Yenilenebilir enerji sertifikasyon platformu kuruldu

Türkiye'de güneş, rüzgar, biyokütle, hidroelektrik ve jeotermal santrallerde üretilen elektrik Yenilenebilir Enerji Sertifikası’yla (YES) belgelendirilmeye başlıyor. Santraller YES ihracıyla, elektrik satış gelirinin yanında ilave bir kazanç elde edecek.

Enerji Günlüğü - Türkiye'de güneş, rüzgar, biyokütle, hidroelektrik ve jeotermal santrallerde üretilen elektrik Yenilenebilir Enerji Sertifikası’yla (YES) belgelendirilmeye başlıyor. Santral sahipleri YES ihracıyla, elektrik satış gelirinin yanında ilave bir kazanç elde edecek.

Türkiye’de güneş, rüzgar, hidroelektrik, jeotermal ve biyokütle santrallerinde üretilen elektriği belgeleyecek ve bu belgelerin alım-satımına aracılık edecek bir dijital platform kuruldu. Platformu hayata geçiren Foton Enerji’nin Kurucu Ortağı Can Arslan’a sorduk.

Foton Enerji kimdir?

Foton Enerji, güneş, rüzgar, hidroelektrik, jeotermal ve biyokütle santrallerinde üretilen elektrik için Yenilenebilir Enerji Sertifikası (YES) oluşturacak, bu sertifikaların ticaretinin gerçekleştirilmesi konularında faaliyet gösterecek bir dijital platformun kurucusu ve işleticisi. Platform aynı zamanda YES’lerin tüketici tarafından raporlanmasını da sağlayacak.

Peki nedir bu YES, yani yenilenebilir enerji sertifikası?

Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretilen her birim elektrik karşılığında verilen bir sertifika. Yani YES, yenilenebilir kaynaklı elektrik üretimini belgelemiş oluyor.

Nerde işe yarıyor? Ne gerek var bu belgeye?

Büyük ölçekli tüketiciler, yani kurumsal şirketler, uluslararası sera gazı salım raporlamalarında şirketlerinin üretimleri için satın aldıkları elektriğin yenilenebilir kaynaklardan elde edildiğini ispat etmek durumunda.

Öyle bir şirketseniz mecbur musunuz buna?

Hayır, mecbur değilsiniz. Ama bu sertifika sizin önünüzü açabilecek yeteneklere sahip. Bir kere, iklim değişikliğiyle mücadele standartlarına uygun hareket eden bir şirket değilseniz, uluslararası finansal kuruluşlardan kredi alırken zorluk çekebilirsiniz. Ya da mal ya da hizmet sunduğunuz müşterileriniz, sizin yerinize yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik tüketeni firmaları tercih edebilir. Ayrıca bu küresel iklim değişikliğiyle mücadele için de bir sosyal sorumluluk aynı zamanda. Üstelik rekabetçiliğinizi de arttırıyor. Çünkü iklim değişikliğiyle mücadele etmesi, tüketicinin şirketlerde aradığı bir özellik olmaya başladı. Aynı zamanda finans kuruluşlarının iklim dostu marka ve şirketlere daha kolay ve düşük maliyetli finansman sağladığını görüyoruz. Gönüllülük diyoruz ama aslında pratikte şirketleri buna zorlayan bir süreç işlediğini söyleyebiliriz.

Türkiye’deki şirketleri ne ölçüde ilgilendiriyor?

Türkiye’de bu en azından şimdilik, daha çok uluslararası sermayeli şirketleri etkiliyor. Bankalar başta olmak üzere finans kuruluşlarını, telekomünikasyon şirketlerini vs. Aslında şu anda bu sertifikalar neredeyse tüm üretici ihracatçı firmaları çok yakından ilgilendiriyor. Çünkü mal ya da hizmeti ihraç etmek istediğim firmalar benim fabrikamı ya da iş süreçlerimi denetlemek, satın aldığım elektriğin kaynağını bilmek istiyor. O şirketin satın alma süreçlerinde potansiyel bir tedarikçi olarak yer almaya devam edebilmemiz için yenilenebilir kaynaklı elektrik tükettiğimizi bir şekilde ispat etmemiz gerekiyor.

Şu anda Türkiye’de YES çıkaran bir platform yok mu?

Yok.

Peki Türkiye’deki şirketler sertifikaları nereden alıyor?

Türkiye’deki uluslararası sermayeli firma ve markalar, yurt dışındaki merkezleri aracılığıyla bu sertifikaları edinebiliyorlar. Veya kendi çabaları ile Türkiye’de I-REC’e üye olmuş enerji üreticilerini bulmaya çalışıp onlarla iletişime geçmeye çalışıyorlar. Ama bunu yapmaları da çok kolay değil. Çünkü bunu listeleyebilecekleri bir yer yok. Bu yüzden pek çoğu bu sertifikayı bulamadıklarını söylüyor. Biz de işte tam bu noktada devreye girdik, giriyoruz. I-REC standardına üye olmuş santrallerle tüketicileri buluşturan bir platform inşa ettik.

Bunun bileşenleri kim şu anda ve hangi aşamadasınız?

Sertifikanın standardı olarak I-REC’i kullanıyoruz.

I-REC kim? Ne iş yapar? Nasıl çalışır?

I-REC 2015 yılında kurulmuş ilk uluslararası yenilenebilir enerji sertifika standardını geliştiren dernektir. I-REC standartları, kurumsal şirketlerin gönüllü olarak düzenlediği sera gazı salım protokolünde (GHG Protocol) kabul edilmiş ve GHG Protocol’ün bütün taraflarınca tanınmıştır. I-REC Rusya, Çin, Güney Amerika, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri ile Türkiye’yi kapsayan geniş bir coğrafyada yenilenebilir enerji sertifikalandırma faaliyetlerinde bulunuyor.

Neden I-REC? Türkiye’nin kendi sertifikası olamaz mı?

Neden olmasın? Türkiye’nin kendi sertifikası olursa, biz de Foton Platformu olarak onu kullanacağız zaten. Hatta biz hem sertifikalar hem de BlokZincir altyapısı konularındaki tecrübelerimizi, Türkiye’nin kendi sertifikasını oluşturması sürecinde ilgili kamu kuruluşları ile beraber çalışmak isteriz. Zaten öylesi bir sürecin parçası olmak bizi de mutlu eder.

Türkiye’de ne kadarlık bir YES potansiyeli var?

Halen Türkiye’nin yenilebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim kapasitesiyle yılda yaklaşık 100 milyar kWh elektrik üretiliyor. Ve bunun en az yarısı, yani 50 milyar kWh’lik kısmı sertifikalandırılmaya, yani YES’e uygun.

Bu miktardaki YES, ne kadarlık bir ticaret hacmini ifade ediyor?

Bu konuda Avrupa ülkeleri üzerinden gitmek en iyisi. Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki sertifikaların temsil ettiği YES’lerin yıllık ticaret hacmi yaklaşık 2.5 milyar Euro’yu buluyor.

Elektrik üreten birinin, YES için ne yapması gerekiyor?

Diyelim ki Türkiye’de güneş, rüzgar, jeotermal ve biyokütle ya da hidroelektrik santraliniz veya santralleriniz var. Ve bu santrallerde üretilen elektriği sertifikalandırmak istiyorsunuz. Hemen Foton Enerji’ye başvuruyorsunuz ve işlemlere başlıyoruz. Bu işin prosedürü de basit. Foton YES Platformu üzerinde otomatik ve hızlı şekilde YES’iniz hazır hale geliyor.

Peki bunun bana bir bedeli olacak mı? Nasıl?

Hayır, üretici firma 2020 yılı içinde sertifika edinme karşılığında herhangi bir bedel ödemeyecek. Sertifika satışı gerçekleştiği takdirde I-REC sertifika bedeli ve Foton Platform hizmeti için cüz’i bir ücret ödeyecek, o kadar. Çünkü bizim 2020 yılındaki amacımız, bu platformun aksaksız şekilde işlediğini, hem enerji üreticilerine hem de YES satın almak isteyen tüketici şirket ve markalara göstermek. İleriki yıllarda bu sistem yıllık kayıt parası üzerinden işlemeye devam edecek.

YES’lenen santrallerin elektriğini nereye sattığı önemli mi?

Hayır, önemli değil. Kime hangi fiyattan ve nerede nasıl satarsa satsın hiç bir önemi yok. Önemli olan sadece yenilenebilir kaynakları kullanarak elektrik üretiyor oluşunuz. YES’ler diğer konulardan bağımsız şekilde ticarete konu finansal varlıklar olarak da tanımlanabilir. Sınırlı da olsa ikinci el ticarete de konu olabilir.

YES’in temsil ettiği elektriğin fiziksel teslimatıyla bir bağ kurulamaz mı?

Eğer saatlik bazda tüketimle uzlaştırırsak, sertifikalar aracılığıyla fiziksel elektrik ticaretinin denetlemesini de sağlayabiliriz. Hatta şu anda elimizdeki yazılım ve altyapı buna uygun. Şimdi ben diyorum ki elimdeki üretim tesislerinin hepsi de YEK santrali. Yüzde 100 yenilenebilir kaynaklı elektrik satacağım diyorum. Karşıdaki müşteri “Tamam da sen böyle kaç kişiye sattın bilmiyorum. Piyasadan ne kadar karışık elektrik aldın onu da bilemem” diye düşünebilir. Ben de kendilerine bunu sertifika ile ispat edeceğimi söyleyebiliyorum. Sana saatlik bazda sertifikayla eşleştirilmiş şekilde fiziki elektrik teslimatı yapacağım. Bu da zaten Avrupa’da yenilenebilir enerji tedarik anlaşmalarında (YETA) (Power Purchase Agreement - PPA) kullanılan bir metod. Yani bu metodun da Türkiye’ye gelmesini sağlayacak altyapıyı piyasaya kazandırmış vaziyetteyiz.

Tamam, YES’imizi aldık, sonra ne yapacağız?

Evet, üretici, elde ettiği YES’i Foton Platformu’nda satışa çıkaracak. Alıcı da büyük olasılılkla GHG Protocol raporlaması yapmak durumunda olan kurumsal bir şirket olacaktır. 

Platform ne zaman faaliyete geçecek?

21 Nisan’da Türkiye’de yenilenebilir enerji tedariği konusunda hassasiyete sahip tüketicilere ilk sunumumuzu gerçekleştirerek platformu hayata geçireceğiz. Akabinde 28 Nisan’da yenilenebilir enerji üreticilerinin katılacağı bir konferans düzenleyeceğiz. Dijital ortamda gerçekleştirilecek bu video tanıtım konferanslarının ardından sistemimiz üzerinde ilk blokzincir (BlockChain) tabanlı sertifika ticaretleri gerçekleştirilmeye başlanacak. 

Son olarak Foton Enerji şirketini tanıyabilir miyiz? Kimler kurdu?

Foton Enerji Ağustos 2019’da Sıla Duran ve Can Arslan tarafından kuruldu. Sıla Duran aynı zamanda bu işin fikir anası sayılır. Kendisi yaklaşık sekiz yıldan beri büyük ölçekli kurumsal tüketicilerin çalıştıkları enerji şirketleri üzerinden YES’ler edinmelerini sağlıyor. Duran, saha tecrübesiyle söz konusu sertifikaların oluşturulması, satışı ve ticareti süreçlerinin daha kurumsal şekilde yürütülmesi için Türkiye’de bir platforma ihtiyaç duyulduğunun farkında. O yüzden böyle bir platform için kendisiyle birlikte harekete geçtik. Benim buradaki rolüm ise esas itibariyle platformun altyapısının BlokZincir (dünyada yaygın bilinen adıyla BlockChain) üzerinde inşa edilmesini sağlamak. Çünkü ben de bu alanda tecrübeliyim. Halen Uluslararası Enerji BlokZincir Derneği’nin (Energy Web Foundation) Türkiye Temsilcisi’yim.

Mehmet KARA - Enerji Günlüğü