Tokat`a RES tokatı! (2)

Hasan YİĞİT

Geçtiğimiz haftalarda yayınlanan "Tokat`a RES tokatı!" başlıklı yazımız geniş yankı uyandırdı. Söz konusu yazıyla ilgili destekleyici e-posta ve yorumlarınız için teşekkür ediyoruz.

Ancak sadece olumlu mesajlar gelmedi, olumsuz bir tepki de aldık. Ve o tepkiler, ikinci bir yazı kaleme almamızı zorunlu kıldı.

Sözünü ettiğimiz olumsuz tepki, tahmin edebileceğiniz gibi, yazıdaki sorularımızdan ve iddialarımızdan rahatsız olan firmadan geldi.

Yani, Tokat İl Özel İdaresi`nin açtığı RES ihalesini kazanan, ancak yıllık tahmini elektrik üretim rakamını abartılı bulduğumuz firma temsilcilerinden...

Telefonla ve elektronik posta mesajlarıyla bana ulaşan firma yetkilileri, ihaleyi düzenleyen kuruluştan aldığımız dokümanda da yer alan, yıllık tahmini elektrik üretim rakamında (yeni kurulacak, ihaleye konu tesisle ilgili tahmin) ısrarlı.

Ben de kendilerine, söz konusu yazıyı İl Özel İdaresi`nden gelen bilgilere dayanarak yazdığımı ve yaptığım tahminlerin, yazımda da yer alan bilimsel dayanaklarını tekrar aktardım.

Ancak onlar ısrarla yazımda bazı eksik bilgiler bulunduğunu ifade ettiler. Kendilerini savunmak için bana kendi hesaplamalarını ve bunu nasıl yaptıklarına ilişkin bazı izahatlar da yaptılar. Hatta İl Özel İdaresi`nden bize gönderilen yazıda da eksik bilgiler olduğunu ileri sürdüler.

Ama firmanın bize yönelik eleştiri ve tepkileri bununla sınırlı kalmadı. Tahmini rakamların yanlış olduğu yönündeki görüşlerimizi çürütmek için bu kez, yazıya konu tesisin yakınlarında kurulan lisanslı santrallerin verilerini ve Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü`nün bazı raporlarını ilettiler.

Kendilerinin ortaya koyduğu verileri teorik olarak doğru kabul etmek istesek de bunu yapmam kolay değil. Çünkü firma yetkilileri kendilerini savunurken, bir yandan benim tezlerimi tümüyle doğrularken, bir yandan da yeni bazı soru işaretlerinin ortaya çıkmasına yol açtılar.

Şimdi bunu biraz açmaya çalışayım. İhaleyi kazanan firma yetkilileri, bana bir tablo gönderdi. Aslında bu tablo bir yanıyla benim ilk yazıdaki verilerimi doğruluyor.

Ancak benim hiç bir zaman kabul edemeyeceğim ve bizim hocalarımızdan öğrendiğimiz bir prensip var: Bir mühendis kendi işini yaparken, başka bir ürünü ve sistemi kötülemez...

Oysa, yazıma tepki gösteren firma yetkililerinden gelen tabloda, şirketin kendi rüzgâr türbinin yıllık üreteceği rakam dışında, dört farklı rakip firma türbinlerinin tahmini üretim rakamları da mevcut.

Ve şirketin kendi türbini ile 4 rakip firmaya ait türbinlerin karşılaştırması, biri hariç, marka ve ürün kodu bilgileri de kullanılarak verilmiş. Bunların arasında dünyaca ünlü bir türbin üreticisinin türbini de var.

Şimdi o tablodaki tahmini üretim rakamlarını, marka ve ürün kodunu belirtmeden aşağıda size aktarıyorum. Tabloya göre, ihaleyi kazanan firmanın 1 MW`lik türbini 4.579.985 kWh elektrik üretebilecek. Rakip dört şirketin türbinlerine ilişkin rakamlar ise şöyle:
Ürün A) 900 KW türbin: Yılda 2.549.490 kWh
Ürün B) 900 KW türbin: Yılda 2.933.377 kWh
Ürün C) 1 MW türbin: Yılda 3.464.330 kWh
Ürün D) 810 kW türbin: Yılda 3.011.262 kWh

İşte yukarıdaki tablo da bir bakıma, benim önceki yazımda yer verdiğim tahmini veriyi destekliyor. Diğer dört ürünün verileriyle benim verilerim aynı sayılır. Kafamdaki soru şu: İhaleyi alan firmanın rüzgâr türbini nasıl olacak da diğer dört rüzgâr türbine karşı yüzde 32`den yüzde 61`e kadar uzanan oranlarda daha yüksek elektrik üretebilecek?

İşte bu yüksek fark, üretici firmanın garanti verdiği üretim rakamına ulaşabileceğinin ne ölçüde zor olduğunu ortaya koyuyor. Kaldı ki önceki yazımda bu tahminin yanlış olduğunu, rakiplerin verilerine bakmadan da, teknik gerekçeleriyle ve hatta hesaplama yöntemlerimi de ortaya koyarak yazmıştım.

O yazıda da söylediğim gibi, bu tahmini üretimin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini, kurulumdan sonra gerçek verilerle görebileceğiz. Yani, kimin haklı kimin haksız olduğunu görmek için, şayet bu ihaleyi kazanan firma kurulumu yapacaksa, tesis üretime geçtikten sonra da en az bir yıl beklememiz gerekecek.

Vergi ödeyen bir vatandaş olarak, tahmini üretim verileri konusunda haksız çıkmayı çok isterim. İnşallah şirketin tahmini doğrudur ve bunu görmeyi arzu ederim.

Yoksa ihaleyi açan kamu kurumuna ve işi üstlenen, yani ihaleyi kazanan firmaya, bu devlete ödediğim vergileri asla helal etmem.

Son bir not daha...

İhaleyi kazanan firmanın, rakip markalara da yer verilen bir karşılaştırma tablosunu kullanması ne kadar ahlakidir, tartışılır. Şayet böylesi bir tablo, ihaleyi açan kuruma da gösterilmişse, karşımızda çok daha kötü bir olay var demektir.

Umalım ki öyle değildir...