap Battery CEO’su Alper Baykut Enerji Günlüğü’nün sorularını cevapladı.

Türkiye'de çok sayıda depolamalı elektrik üretim lisansı verildi ama size ciddi ekipman talebi geliyor mu?

Şu anda lisanslarda depolamanın zorunluluk haline getirilmesiyle çok ciddi bir talep var. Ama bu taleplerin gündeme gelmesi ve kurulmasıyla ilgili daha çark dönmeye tam olarak başlamadı.

Yani fiilen sipariş yok mu?

Sipariş var ama zamanı konuşuluyor. Siparişte problem yok, ön anlaşmalar yapılıyor. Fakat bu yatırımların iki ayda mı yapılacağı, bir senede mi yapılacağı hala net değil. Net olmamasının bir kısmı üreticiden, yani bizden kaynaklanıyor, bir kısmı da yatırımcıdan. Yani proje sahibinin yatırım için finansman bulamamasından kaynaklanıyor. Bir kısmı da lisansı verildi ama bunların nasıl aktif hale getirileceği, belirsiz olduğundan.

Hala mevzuat, düzenleme eksiklikleri mi var?

Mevzuat net gibi gözüküyor ama henüz bir uygulama gerçekleşmedi. Yani sizin 20 MW'lık bir üretim lisansınız var, yanına da 20 megavatsaat (MWh) depolama koyacaksınız. Depolamanın nasıl ölçüleceği ve bundan sonra lisansı nasıl devam ettireceği konusu çok net değil. Artı depolamadan sattığınız zaman enerjiden ne kadar para kazanacağınız da net değil.

Sonuçta mevzuatta, ikincil mevzuatta bir eksiklik görünüyor ya da idari bir karara mı kalıyor iş?

Uygulamada problem var diyelim. Uygulamanın nasıl olacağı kimsenin kafasında çok net değil.

Peki kime görev düşüyor netlik sağlamak için?

Aslında olay kolay bir olay değil. Kompleks bir olay. Dediğim gibi işin içinde hem bir finansal mesele var hem de bir elektrik ağının güçlendirilmesi ve yapılanması var. Bir de arkaya koyduğunuz teknik unsurların çalışması var. O yüzden bu üç dört farklı grubun bir araya koyup bir regülasyonu getirmesi lazım. Bu da anladığım kadarıyla hem bir organizasyon problemi hem de bir zaman problemi oluşturuyor. Ama biz bu sene içinde bunların olacağını tahmin ediyoruz. Çünkü bu sene sonunda biz uygulamaların başlayacağını düşünüyoruz.

Gerçekleşmenin gecikmesinde üretici tarafından kaynaklanan sorunlar da var demiştiniz, onlar neler?

Şimdi Türkiye ilk defa dünyada olmayan bir şekilde, bu 0.5C ve 1C denen bir olay var. Nedir bu? Sizin bir saatte enerjinin tamamını boşaltmanız isteniyor. Bu şu ana kadar dünyada istenen bir şey değildi. Herkes 2 saatten, 4 saatten bahsediyordu. Bu da teknik olarak yeni çözümler getiriyor.

Enerjiyi boşaltmaktan kasıt nedir, depolanmış enerjiyi şebekeye vermek mi?

Evet, 10 MW saat depoladığınız enerjinin tamamının, 1 saat içinde tamamının şebekeye verilmesinden bahsediyoruz. Yani 10 MW vermekten bahsediyoruz. Bu teknik olarak kolay bir iş değil. Şundan kaynaklanıyor. Sizin kullandığınız bataryaların daha bir kaliteli ve daha performanslı olması gerekiyor.

Veriş gücü mü?

Veriş gücünden dolayı, hızından dolayı ve ısınmamasından dolayı. Bunun da derdi sertifikalar. Yani bakarsınız lityum batarya arabada da kullanılsa, enerji depolama da kullanılsa, cep telefonunda da kullanılsa tehlikeli bir ürün. Yani bunun yanması ve patlamasıyla alakalı problemler mümkün. Bunun için sertifikalı ürün olması lazım ve 1C’nin sertifikalı ürünü şu anda dünyada baktığınızda e çok az firmada var.

Siz tedarik edebiliyor musunuz?

Biz şu anda dışarıdan tedarik edebilir durumdayız ama bizim kendi fabrikamız, üretim hattımız kuruldu, pilot üretimlere başladık. Yıl sonuna doğru gerçek üretime geçip açılışımızı yapacağız. Yani önümüzdeki yılın başı itibariyle, yıllık 5 GW saat kapasiteli fabrikamızdan ürün verebilir hale geleceğiz.

Tedarikçisi olacağınız ilk depolama tesisi ne zaman devreye girer?

Biz ilk olarak Azerbaycan’da 200 MWh’ı devreye alıyoruz, buna da Şubat 2026’da başlayacağız. Türkiye’de ilk hangisi olacak bilemiyorum. Türkiye'de çok fazla müşteri var ama ilk hangisi olacak bilmiyorum. Bu arada biz kendi kendimizin de müşterisiyiz. YEO firmasının bir iştiraki olduğumuz için aslında büyük ihtimal kendi sistemimizi kurarız en başta kendi ürünümüzle. Hem de bizim için bir şov olur.

Bir laboratuvar mı?

Laboratuvar demeyelim, gerçek hayat diyelim. Çünkü rakam pek laboratuvarlık, oyuncaklık bir seviye değil teknik olarak.

Çok sayıda müşterimiz var dediniz, şu ana kadar aldığınız sipariş miktarı nedir?

Şu anda kendimizi müşteri saymazsak, 1 GWh’a yakın konuştuğumuz müşterimiz var. Bunu da 6 ay içinde teslim edeceğiz diye konuşuyoruz. Bu kapasitemizin biraz altında ama kapasiteyi doldurmak üzereyiz. Az önce söylediğim gibi, yakında da seri üretime başlıyoruz.

Yani siz aslında tesisi açar açmaz siparişleri karşılamak üzere üretime başlamış olacaksınız...

Evet. Ama bu üretip depoya koyabileceğiniz bir ürün değil. Üretip hemen kullanıma başlamanız.

Neden? Bozuluyor mu?

Durduğu yerde yaşlanıyor ve performansını kaybetmeye başlıyor. Eğer ki devreye almanız çok uzun sürerse, bundan kastım 8 ay, 1 sene, depoda tuttuğunuz zaman onu tekrar canlandırmak için bir efor harcamanız lazım. Bu da maliyetlerinizi çok değiştirir. O yüzden ürettiğinizi hemen kurmanız lazım.

Yani bu canlı organizma gibi bir şey mi yani?

E, öyle diyebiliriz. Yani şöyle söyleyeyim, hücreyi siz Çin'den yola çıkardınız. İşte 6 haftada diyelim veya 12 haftada diyelim. Gemiyle buraya gelene kadar, yolda bile yaşlanan bir üründen bahsediyoruz. Ömrü 10 senelerin üzerinde. Şimdi her bir saniye değerli. Bu kadar da değerli bir yatırım olunca haliyle o saniyeler, saatler sizin için önemli hale geliyor. Hani onun hiçbirini kaybetmemek lazım performans ve verim adına.

Mehmet KARA - Enerji Günlüğü