1. HABERLER

  2. ELEKTRİK

  3. Nadir toprak elementlerinde küresel rekabet kızışıyor

Nadir toprak elementlerinde küresel rekabet kızışıyor

Gelişmiş yapay zekâ çipleri ve dev veri merkezleri, gallium, germanyum gibi nadir toprak elementlerine talebi hızla yükseltiyor. Bu durum, özellikle Çin’in hâkim olduğu tedarik zincirlerinde jeopolitik gerilimi artırıyor.

Nadir toprak elementlerinde küresel rekabet kızışıyor

Enerji Günlüğü - Yapay zekâ (YZ) teknolojilerindeki hızlı gelişim, yalnızca yazılım ve donanım alanlarında değil, bu teknolojilerin ardındaki kritik maddelerin tedarikinde de büyük bir dönüşümü tetikliyor. FP Analytics tarafından hazırlanan kapsamlı rapora göre YZ’nin yükselişi, gallium, germanyum ve çeşitli nadir toprak elementlerinden oluşan kritik minerallere yönelik küresel talebi keskin biçimde artırıyor. Bu artış, hâlihazırda Çin’in belirgin üstünlük kurduğu tedarik zincirlerinde yeni bir jeopolitik rekabet alanı yaratıyor. 

Rapor, günümüzde gelişmiş yapay zekâ modellerinin eğitimi için binlerce yüksek performanslı GPU’ya ihtiyaç duyulduğunu, bu GPU’ların ise gallium arsenid tabanlı yarı iletkenler olmadan üretilemeyeceğini vurguluyor. Yüksek hızlı veri iletimi sağlayan germanyum temelli fiber optik altyapı da YZ odaklı veri merkezlerinde kritik öneme sahip. Çin’in, küresel düşük saflıktaki gallium üretiminin yüzde 98’ini ve germanyum rafinasyonunun yüzde 60’ını kontrol ettiği düşünüldüğünde, bu stratejik bağımlılık daha da belirgin hale geliyor. 

TALEP DAHA DA HIZLANACAK

Uzmanlara göre, tedarik zincirindeki bu yoğunlaşma, enerji ve yarı iletken alanlarında bile görülmeyen bir kırılganlık yaratıyor. FP Analytics’in bulgularına göre gallium arzında yalnızca yüzde 30’luk bir kesinti bile ABD ekonomisinde yüz milyarlarca dolarlık kayba yol açabilir. Aynı zamanda gallium ve germanyum için 2023’te Çin tarafından getirilen ihracat kontrolleri, uluslararası pazarda fiyatların kısa sürede iki katına çıkmasına neden oldu. Bu durum, söz konusu minerallerin yalnızca ekonomik değil, stratejik bir güç aracı olarak kullanıldığı bir döneme işaret ediyor. 

Rapor, talebin önümüzdeki yıllarda daha da hızlanacağını öngörüyor. 2033’e kadar germanyum talebinin yüzde 37, gallium talebinin ise yüzde 85 artması bekleniyor. Bu artış, yalnızca YZ çiplerindeki kullanım nedeniyle değil, veri merkezlerinin büyüyen enerji ihtiyacı nedeniyle de tetikleniyor. Daha fazla sunucu, daha fazla soğutma sistemi ve daha yüksek enerji altyapısı gerektiriyor; bu da bakır, nadir toprak elementleri ve yüksek saflıkta alümina gibi diğer kritik minerallere olan bağımlılığı artırıyor.

JEOPOLİTİK GERİLİMLER ARTIYOR

 

ABD ve Çin arasında son yıllarda karşılıklı olarak uygulanan ihracat kısıtlamaları, kritik minerallerin ülkeler için bir ulusal güvenlik konusu haline geldiğini gösteriyor. Pekin’in nadir toprak elementlerine yönelik yeni lisans şartları ve ABD’nin kritik minerallerde ithalat bağımlılığını azaltma çabaları, rekabetin önümüzdeki dönemde daha da sertleşeceğine işaret ediyor.

Uzmanlar, YZ’nin kendi kendine bu sorunu çözebilecek araçlar da ürettiğini belirtiyor. Yeni nesil makine öğrenimi modelleri, mineral keşiflerini hızlandırmak, geri dönüşümü geliştirmek ve arz kesintilerini önceden tahmin etmek için giderek daha fazla kullanılıyor. Ancak rapor, bu teknolojilerin kısa vadede mevcut kırılganlığı tamamen ortadan kaldırmasının mümkün olmadığının altını çiziyor.