1. HABERLER

  2. NÜKLEER

  3. Koramaz: Enerji politikası ranta değil sosyal faydaya yaslanmalı

Koramaz: Enerji politikası ranta değil sosyal faydaya yaslanmalı

Enerji Günlüğü - TMMOB Başkanı Emin Koramaz, enerji politikasının temelinde rant değil, toplumsal fayda, kamusal çıkarın yer alması gerektiğini vurguladı.Emin...

Koramaz: Enerji politikası ranta değil sosyal faydaya yaslanmalı

Enerji Günlüğü - TMMOB Başkanı Emin Koramaz, enerji politikasının temelinde rant değil, toplumsal fayda, kamusal çıkarın yer alması gerektiğini vurguladı.

Emin Koramaz, TMMOB 11. Enerji Sempozyumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, doğanın ve insanlığın ortak geleceği söz konusu olduğunda akla gelen ilk başlıklardan birisinin enerji olduğuna işaret etti. Sanayi devrimi sonrası enerji ihtiyacının giderek artmasıyla enerji kaynakları üzerindeki hakimiyet kurma çabalarının da giderek şiddetle iç içe geçmesine yol açtığını anlatan Koramaz şöyle konuştu:

“Özellikle Ortadoğu’da devam eden çatışmaların temelinde büyük oranda bölgenin zengin enerji kaynakları üzerinde söz sahibi olma mücadelesi yatıyor. Enerjiye ihtiyacı bu kadar büyükken, enerji kaynaklarına ulaşma imkanının bu denli sınırlı olduğu bir dünyada enerji politikalarının önemi çok daha artıyor. Bizler TMMOB olarak enerjinin tüm yurttaşlarımız için ihtiyacı kadar, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve sürdürülebilir biçimde sağlanabileceği enerji politikasının oluşturulması için çaba harcıyoruz. TMMOB, enerjiyi kamusal bir hak olarak görüyor. Tüm yurttaşlarımızın bu haktan eşit biçimde yararlanabilmesi için enerjinin erişilebilir ve nitelikli bir kamusal hizmet olarak sunulması gerekiyor.”

Enerji sektöründe üretim, iletim, dağıtım ve tüketim faaliyetlerinin bütüncül olarak kamusal planlanma ile yönetilmesi gerektiğini kaydeden Emin Koramaz “Dışa bağımlılığın azaltılması, sürdürülebilirlik ve arz güvenliği ilkeleri, bu kamusal planlamanın temelinde yer almalı. Petrol, doğalgaz, kömür, hidrolik, jeotermal, rüzgâr, güneş, biyoyakıt vb. enerji sektörlerinde konunun uzmanları ve meslek örgütlerinin de katılımıyla hazırlanacak bütünleşik strateji belgeleri ile geleceğimizi güvence altına alan bir enerji politikası ortaya çıkartılmalıdır. Bu enerji politikasının temelinde ise rant değil, toplumsal fayda, kamusal çıkar olmalıdır” diye konuştu.

1980 yılından bu yana uygulanan neoliberal politikaların, enerjinin kamusal niteliğini görmezden gelerek bu alanı tümüyle piyasalaştırdığını kaydeden Koramaz şöyle devam etti:

“Cumhuriyet dönemi boyunca enerji alanında kurulan kamu yatırımları bölünerek özelleştirildi. Mevcut enerji şirketleri parça parça özelleştirilirken, kamusal kaynaklar da Yap-İşlet-Devret modeliyle özel sektörün talanına açıldı. Elektrik santralleri, madenler ve dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi sonucunda elektrik piyasası büyük oranda özel sektörün kontrolü altında. Geçmişte Türkiye Elektrik Kurumu’nun tekel statüsüne karşı çıkanlar, bugün birkaç holdingin sektörde tekelleşmesini görmezden geliyor.”

Elektrikte olduğu gibi petrolde de benzeri bir gelişmenin yaşandığını belirten TMMOB Başkanı Bülent Koramaz, “1954 yılında kurulan ve petrol arama, üretim, taşıma, rafinaj ve dağıtım faaliyetlerini kamu adına yürüten TPAO tıpkı TEK gibi parçalara ayrılarak özelleştiriliyor. Kurum bünyesinden kopartılarak özelleştirilen İPRAGAZ, PETKİM, DİTAŞ, TÜPRAŞ ve POAŞ gibi şirketler artık kamusal zenginliğimizin bir parçası değil, sermaye gruplarının varlığı. Geçtiğimiz Temmuz ayı içerisinde alınan bir Bakanlar Kurulu Kararı ile TPAO’ya ait fiziksel varlıklar BOTAŞ bünyesindeki Turkish Petroleum International Company’ye (TPIC) devredildi. Aynı karar uyarınca, TPIC'in yurtiçinde ve yurtdışında doğrudan sahip olduğu petrol arama ve işletme ruhsatları da tüm hak ve yükümlülükleriyle birlikte TPAO'ya geçmiştir. Bu devir işlemlerinin amacı, TPAO’nun özelleştirilmesi sürecinde sermaye için dikensiz bir gül bahçesi yaratmak” diye konuştu.

TMMOB ve bağlı odaları mesleki ve teknik bilgisini toplumdan yana kullandığı için hükümetlerin ve yandaşlarının saldırısına uğradığını ileri süren Emin Koramaz “Kuruluş yasamız değiştirilmeye, mesleki denetim yetkilerimiz elimizden alınmaya, açıklamalarımız değersizleştirilmeye çalışılıyor.

Yandaş gazetelerde hakkımızda her gün ayrı bir yalan haber yayınlanıyor. Cumhurbaşkanı adımızı dilinden düşürmüyor. Buna rağmen bizler bugüne kadar susmadık ve bundan sonra da susmayacağız” ifadelerini kullandı.

Emin Koramaz, konuşmasını TMMOB’un enerji meselesine bakışına yönelik temel ilkelerini sıralayarak tamamladı:

“Enerji kullanımı temel insan haklarından biridir ve vazgeçilemez.

Enerji ihtiyacının karşılanması bir kamu hizmetidir.

Enerji kaynakları tüm insanlığın ortak malıdır.

Enerji etkin ve verimli kullanılmadır.

Enerji üretiminde yenilenebilir kaynaklar öncelikli olmalıdır.

Fosil yakıt kullanımı en alt seviyeye indirilmelidir.

Enerji üretiminde çevreye en az zarar verecek teknolojilere öncelik verilmelidir.

Enerji kaynağının üretilmesi ve enerji tesisi kurulması konusunda son sözü bölgede yaşayan halk söylemelidir.

İhtiyaç kadar enerji üretilmelidir.

Enerjinin kullanım hakkı yurttaşlara kolayca karşılayabileceği bedellerle sunulmalıdır.

Yoksul ailelere yeterli ve gerekli miktarda enerji bedelsiz verilmelidir.

Mevcut yerli enerji kaynaklarının tüm çeşitlerine enerji üretiminde yer verilmelidir.

Enerji iletim ve üretim planlaması birlikte yapılmalıdır.

Enerjide dışa bağımlılık azaltılmalıdır.

Enerjiye ulaşım kolay olmalı ve erişiminde herkes eşit olmalıdır.

Enerji; güvenilir, kaliteli, sürekli ve yeterli olmalıdır.

Enerji tesislerinin planlanması, yapım ve işletilmesi; ilgili meslek kuruluşları, sendikalar, bağımsız uzmanlar ve kamu kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan bağımsız bir kurum tarafından denetlenmelidir.

Enerjinin üretilmesi için gerekli olan makine ve teçhizat yerli olarak imal edilmelidir.” 

Mehmet KARA / ADANA

Önceki ve Sonraki Haberler