Birol: Yenilenebilir enerjiler artık çok daha güçlü

Enerji Günlüğü - Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Fatih Birol, yenilenebilir enerjilerin artık çok daha güçlü konumda olduklarını ve bu...

Enerji Günlüğü - Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Fatih Birol, yenilenebilir enerjilerin artık çok daha güçlü konumda olduklarını ve bu alanda bir devrim yaşandığını söyledi.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen 7. Uluslararası Enerji ve İklim Forumu'nun açılışında konuşan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Direktörü Fatih Birol, geçen yıl şebekeye bağlanan santrallerin yüzde 90'ını yenilenebilir enerji kaynaklarının oluşturduğuna dikkat çekerek, "Özellikle temiz enerji açısından bir devrim yaşanıyor. Hem maliyetlerde bir düşüş yaşanıyor hem de teknolojiler ucuzluyor. Aynı zamanda kömür, petrol ve doğalgaza kıyasla rekabet gücü artıyor. Yenilenebilir enerjiler artık çok daha güçlü. Burada önemli bir veri hepimizi düşündürmeli. Ben duyduğumda ciddi ciddi düşündüm."ifadesini kullandı. 

Geçen yıl şebekeye bağlanan santrallerde doğalgaz, kömür ve nükleerin payının sadece yüzde 10 olduğunu kaydeden Birol, COP21'in çok önemli bir kilometre taşı olduğunu ve çok önemli bir global soruna cevap olduğunu, ancak başarılı bir diplomatik cevap olduğunu ifade etti. 

İKLİM HEDEFLERİNDE KARAMSARIZ

Birol, 180 ülkenin Paris Anlaşması'nın altına imza attığını, şimdi bu ülkelerin gerçek hayatta yapacaklarına bakmamız gerektiğini de sözlerine ekledi. Birol, "Ancak tahminler, sıcaklıkların artmaya devam edeceği yönünde. O zaman ya hedefler gerçekçi değil ya da verilen taahhütler yerine getirilmiyor." dedi.

Özellikle karbon tutumu ve depolama açısından çok da iyimser olmadıklarını belirten Birol, elektrikli otomobil satışının yüzde 70'den fazla artması ve rüzgar ve güneş enerjisi alanında yaşanan patlamanın olumlu iki gelişme olduğunu ama bütüne bakınca Paris'te koyulan hedefin ve temiz teknoloji açısından koyulan hedeflerin oldukça uzağında olunduğunu söyledi. 

Birol, "COP21 iyi bir zirve olmuştur. Temiz teknolojilere ivme katmıştır. Ancak bu mükemmel bir adım olduğunu düşünmekle birlikte bunun etkilerine de bakmak gerektiğini düşünüyorum. Hükümetlerin ve sektörün yapmaı gereken çok şe var. Belli teknolojilerde önemli gelişmeler var ama birçoğunda geri kalıyoruz. Özellikle karbon tutumu konusunda karnemizin iyi olduğunu söylemek mümkün değil. Çok daha hızlı şekilde yeinlenebilir enerji teknolojilerine yönelmemiz gerekir. Hüçbir ülke enerji adası değildir. Birbirimizden öğrenmek işbirliği yapmak zorundayız. Enerji alanıda uluslararıs alandaki işbirliği hiçbir dönemde bugünkü kadar önemli olmadı." dedi.

Birol ayrıca, kömür santrallerinin büyük çoğunluğunun verimli kömür santralleri olmadığını, enerji depolama ve nükleer enerji konusunda da bir rönesanstan bahsetmenin mümkün olmadığını belirtti. 

PETROL VE DOĞALGAZ FİYATLARI DÜŞÜK

Küresel enerji sisteminde düşen fiyatlara dikkat çeken Birol, "Bir yanda daha önce söylediğimiz gibi petrol ve doğalgaz fiyatları düşük, bir yanda da yenilenebilir enerji fiyatlarında düşüş var ve bütün ülkeleri bağlayan bir anlaşma var. Bunlardan hangileri yapısal hangileri konjonktürel? " dedi. 

ENERJİ TALEBİ ARTIŞINDA GÖZLER ASYA'DA OLMALI

Enerjinin ekonomik gelişmenin ve hayatın temel kaynağı olduğuna vurgu yapan Birol, zengin ülkelerde enerji talebinde bir yavaşlama hatta azalma olduğunu, asıl büyüme kaynağını yükselen ülkeler olduğunu belirtti. Birol, "Güneydoğu Asya ve Afrika'ya ek olarak Ortadoğu da büyüyor. Tabii Çin ana itici güçlerden biri. Bir ülkenin Çin'in yerine geçip artık global enerji talebinin itici gücü olduğunu görüyoruz. Hindistan artık global enerji pazarlarının kalbine yerleşiyor. Ciddi bir büyüme var. 250 milyondan fazla kişi hala elektrik alamıyor. Çok ciddi bir kentleşme yaşanıyor. Enerji talebindeki artışa baktığımızda hepimizin gözleri Asya'nın üzerinde olmalı. Özellikle de Hindistan ve Çin'e bakmamız gerekiyor." dedi. 

PETROL FİYATLARINI TAKİP ETMEK ÇOK ÖNEMLİ

Petrol tarihine baktığımızda hiç bir zaman petrol yatırımlarının iki yıl üst üste düşmediğini belirten Birol, ancak geçen yıl ve bu yıl petrol yatırımlarının düştüğünü, aynı şekilde 2017 yılında da zayıf bir yatırım ortamı olabileceğini kaydetti. Birol, "Asıl düşüş nereden kaynaklanıyor? Özellikle ABD ve Kanada'da azalma var. Brezilya aynı şekilde, keza Rusya da öyle. Bütün bunlar sonucunda petrol üretiminde de eksi bir gelişme olacağını düşünüyoruz. Endişemiz şu; Yeni projelere yatırım yapılmaması, petrol piyasalarının önümüzdeki yıllarda risk alması anlamına gelebilir. Çünkü acilen ihtiyacımız olduğunda arzda yetersizlik ortaya çıkabilir. " ifadesini kullandı. 

Birol, geçen Ocak ayında 30 dolara inen petrol fiyatlarının Davos döneminde en çok ele alınan ikinci konu olduğunu hatırlatarak, o zaman söyledikleri gibi petrol fiyatlarının kendisini dengelediğini ve şu anda 52 Dolar seviyesinde olduğunu söyledi. 

Petrol fiyatlarındaki dengelenmenin nedenlerini de şöyle açıkladı:

"Bu neden oluyor? Çünkü üretimde, özellikle ABD ve Brezilya'da önemli bri üretim düşüşü var. Aynı zamanda örneğin Kanada'da yaşanan büyük orman yangınları Nijerya'daki güvenlik sorunları, Venezüela'daki üretim sıkıntıları. Bunların sonucunda piyasaya daha az petrol giriyor. Talep hala güçlü. Sonuç itibariyle 2017'ye kadar piyasaların yeniden denge bulmaya çalışacağını, üretim artışının daha istikrarlı çerçeveye oturacağını düşünüyoruz. Ama bu fiyat artışının aynı hızla devam edeceğini de beklemiyoruz. Büyük bir sıçrama beklemiyoruz. Çünkü yeterince arz mevcut.  

İran, Irak, Brezilya ve Belki Rusya'da petrol üretimi artacak. Petrol piyasaları bakımından 30 Dolar'dan 52 Dolar'a yükseldi ama daha büyük bir artışı çok muhtemel görmüyoruz."

KÖMÜR DÜNYADA ARTIK HIZLI BÜYÜMEYECEK

Doğalgazın yenilenebilirin, nükleerin rakibi olduğu için kömürün çok önemli olduğunu ifade eden Birol, kömürdeki düşüşe dikkat çekerek bunun tek başına kömür tüketiminin yarısını temsil eden Çin'de hava kirliliği nedeniyle yaşanan gelişmeler olduğuna dikkat çekti. 

Kömürdeki dengelenmenin bazı ülkelerde tüketim artışı olduğunu belirten Birol, " Neden burada bir sabitleme görüyoruz? Hindistan'da artıyor, diğer ülkelerde de öyle. ABD'de ise kömür tüketiminde büyük bir düşüş yaşandı. Çünkü kaya gazı kömürün yerini aldı. Bunun iki etkisi oldu. Birincisi ABD'deki emsiyonlar büyük oranda düştü. Bütün dünya için önemli. Çünkü gaz kömürden çok daha temiz bir kaynak. ABD'deki kömür üreticileri zora düştüler. Kömürün bütün dünyada artık hızlı büyümeyeceğini düşünüyoruz. Kömür fiatlarının düşük seyredeceğini bekliyoruz. Piyasanın kullanılmayan büyük kömür kapasiteleri var. Bunun sonucunda kömür fiyatlarının da önümüzdeki yıllar içinde sabit seyretmesini bekliyoruz. Ton başına 50 dolar civarında biraz altında biraz üstünde sabit kalacağnı düşünüyoruz. Bu seviyeler önceki yıllardan çok daha düşük." dedi.

Mehmet KARA