Trump, İran ilişkilerinde sağ gösterip sol mu vuracak?

Sabiha KÖTEK

SABİHA KÖTEK

Küresel enerji piyasaları bu yıl ilginç gelişmelere sahne olacak gibi görünüyor. Bunun tipik işareti ise yılın ilk günlerinde Amerika'dan geldi. Amerikan enerji şirketi Exxon Mobil, Kuzey Irak Kürt Yönetimi bölgesindeki üç petrol arama bloğunu terkettiğini açıkladı. 

Büyük şirketler bazen bu tür aksiyonlar alır ne var bunda diyeceksiniz değil mi? Orası öyle ama bu ani aksiyonda sanki biraz daha fazlası var. 

Bazı analistler ABD’li şirketlerin İran tesirinde kaldıkları için Irak yatırımlarını azalttıklarını belirtiyorlar. Kulağa biraz saçma geliyor değil mi? Yıllardır kanlı bıçaklı olduğun bir ülkenin etkisinde kalarak, yine yıllardır 'demokrasi' götürmeye çalıştığın ülkenin zenginliklerini bırakmak!

O zaman biraz ayrıntıya inmek gerekiyor. 

Yaklaşık 40 yıldır uygulanan ekonomik yaptırımların büyük çoğunluğunu sırtından atan İran, sahip olduğu doğalgaz ve petrol zenginliklerini en iyi şekilde değerlendirmek için harekete geçti. Geçenlerde açıkladığı kadarıyla 12 yabancı şirketle anlaşma imzalayıp, 12 şirketle de anlaşma hazırlığını sürdürerek bu konuda iyi yol katetti. Ancak İran henüz yaptırımların tam kalkmadığının ve önünde daha uzun bir yol olduğunun farkında.

İran'ın zor dönemlerinde de onu yalnız bırakmayan en iyi müttefiki ise Rusya. Son olarak Suriye'de yaşanan paylaşım savaşında da bu ittifak iyice pekişti. Rusya aynı zamanda dünnyanın en büyük uluslararası petrol ve gaz şirketi Exxon Mobil'in en tepesindeki ismin, Rex Tillerson'un da yakın dostu. 

Rex Tillerson, ABD'nin yeni Trump Başkanlığındaki kabinesinde Dışişleri Bakanı olarak on beş gün sonra iş başı yapacak. Rex Tillerson iyi bir işadamı olmasının yanında, dediğim gibi, Rusya ile kurduğu yakın ilişkilerle de tanınan bir isim. Hatta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le de yakın ilişkileri var. 2011’de Rus petrol şirketi Rosneft ile imzaladığı başarılı üretim anlaşması ardından 2013'te Kremlin'den alınmış bir "Dosluk Ödülü"nün de sahibi! 

Trump’ın seçim kampanyasındaki söylemlerine ters bir şekilde Tillerson, serbest ticarete ve Amerika’nın Ortadoğu’da genişlemesine de destek veriyor. 

İlk duyduğunda insanın kulağına saçma gibi gelen 'İran Etkisi' analizi, tüm bu parçalar bütünleştirilince hiç de saçma gelmemeye başlıyor. Beklentilerin tersine Trump başkanlığında ABD-İran ilişkileri ekonomik olarak altın çağını yaşarsa hiç şaşırmayalım. 

Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü / 5 Ocak 2017