Rüzgarda yerlileşme önündeki engeller değerlendirildi

Aselsan Kıdemli İş Geliştirme ve Program Yönetimi Lideri Cem Balkan, rüzgar enerjisi sektöründe yurtdışına ihracat yapan bileşen veya sistem üreticilerine ek teşvikler verilebileceğini kaydetti.

Enerji Günlüğü - Rüzgar enerjisi sanayisinde büyük parçaların da Türkiye’de yerlileştirilebilmesi için teşvik mekanizmalarının farklılaştırılması gerektiği kaydedildi.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi kapsamında gerçekleştirilen “Türkiye Tedarik Zincirinde Yerlileşmenin Rolü” başlıklı seminerde değerlendirmelerde bulunan Aselsan Kıdemli İş Geliştirme ve Program Yönetimi Lideri Cem Balkan, Türkiye rüzgar enerjisi sektörü tedarik zincirinin yerlileştirilmesinde halen bir takım kısıtların olduğunu belirtti. Özellikle daha büyük döküm parçalarda, kompozit parçalarda bu kısıtlarla karşılaşıldığına dikkat çeken Balkan, teşvik mekanizmalarının farklılaştırılması gerektiğini ifade etti. Balkan, türbin üreticilerine veya bileşen üreticilerine de ihracat kapsamlı teşvikler şeklinde ek teşvikler verilmesini önerdi.

2016 SONRASI YERLİ AKSAMDA CİDDİ YATIRIMLAR BAŞLADI

Aselsan olarak rüzgar 4 MW’lık bir rüzgar türbini yerlileştirilmesi ile ilgili bir proje başlattıklarını ifade eden Balkan, bir üretici olarak yerli sanayinin kabiliyetlerini görme tanıma anlamında çok kapsamlı bilgiye sahip olduklarını kaydetti. 

2011 yılında uygulamaya alınan YEKDEM ile birlikte rüzgar enerjisi yatırımlarının artmaya başladığını belirten Balkan, özellikle 2016 yılından sonra yenilenebilir enerji santrallerinin YEKDEM’e dahil olmalarıyla yerli aksamda çok ciddi yatırımlar yapılmaya başladığına dikkat çekti. Balkan, YEKDEM’in alım garantisiyle yatırımların finansmana ulaşmasını kolaylaştırdığını ve 2016’dan sonra da yerli aksamda çok ciddi artış başladığını ifade etti.

YATIRIMLAR DEVAM ETMELİ

Yerlileştirme alanında halen bir takım kısıtların olduğunu belirten Balkan, “Özellikle ölçek ekonomisi burada çok ön plana çıkıyor. Büyük bileşenlerin yerlileştirilmesinde bir ölçek ekonomisi yaratılmasında problemlerin olduğunu, kısıtların olduğunu görüyoruz. Bunu konsolide etmek çok mümkün olmuyor. Çünkü her üreticinin kendisine ait tasarımı var. Bileşen tasarımları, alt sistem tasarımları farklı olduğu için de belli üreticilerde bunları konsolide etmekte sıkıntılar yaşıyoruz. Kulede ve kanatta belki bu çok sorun olmuyor ama daha büyük döküm parçalarda, kompozit parçalarda bu kısıtlarla karşılaşıyoruz. Bunun çözülebilmesi için yatırımların devam etmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi. 

“İHRACAT YAPAN BİLEŞEN ÜRETİCİLERİNE EK TEŞVİK VERİLEBİLİR”

Balkan yerli üretici firmaların rekabetçi olabilmeleri için, daha fazla yatırım yapabilmeleri için ve daha büyük parçaların da Türkiye’de yerlileştirilebilmesi için belki teşvik mekanizmalarının farklılaştırılması gerektiğini kaydetti. Balkan, “Örnek olarak yurtdışına ihracat yapan bileşen veya sistem üreticilerine ek teşvikler verilebilir. Sadece yatırımcıya teşvik değil, türbin üreticilerine veya bileşen üreticilerine de ihracat kapsamlı teşvikler şeklinde ek teşviklerle bu sitemin daha da desteklenebileceğini ve sürdürülebileceğini düşünüyorum” dedi. 

Gittikçe boyutları ve kapasiteleri büyüyen türbin bileşenlerini yerlileştirme anlamında yerli sanayinin kapasitesinin arttırılmasında da bir darboğaz olduğuna dikkat çeken Balkan, “Bu yüzden de ihracata yönelik teşviklerin Türkiye’de verilmesiyle beraber bu büyüyen boyutlara belki Türk sanayicisinin cevap verebilecek bir kapasiteye, yeteneğe kavuşturulabileceğini düşünüyorum” ifadesini kullandı.

Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü