Enerji Günlüğü - Elektrikli araç kullanımı hızla artarken, kullanıcıların yaşadığı olumlu ve olumsuz deneyimler de piyasa aktörlerine yol gösterici oluyor. Gelen geri bildirimlerden anlaşılan o ki, şarj istasyonlarına erişimde yaşanan sıkıntılar, sürücülerin karşılaştığı sorunlar listesinde ilk sıralarda yer alıyor. Bu sıkıntıların belli başlı nedenleri ise yazılım, kurumsallık ve operasyonel aksaklıklar olarak sıralanıyor.
Aslında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) daha sağlıklı bir şarj altyapısı ve piyasası oluşması için ihtiyaç duyulan düzenlemeleri sektörün görüş ve değerlendirmelerini de dikkate alarak güncellediği gözleniyor. Peki çözüm için başka kimlere ne tür roller düşüyor?
Şarj istasyonları ağı yönetimi şirketi ŞarjNerde de, bu alanda faaliyet gösteren aktörlerden biri. ŞarjNerde CEO’su Halit Doğan, Enerji Günlüğü’nün sektöre ve şirkete ilişkin sorularınız cevapladı.
KURUMSALLIK BEKLENTİSİ
ŞarjNerde, neden ve nasıl ortaya çıktı?
Biz, şarj istasyonları sektörüne öncelikle müşteri deneyimi açısından yaklaştık. Kullanıcıların şarj istasyonuna gittiklerinde işlemlerini doğru ve sorunsuz bir şekilde tamamlayamama gibi büyük bir problemle karşılaştığını gördük. İçten yanmalı motorlu araçlarda alışılagelmiş bir kurumsal hizmet standardı varken, elektrikli araca geçiş yapan kullanıcılar daha fazla konfor beklerken tam tersi bir durumla, konforsuzlukla karşılaşıyorlardı.
Ne yaptınız peki?
Bizim çıkış noktamız, bu müşteri memnuniyetsizliğini gidermekti. Bu noktadan yola çıkarak B2C tarafımızı geliştirirken, sektörün derinliklerine indikçe B2B tarafta da ciddi sorunlar olduğunu fark ettik. Bunlar; yazılımsal problemler, maliyet yükleri, personel yönetimi, çağrı merkezi ve canlı destek gibi operasyonel süreçlerdeki aksaklıklardı. Sonuç olarak, bu bir işletme faaliyeti ve içten yanmalı motorlardan gelen müşteri, bir kurumsallık, sürekli iletişim ve muhatap bulma beklentisi içindedir. Bizim amacımız hem sorunsuz müşteri deneyimini, hem de bu operasyonel kurumsallık eksikliklerini gidermek oldu.
Bunları yaparken temel odak noktanız neydi?
Bizim sektördeki asıl odak noktamız, kesintisiz ve temiz bir yazılım üretmek. Bu nedenle, odağımızda doğrudan bir fiyat politikası belirlemek yerine, kullanıcı deneyimini basitleştirmek yer alıyor. Müşteri şarj cihazının başına gittiğinde sorun yaşamadan şarj hizmeti alsın istiyoruz. Bunun yanı sıra, kullanıcının onlarca farklı uygulama indirmesi, çeşitli aplikasyonlarda gezinmesi, kaydolması ve kart bilgilerini tanımlaması gibi zahmetli süreçleri tamamen ortadan kaldırmak öne çıkan diğer nokta. Biz, tüm bu işlemlerin tek bir noktadan, yani ŞarjNerde platformu üzerinden yapılmasını sağlayarak erişim kolaylığını ve kullanım basitliğini temel hedefimiz olarak belirliyoruz.
Şarj altyapısı belli bölgelerde yoğunlaşıyor, ŞarjNerde platformu kırsal ve otoyol hatlarını ne ölçüde kapsıyor?
Biz, sektörde iki farklı yöntemle ilerliyoruz. Hem roaming hizmeti sunabiliyoruz, hem de iş ortaklarımıza tüm yazılım altyapısını White Label olarak verebiliyoruz; hatta firmalara özel yazılımlar da geliştiriyoruz. Nihai amacımız, tüm Türkiye’yi kapsayan bir ağ oluşturmak. Şu an itibarıyla işbirliği yaptığımız firmaların cihazları genellikle İstanbul ve Antalya gibi yoğun bölgelerde konumlanmış durumda. Öte yandan operasyonel süreçlerde yazılımsal aksaklıklar ortaya çıktıkça, firmalar ŞarjNerde gibi entegre çözümlere daha sıcak bakmaya başlıyor. Tabii yalnızca satış öncesi değil, satış sonrası destek ve yazılımın sürekli geliştirilmesi konularında da detaylı ve hassas bir yaklaşım sergiliyorlar.
ŞARJNERDE, BİR İHTİYAÇ UYGULAMASI
Elektrikli araç kullanıcı profilinin gelişimini nasıl görüyorsunuz ve değişime nasıl hazırlanıyorsunuz?
Filolar elektrikli araç ekosistemine giderek daha fazla dâhil oluyor. Ortak şarj ağımızın oluşum amaçlarından biri, bireysel müşterilerin yanında; filoları, kiralama şirketlerini ve tüm kurumsal paydaşları da kapsama alanına katmak. Tüm bu grupların temel bir ortak ihtiyacı var: Sorunsuz ve güvenilir bir şarj altyapısı. Biz, ŞarjNerde olarak bu durumu bir sosyal medya uygulaması değil, temel bir ihtiyaç uygulaması olarak görüyoruz. Bu ihtiyacı doğru bir şekilde kurgulayarak ve teknolojik altyapımızı bu büyük araç türlerinin gerekliliklerine uygun şekilde doğru bir biçimde şekillendirerek bu dönüşüme hazır olmayı hedefliyoruz.
Erdem DURU - Enerji Günlüğü / İSTANBUL