1. HABERLER

  2. DOĞALGAZ

  3. Enerji işbirliği özrün nedeni değil, sonucu

Enerji işbirliği özrün nedeni değil, sonucu

Enerji Günlüğü - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Özrün gerekçesi enerji projeleri olmadı ama sonuçları enerji projeleri de olabilir”...

Enerji işbirliği özrün nedeni değil, sonucu

Enerji Günlüğü - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Özrün gerekçesi enerji projeleri olmadı ama sonuçları enerji projeleri de olabilir” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Stratejik Düşünce Enstitüsü'nde (SDE) düzenlenen 'Enerji Diplomasisi' konulu panele katıldı. Yıldız, yaptığı konuşmada, 2012 yılında 60 milyar dolar enerji ithalatının yapıldığını hatırlatarak, "Bunun yüzde 65'lik kısmı kendi araçlarımızda kullandığımız petrol ürünleri. Petrol ürünleri artık enerji kaynakları olarak kullanılmıyor Türkiye'de" dedi. Herkesin bir yıl aracının kullanmaması durumunda 36 milyar dolarlık bir enerji ithalatının durdurulacağına işaret eden Yıldız, enerji kalemlerindeki son 10 yıldaki ithalatının artış oranının giderek düştüğünü söyledi.

Bakan Yıldız, gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, 'CHP'nin, enerji alanında bazı şirketlere imtiyazla çıkar sağlamak amacıyla devlet olanaklarını kullandığı, milli güvenliği tehdit edecek, Irak'ın ve Türkiye'nin bölünmesine neden olacak açık ve gizli antlaşmalar imzaladığı iddiasıyla' verdiği gensoruyu hatırlatması üzerine, "Biz, Irak'ın güneyinde 2,5-3 yıl kadar önce 25 milyar dolarlık iş aldık. Korsorsiyum üyesi ülkelerle beraber. Bizim hissemize TPAO'nun harcayacağı kalem 5,5 milyar dolar civarında. Kimse bize 'acayip iş yaptınız' demedi. Irak bir bütün, eğer Irak'ın her tarafından bütün Irak halkı yararlanıyorsa niçin güneyi ile kuzeyi, doğusu ile batısı farkediyor? Asıl Irak'ın fırsat bütünlüğüne bu gözle bakmak lazım. Niçin, doğusunda iş alırken bir problem yok da kuzeyinde iş alırken problem var. Siz orada ne yaptınız diye soruyorlar. O yüzden biz hangi imzayı atmışsak buna sahip çıkarız, nereye de imza koymamışsak bunu açıklarız. Kuzey Irak'ta olan, kamu veya özel sektör temsilcilerinin özel hukuk hükümlerine tabi olmaları haliyle birçok sözleşme yapabilirler. Şu ana kadar 19 ayrı ülkenin 39 ayrı firmayla yaptığı gibi. 4 yıldan beri orada sözleşme yapılıyor. Özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşmeler yapılırken niçin gensoru verilmiyor da Türkiye yaptığında veriliyor. Bunu aşırı yadırgadım. Biz, kimin hakkını ve hukukunu savunmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

Hükümet olarak, vatandaşa ve millete karşı sorumlu olduklarını söyleyen Yıldız, "Özellikle 19 tane ülke 39 firmayla o sözleşmeleri yaparken neden hiç itiraz etmedik de Türkiye yaparken itiraz koyuyoruz? Biz, kimden yanayız karar verelim. Beni Rusya'ya bağımlı olmakla suçlayan yapının ne için başka ülkede proje geliştiriyorsunuz' demesi kadar abes bir soru yok. Böyle bir şey olmaz. Boru hattıyla tankerlerle çıkış veriyorsunuz' diyorsunuz. İran'a 2005 yılından bu yana veriliyor. İran halkının savunmasını burada yapmak bize düşmez ama kendi halkımızın savunmasını yapmak bize düşer" dedi.

Kerkük- Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı'nın çalıştığını hatırlatan Yıldız, "Tam kapasiteyle çalışmıyor. 70 milyon ton demek yaklaşık 500 milyon varil demek. Biz, bunların hepsine hazır olduğumuzu belirteceğiz. Eğer o boru hatları yetmezse o kapasite kullanıldıktan sonra daha fazla boru ihtiyacı olursa Irak'ın normalleşmesi adına boru hatlarının yapılmasına kaçınmayız" ifadelerini kullandı.

'Doğalgaz dağıtımında tüketicilerin ödediği' fiyat farklarının sorulması üzerine, Yıldız, "BOTAŞ'ın bütün yerleşim birimlerindeki fiyatları aynıdır. Fark hizmet dağıtım bedelinden kaynaklanıyor. Orada toptan satıştaki maliyetiyle perakende satıştaki maliyeti farkettiği için hizmet dağıtım bedellerini ayrı tutuyorlar" diye konuştu.

Başka bir gazetecinin, 'İsrail'in Türkiye'den özür dilemesinin enerji alanına yansımalarının neler olacağını' sorması üzerine Yıldız, "Siyasi bir olayı ayırt etmemiz lazım. Özrün gerekçesi enerji projeleri olmadı. Gerekçesi enerji projeleri yüzünden olmadı ama sonuçları enerji projeleri de olabilir. İki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesiyle beraber izleyeceğiz, ondan sonra tekrar doğalgaz taşınabilir mi yoksa taşınırsa Türkiye'den mi başka ülkeden mi geçer bunları konuşacağız. Türkiye olmaksızın o projelerin gerçekleştirilmesi fizibilitesini kaybediyor. Bunun bizler de onlar da farkında" dedi. Yıldız, geliştirilebilecek doğalgaz veya petrol projelerine kayıtsız kalmayacaklarını ifade etti.

Yıldız, Türkiye'nin büyüme rakamlarına ilişkin, "Türkiye'deki enerji sektörünün büyümesi ekonomik büyümenin üzerinde seyrediyor. 2012 yılının bütün kurulu güç açısından büyümesine baktığımızda yüzde 8.1 olduğunu görüyoruz. Arzda tüketimin daha üzerinde büyüyor" dedi.

KARADENİZ'İN DİBİNDEKİ METAN HİDRAT

Bir gazetecinin, "Karadeniz'in dibindeki enerji kaynağı metan hidrat konusunda bir çalışma var mı" sorusuna, Yıldız, "Orada herhangi bir özel şirkete yatırımlar açısından Karadeniz'de buna açık olduğumuzu söyledik. Kendilerini yatırım yapmaya çağırıyoruz. Kendilerine bu zemini hazırlarız. Karadeniz'in tabanında bulunan 50 santimetrelik bu yapının temizlenmesi lazım. Bu teknolojik bir konu. Bunun üzerine teknoloji geliştirmeyi düşünmüyoruz ama geliştirmiş olanlara belli bir ortaklık payıyla birlikte katılacağımızı ve Karadeniz'i bu manada metan hitrat konusunda açacağımızı söyledik. Çok ciddi bir rezerv var" cevabını verdi. Yıldız, bir soru üzerine, "İran'ın yaptırımlarının sürdürülebilir olmadığına inanıyorum o yüzden bir uzlaşı ortamının Türkiye için daha uygun şartlar getireceğine inanıyorum" dedi.

Önceki ve Sonraki Haberler