1. HABERLER

  2. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

  3. Şahin: Yeşil enerjiye yöneticiden çok halk destek veriyor

Şahin: Yeşil enerjiye yöneticiden çok halk destek veriyor

Enerji Günlüğü - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Duran...

Şahin: Yeşil enerjiye yöneticiden çok halk destek veriyor

Enerji Günlüğü - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Duran Şahin, Türk halkının yenilenebilir enerjilere, yöneticilerden ve teknik elemanlardan daha çok sahip çıkmaya hazır olduğunu söyledi. 

İTÜ Vakfı Kurumsal İletişim Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, İTÜ, Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Duran Şahin, Türkiye’nin yenilenebilir enerji konusunda elini yeterince çabuk tutmadığını belirtti. Bu konuda, yatırımcıları modaya göre hareket etmekle suçlayan Şahin, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımların sabır gerektirdiğini, bu yüzden sürekli çalkantılar yaşandığını ve Türkiye'de yatırımların bu konuda beklenenin altında kaldığını anlattı. 
Şahin, Türk halkının, yöneticilerden ve teknik elemanlardan daha çok yenilenebilir enerjilere sahip çıkmaya hazır olduğunu belirterek, şu açıklamayı yaptı: 
"Türkiye’nin en ücra köşesine bile gitseniz, 'enerji ile uğraşıyorum' dediğinizde ilk soruları, ‘Neden rüzgâr ve güneşten faydalanmıyoruz?’ olacaktır. Bu durum sivil toplum örgütlerinin eline büyük bir güç vermektedir. Fakat sivil toplum örgütlerinin temel problemlerinden birisi ‘enerji gerçeğini’ tam kavramamış olmaları veya bazen de kavramak istememeleridir. Son yıllarda Türkiye’de, yenilenebilir enerji teknoloji ve yatırımları ile ilgili olarak halkın, hükümetin ve sivil toplum kuruluşlarının da hazır olduğunu görüyoruz.”
 
YENİLENEBİLİR KAYNAKLARDA ŞANSLIYIZ
Ülkemizin, coğrafi konumu nedeniyle sahip olduğu güneş enerjisi potansiyeli açısından birçok ülkeye göre şanslı durumda olduğunu dile getiren Şahin, Türkiye’ye bir yılda gelen güneş enerjisi miktarının yaklaşık 1015 kWh olduğunu ve bu miktarın ürettiğimiz toplam elektrik enerjisinin 10 bin katı olduğunu söyledi. Şahin’in verdiği bilgiye göre Türkiye’nin en fazla güneş alan bölgeleri Güney İç Anadolu, Güney Doğu Anadolu Bölgesi olup bunu Akdeniz ve Ege Bölgesi izliyor. Türkiye geneli düşünüldüğünde, günlük ortalama 7,5 saatlik güneşlenme süresi olduğunu ifade eden Şahin şunları söyledi: "Türkiye’de EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) t arafından yapılan bildirimle, 14 Haziran 2013 tarihinde güneş enerjisi başvurularının yapılacağı ilan edilmiş ve 2013 yılında güneş enerjisine dayalı 600 MW’lik bir başvuru kabul edilecektir. Rüzgâr enerjisi konusunda yatırımlarda ilerlemeler olsa da güneş enerjisi konusunda çok gerilerdeyiz."
 
BATILI TEKELLER YEŞİL ENERJİYE GEÇİT VERMİYOR
"Yenilenebilir enerji teknolojilerini geliştirmiş ülkeler diğerlerinin bu sektöre girişini engellemek ve tekel olmak için bu konuda adeta tekel olma yoluna gitmişlerdir" diyen Şahin, "yenilenebilir enerji teknolojilerinde ne yazık ki derinlemesine düşünüldüğünde çözüm sunan ülkelerin asılında kendi pazarlarını oluşturma gayretleri içinde olduklarını görüyoruz" açıklamasını yaptı. Şahin, açıklamasında şunları söyledi: "Örneğin, güneş potansiyelinin düşük olduğu ve hepimizin yakından bildiği Avrupa’nın lider ülkesinin güneşe bu kadar yatırım yapmasının asıl nedeni ne olabilir? Gerçekten güneşten üretilecek elektriğe Türkiye gibi muhtaçlar mı? Bu sorulara cevap aradığımızda aslında bu ülkelerin kendilerine olan güveni yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırıma dönüştürdüklerini görüyoruz."
 
TÜRKİYE KENDİ SERTİFİKASYON SİSTEMİNİ KURMALI
Prof. Dr Ahmet Duran Şahin, gelişmekte olan ülkelerin yenilenebilir enerji alanında yaptıkları projelerde, çok iyi ve güvenilir olsalar dahi, kendi kurdukları merkezlerin onaylarını istediklerini vurgulayarak, amacın sertifika tekeli oluşturmak olduğunu kaydetti. Şahin, açıklamasını şöyle tamamladı: "Yenilenebilir enerji teknolojileri alanında sizin ürettiğiniz ürünleri sertifikasyon adı altında durdurma çabalarının olduğu açıkça görülmektedir. Sonuçta sertifikasyon aşamasında gelişmiş bir kaç ülkenin iznine tabi olmuş oluyorsunuz. Uluslararası sertifikası olmayan yenilenebilir enerji teknolojilerine finans kaynağı bulabilmeniz neredeyse imkânsız. Burada yapılması gereken, temelde ülkemizde üretilen teknolojilere sertifika verebilecek merkezlerin acilen kurulması ve yerli teknolojilerin uygulamasında cesur finansörlerin olmasıdır."
Önceki ve Sonraki Haberler