‘Rüzgar’ın geleceği ‘off-shore’ 

Enerji üretiminde payı her geçen gün artan rüzgar enerjisi, gelecek için önemli fırsatlar barındırıyor. Özellikle off-shore santrallere yönelik yatırımlar, dev şirketlerin takibinde bulunuyor. 


Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği TÜREB bünyesinde çevrimiçi düzenlenen  Türek@Home Türkiye Tedarik Zincirine Genel Bakış oturumu yapıldı. Moderatörlüğünü Nükleer Düzenleme Kurulu’ndan Dr. Oğuz Can’ın yaptığı oturuma konuşmacı olarak Ateş Çelik’ten Mahmut Güldoğan, TPI Composites’den Gökhan Serdar, Siemens Gamesa Renewable Energy’den Necmettin Aslan, Dowaksa’dan Tamer Bozacı ve Aselsan’dan Günay Şimşek katıldı. 

Kompozit kanat üretimi yapan TPI Composites’den Gökhan Serdar, firmanın  alanında ihracatta arka arkaya 4 yıldır Ege 1’incisi olduğunu belirtti. 

TPI Grubu’nun kompozit kanat üretiminde dünya çapında lider olduğunu ifade eden Gökhan Serdar, şirket olarak hızlı bir büyüme kaydettiklerini söyledi. Serdar, firma olarak yıllık 3000 kanat ürettiklerini, Türkiye kolunun  satışlarının şirketin global cirosu içinde yüzde 30’luk payı olduğunu belirtti. 

Serdar, pandeminin iklim ve çevre bilincinin artmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çekti. Ülkelerin yeşil mutabakat kapsamında temiz enerjiye yöneldiğini, bunun da önemli fırsatlar getirdiğini belirten Serdar, bu değişimin hızlanacağını, bu sürece hazır olan şirket ve ülkelerin fırsatlardan faydalanabileceğini söyledi. 

Off Shore’un pazarda hızla büyüdüğüne dikkat çeken Serdar, özellikle IMEA bölgesine tedarik için fırsat bulunduğunu değerlendirdi. Çandarlı Limanı’nın bu alanda geliştirilmesinin off shore taleplere teklif verebilir hale gelmek açısından çok önemli olduğunu kaydetti.

Türkiye, ar-ge ve tedarikte önemli bir merkez

Oturumda söz alan Siemens Gamesa Renewable Energy’den Necmettin Aslan ise sunumunda tedarik zinciri ve ar-ge’nin önemine dikkat çekti. 

Siemens Gamesa’nın kule, türbin temeli, jeneratör gibi ekipman üretimiyle başlayan faaliyetinin, YEKDEM’in çalışmalarıyla hızlandığını belirten Aslan, Türkiye’nin eğitimli iş gücü, heryere yakın konumuyla ar-ge için önemli  bir merkez haline geldiğini bildirdi. 

Türkiye sadece bir pazar değil, ekipman ve hizmet olarak ciddi bir tedarik kaynağı olduğunu ifade eden Necmettin Aslan, covid-19 sonrasında pazarın hızla büyüyeceğini tahmin ettiklerini, komşuların da istikrar kazanması durumunda Türkiye’nin bölgesel anlamda bir güç haline geleceğini belirtti. Aslan, yenilenebilirin otomotiv gibi bir başarı hikayesine dönüşeceğinden emin olduğunu anlatırken, bu noktada devlet desteğinin önemli olduğuna dikkat çekti.

Aslan, yeşil hidrojen konusunda da önemli fırsatlar bulunduğuna dikkat çekti, bu alanda çalışmalarının sürdüğünü belirtti.

Karbon-elyafın yeni yıldızı ‘rüzgar’

Dünyada enerji üretiminde güneş ve rüzgarın payının hızla arttığına dikkat çeken Dowaksa’dan Taner Bozacı, pazarda covid-19 nedeniyle bir kayıp yaşamadıklarını kaydetti. 

Geçmişten bu yana havacılık ve savunma sanayiinin en büyük müşterileri olduğunu belirten Bozacı, karbonelyaf sektörünün yeni yıldızının ise rüzgar enerjisi olduğunu belirtti. Yalova’da Aksa tesisleriyle içiçe  dünya kalitesinde üretime devam ettiklerini anlatan Tamer Bozacı, ürettikleri malzemeye kanat üreticilerinin son halini verdiğini belirtti. İlk dönemler ürettiklerinin tamamını ihraç ettiklerini hatırlatan Bozacı, şu anda ise üretimin yüzde 30’unun iç piyasada, başta TPI Composites olmak üzere, yerli firmalar tarafından değerlendirildiğini söyledi. 

ASELSANın odağı ‘yerlileştirmek’

Çevrimiçi toplantıda ekipmanda yerli ve milliliğin altını çizen son sunumu Aselsan’dan Günay Şimşek yaptı. 

Aselsan’ın halihazırda 3 binin üzerinde yerli firma ile işbirliği yaptığını, çok sayıda üniversite ile proje yürüttüğünü anlatan Şimşek, rüzgar enerjisi ile ilgili özellikle yurtdışı bağımlılığı olan ürünlerin yerli üretime dönmesi için çalışmalar yaptıklarını ifade etti. Jeneratör, güç dönüştürücü gibi kilit komponentlerde tamamen yerli tasarım ve üretim için projeler yürütüldüğünü anlatan Günay Şimşek, geliştirilen teknolojinin sadece rüzgar enerjisinde değil, farklı amaçlarda, denizaltılardan güneş enerji santrallerine kadar farklı alanlarda da kullanılabilmesi için çalıştıklarını belirtti. 

Alaçatı’ya yerli ve milli RES kuruluyor

Alaçatı’da ömrünü tamamlamış iki rüzgar türbinini Aselsan’ın tamamen yerli ürettiği türbinlerle değiştireceklerini kaydeden Şimşek, “36 ay içinde yerli ve milli iki türbin hizmete girecek” dedi.

YEKA’lar ile özellikle ilgilendiklerini anlatan Şimşek, RES’ler için yüksek yerlilik oranıyla üretim için çalıştıklarını, bu projeler sonunda üretilen teknolojinin de yurtdışına satışı için firmalara yolu açtıklarını belirtti. 

Şimşek, proje paydaşlarına Aselsan’ın hem bankalar nezdinde maddi, hem de danışmanlık ve hizmet olarak destek olduğunu anlattı.

Ateş Çelik’ten Mahmut Güldoğan, kule üreticilerinin teşviklere dahil edilmesini arzu ettiklerini anlattı.

Mehmet DAYIOĞLU / Enerji Günlüğü