Türk Akımı`nın rakibi kim?

Mehmet KARA

Malum, Türkiye enerji zengini coğrafyalar ile deyim yerindeyse enerji yutan gelişmiş ülkelerin tam ortasında.

Bu yüzden, herhangi bir petrol ve doğalgaz boru hattı düşünüldüğünde, Ankara kesinlikle es geçilemeyecek bir başkent.

Nitekim pratikte de öyle.

Son günlerde bu konuda öne çıkan tartışmaların merkezinde, Türkiye`nin de ana tarafl arı arasında yer aldığı bir proje var: Türk akımı Rus doğalgazını Karadeniz`in altından Türkiye`ye ve Yunanistan sınırından Avrupa`ya aktarması öngörülen Türk Akımı Gaz Boru Hattı projesi Aralık 2014`te açıklandığında büyük heyecan yaratmıştı. Çünkü Azeri doğalgazını Türkiye`ye ve sonra Yunanistan ve Arnavutluk üzerinden İtalya`ya ulaştıracak TANAP ile birlikte düşünüldüğünde, Türkiye`nin bölgede yeni bir gaz HUB`ı olacağı öngörülüyordu.

Ardından TANAP mı Türk Akımı mı tartışmalarına geçildi. Cevabı aranan soru şuydu: Hangi proje, gazı daha erken getirecek?

Ancak geçen hafta Türk Akımı konusunda, çok önemli gelişmeler yaşandı. Çünkü Rusya, Kuzey Denizi`nin altından Almanya`ya uzanacak iki yeni doğalgaz hattı daha çekileceğini duyurdu.

Hatta Rus enerji devi Gazprom, bu iki hat konusunda yalnız olmadığını, küresel enerji devi Shell, Avusturyalı OMV ve Alman E.ON ile protokol imzaladığını duyurdu.

Rusya`nın Avrupa`ya gaz geçişinde Ukrayna`yı by-pass edecek yeni güzergahlar üzerinde çalıştığı biliniyordu. Ancak Türkiye`deki geniş kamuoyu, bunu sadece Türk Akımı olarak biliyordu.

Kuzey`den iki yeni hat daha çekileceğinin açıklanması, Rusya`nın Ukrayna`yı by-pass etmek için Türk Akımı ile yetinmediğini gösterdi.

Yaşanan son gelişme, TANAP ve Türk Akımı`nı birbirinin rakibi gibi görme eğiliminin anlamsızlığını da ortaya koyuverdi.

Demek ki neymiş? Türk Akımı`nın rakibini güneyde değil, kuzeyde arayacakmışız... İşte burada şu soru akla geliyor: Rusya-Almanya arasına Kuzey`den çekilecek yüksek kapasiteli iki yeni boru hattı projesi Türk Akımı`nın yapılmasını riske atar mı?

Rus tarafına göre böyle bir şey olmayacak. Çünkü Moskova, Avrupa gaz pazarındaki hakimiyetini şansa bırakmamaya kararlı görünüyor. Rusya, her üç projeyi de hayata geçireceği mesajı veriyor.

Hatta Yunanistan, Rusya ile Türk Akımı`nın Yunanistan ayağının gerçekleştirilmesi konusunda bir anlaşmaya imza attı bile. Üstelik ABD`den gelen, "Türk Akımı`nı boşver, TANAP`a ağırlık ver" telkinine rağmen...

Bu arada, Rusya-Almanya arasına iki yeni hat daha çekilmesine yönelik anlaşmaya Avrupa Birliği cephesinden olumsuz tepki geldi: Mevcut Rusya-Avrupa hatlarındaki kapasitenin halen sadece yüzde 57’sinin kullanılırken, Türk Akımı da dahil edildiğinde, mevcut hatlar yeterli, iki yeni boru hattı daha gereksiz!

Görünen o ki Rusya, Avrupa gaz pazarındaki hakim konumunu bırakmaya niyetli değil. Ancak tek derdi güzergâh çeşitliliği olmayan Avrupa, Rusya’ya göbekten bağlı kalmamak için tedarikçi çeşitliliğine de ihtiyaç duyuyor.

Önümüzdeki süreç, Avrasya enerji dengelerinin gelecekte nasıl şekilleneceğini büyük oranda belirleyecek kritik gelişmelere gebe. Tüm enerji güvenliği kaynaklı siyasi argümanlara rağmen ana belirleyici, Avrupa`ya ulaşacak gazın fiyatından başka bir şey değil...

Türkiye`nin alması gereken mesaj ise şu: Sınırö tesi projelerde söz sahibi olmaya evet ama önceliği kendi gaz güvenliğine ver...