1. HABERLER

  2. ELEKTRİKLİ ARAÇLAR

  3. Özer: Şarj istasyonlarına güvenlik standardı şart

Özer: Şarj istasyonlarına güvenlik standardı şart

Tunçmatik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özer, şarj istasyonlarında kullanılan ekipmanların uluslararası güvenlik standartlarına uygun olması gerektiğini belirterek, bu konuda Sanayi Bakanlığı ile EPDK’ya düzenleme çağrısında bulundu.

Özer: Şarj istasyonlarına güvenlik standardı şart

Enerji Günlüğü - Güneş enerji sistemlerinin yanı sıra elektrikli araç şarj istasyonları alanında da faaliyet gösteren Tunçmatik’in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özer’e mikrofon uzattık. Özer’e, diğer enerji ekipmanlarında olduğu gibi yerlilik konusundaki duruma dair düşüncelerini sorduk. Ancak kendisi mevzuyu başka bir yere getirdi. Caddelerden, işyerlerinden, sokaklardan başlayıp giderek evlerimize kadar uzanan elektrikli araç şarj istasyonlarında kullanılan ekipmanların yerlilikten önce, güvenliğinin önem taşıdığını söyledi. Ayrıntılar röportajımızda, buyrun. 

Şarj ekipmanlarında yerlilik diye bir sorunumuz, kaygımız var mı, şu anda yerlilik oranı nedir, ileride ne olmalı, ne bekliyorsunuz? 

Güzel bir soru ama buna girmeden önce güvenlikle ilgili çok önemli bir konunun altını çizmek istiyorum. Şarj istasyonları yüksek gerilim ve yüksek akımla çalışan cihazlar. Hızlı şarjda akım daha da yüksek.  İçlerinde AC olarak 1000  volt gerilim ihtiva ederler, DC olarak baktığımızda yüzlerce ampere kadar çıkarlar. Önemli olan uluslararası normlara uygun olması. En önemli kriter de akredite kuruluşlardan, laboratuvarlardan alınmış raporları, sertifikaları bulunması. Bizim bir atölyede yaptığımız bir cihaz çalışınca onu direkt piyasaya çıkaramayız. Bunun uluslararası otorizasyona olan bir raporda sertifikalandırılıp, insan sağlığına ya da elektromanyetik uyumluluğa zararının olmadığının belgelenmesi gerekir. Ben bu konuda tüketicileri uyarmak istiyorum. Çünkü sizler araçlarınızı bağlıyorsunuz. En ucuz araç milyon TL’den başlıyor. Öbür taraftan insan sağlığı da söz konusu. 

Özür dilerim ama bu işi tüketiciye bırakmasak... Son kullanıcı bu işten anlamaz, bunu kuracak firmaların, düzenleyici kurumun, kamu otoritelerinin, teknik yetkinliği bulunan kuruluşların aktif olması gerekmez mi? 

Çok güzel bir noktaya parmak bastınız. Kesinlikle haklısınız. Türkiye’de güneş santrallerinde kullanılan inverterlerin, panellerin bütün sertifikaları markaları istenilip, TEDAŞ tarafından kontrolden geçirilirdi. Eğer kullanacağınız panelin ya da invertörün sertifikasyonu yoksa TEDAŞ o projeyi onaylamazdı. Ama elektrikli şarj istasyonlarında böyle bir mekanizma yok. Hat ile ilgili altyapıyı, belki kontrol ediyor dağıtım şirketi, doğru pano var mı, doğru kablolar kullanılmış mı dağıtım şirketi belki ama orada kullanılan şarj cihazının merdivenaltı bir yerde mi üretildiğini, düzgün bir cihaz mı olduğunu, uluslararası normlara uyup uymadığını, sertifikalarının olup olmadığını maalesef şu anda hiç kimse Türkiye’de denetlemiyor. Benim aslında altını çizmek istediğim nokta bu. İlerisi için çok büyük risk. Bunun kontrol altında olması gerek. Nasıl güneş sektöründe varsa, bunun bu sektörde de bulunması gerekir. 

Elimizdeki küçücük cep telefonlarının IMEI numaraları bile takip edilebiliyor. Milyonlarca cihaz var. İnvertör sayısı cep telefonu sayısının yüzde 1’ini geçmez, çok daha kolay takip edilebilir bir ürün olsa gerek. 

Kesinlikle mümkün ama bu konuda Sanayi Bakanlığı’nın bu işi bir onay mekanizmasına bağlaması gerek. Piyasa kontrolleri ayrı bir konu. Ama daha kurulum aşamasında ürünlerin onaylanması gerek. Onaysız, standartlara, normlara uymayan, can güvenliği  testleri olmayan bir cihazın kurulmasını en başta engellemek gerek.

Peki düzenleyici kurum EPDK’ya, TEİAŞ’a, TEDAŞ’a, EPİAŞ’a eve dağıtım şirketlerine düşen roller var mı? 

Aslında hepsine düşen roller var. Biz şarj istasyonu kuracağımız zaman dağıtım şirketine başvuruyoruz. Buraya 360 kW’lık şarj cihazı kuracağımızı söylüyoruz. Dağıtım şirketi de bakıyor, burası uygun ya da değil diyor. Veya şu şekilde kurabilirsin diyor. Yani şarj cihazlarını bir onay ile kuruyoruz, kafamıza göre kuramıyoruz. Ama bu arada şunun da sorgulanması gere. Evet, 360 kW’lık bir cihaz kuruyorsun ama hangi cihazı kuruyorsun, hangi marka, bu cihazın sertifikaları nerede, bu mevzuatta eksik. 

Peki yasal düzenleme mi gerekiyor yoksa düzenleyici kurul bunu çözebilir mi? 

Bence düzenleyici kurul bunu halledebilir. Arzu edilirse bu yapılamayacak bir şey değil. Oldukça da basit bir konu. 

Mehmet KARA - Enerji Günlüğü 

İlgili Haberler