1. HABERLER

  2. ELEKTRİK

  3. EMO: Kamu denetimi bitiyor, doğa sermayeye teslim

EMO: Kamu denetimi bitiyor, doğa sermayeye teslim

EMO, kamuoyunda "süper izin teklifi" olarak bilinen düzenlemenin kamu denetimini işlevsizleştirerek doğaya yönelik sınırsız bir talanın önü açtığını belirterek, enerji bahanesiyle doğanın, tarım ve yaşam alanlarının sermayeye peşkeş çekildiğini açıkladı.

EMO: Kamu denetimi bitiyor, doğa sermayeye teslim

Enerji Günlüğü - Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), 19 Haziran 2025`te TBMM`ye sunulan ve Meclis`te süren 26 saatlik mesainin ardından 20 Haziran 2025`te Sanayi ve Enerji Komisyonu`ndan geçen yasa teklifi ile ilgili bir açıklama yaptı. Kamuoyunda "süper izin teklifi" olarak bilinen bu düzenlemenin bir talan ve gasp düzenlemesi niteliğinde olduğunu kaydeden EMO, teklifin kamuoyunda tartışılmadan kanunlaştırılmak istendiğini ifade etti. 

Kurulu enerji kapasitesi ihtiyacı karşılamaktayken, yeni yatırımlar için zeytinlikler, meralar ve ormanların feda edilmesine müsaade eden bu rant düzenlemesinin kamu yararına aykırı olduğu kaydedilerek, tasarının derhal geri çekilmesi ve dikey entegre bir kamu tekelinin kurulması önerildi.

TEKLİF AÇIKÇA KAMU YARARINA AYKIRI

Açıklamada teklifin açıkça kamu yararına aykırı olduğu belirtilerek, “ÇED süreçlerini etkisizleştiren, başta yerel yönetimler olmak üzere kamunun denetleyici fonksiyonlarını budayan, izin süreçlerini otomatikleştiren ve kimi durumlarda başvuru yapılmasına bile gerek duymayan bu teklif, açıkça kamu yararına aykırıdır. Orman, mera ve zeytinlik alanlarda maden ve elektrik santralı projelerinin önünü açan bu teklif, denetleme görevi olan kurumların görüş verme süresini kısaltmakta, süre içinde yanıt verilmezse görüş otomatik olarak "olumlu" kabul edilmektedir. Neredeyse bildirimde bulunmanın yeterli sayılacağı bu düzenleme, sermayeyi "izin" alma zahmetinden bile kurtarmaktadır” denildi.

ZEYTİNLİKLERE, MERA VE ORMANLARA DÖNÜK BÜYÜK TALAN

Türkiye’nin mevcut elektrik kurulu gücünün uzun yıllar ihtiyacı karşılayacak yeterlilikte olduğu belirtilen açıklamada, “Ülkenin enerji ihtiyacı gerekçe gösterilerek zeytinliklere, mera ve ormanlara dönük büyük bir talan anlamına gelecek bu tasarının hiçbir mantığı bulunmamaktadır” denildi. 

KAÇAK SANTRALLERE İMAR AFFI

Kanun teklifiyle, yenilenebilir enerji tesislerinin imar planları ve yapı ruhsatı işlemlerinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yapılabilmesine olanak tanınırken, yapı ruhsatı veya izin belgesi olmadan işletmeye alınmış elektrik üretim tesisleri için "imar affı" getirildiği kaydedilen açıklamanın devamında şöyle denildi:

“Statik uygunluk raporu ve fenni mesuliyet belgesi ile Bakanlık tarafından Üretim Tesisi Uygunluk Belgesi veriliyor, önceki idari cezalar ve yargı süreçleri iptal ediliyor. Ayrıca, YEKA kapsamında mera tahsisi için ÇED raporu şartı kaldırılırken, ormanlık alanlarda ölçüm veya sondaj için önlisans veya üretim lisansı şartı aranmamasına hükmediliyor.” 

EPDK’YA ACELE KAMULAŞTIRMA YETKİSİ

Bunun yanı sıra, teklifle EPDK`ya 2030 sonuna kadar acele kamulaştırma kararı alma yetkisi verildiğini hatırlatan EMO, “Bu yetki, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı önlisans veya üretim lisansı bulunan tesisler için özel mülkiyete konu taşınmazların temini amaçlıyor. Bu durum, çoğunlukla santral kurulumu veya enerji nakil hatları için yöre halkının tarımsal üretim amaçlı kullandığı arazilerin şirketlere tahsis edilmesine yol açacaktır” açıklamasında bulundu. 

İZİNSİZ KURULAN SANTRALLER BİLE YASALAŞTIRILIYOR

Teklifin yalnızca yeni yatırımları kolaylaştırmakla yetinmediği, gerekli izinler alınmadan hayata geçirilen santralları bile yasallaştırıldığı ifade edilen açıklamada, “Süper izin teklifi olarak bilinen bu düzenleme ile geciken izin sürelerinin hızlandırılması istenseydi, söz konusu kamu kurumlarının güçlendirilmesi öngörülürdü. Tersine, yatırımcı şirketin "beklediği hıza" ulaşamayan kamu kuruluşunun vereceği "izin" ortadan kaldırılmaktadır” ifadeleri yer aldı.  

“DİKEY ENTEGRE BİR KAMU TEKELİ YENİDEN KURULMALI”

Açıklamanın sonunda önerilerini de sunan EMO, “Teklifin özü, sermayenin istediği yerde ve istediği koşullarda yatırım yapmasına olanak sağlamak, ülke kaynaklarını uluslararası tekellere ve yerli işbirlikçilerine "süper bir hızla" aktarmaktır. Oysa enerji alanında kronikleşen sorunların çözümü, etkin bir kamu denetiminin sağlanması ve alanın kamu yararına yeniden şekillendirilmesinden geçmektedir. Pahalı enerjinin enflasyon ve ekonomi üzerindeki yükünü düşürmek için üretimden dağıtıma kadar tüm süreçleri yönetecek dikey entegre bir kamu tekeli yeniden kurulmalıdır. Kamu kaynağı olan doğal zenginliklerin sonu belirsiz bir biçimde özel sektöre transfer edilmesinin aracı haline dönüşen EPDK kapatılarak, yerine kamulaştırma işlemlerini yürütecek bir Kamulaştırma İdaresi Başkanlığı kurulmalıdır” dedi.

İlgili Haberler