Her pozisyon yeşil yakalı olacak mı?

Selen İNAL

2010’lu yılların başlarında Türkiye’deki sektörel ve ekonomik gelişmelere paralel olarak düşük karbon ekonomisi, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği gibi kavramların ülke gündemine girmesi ile yeşil girişimcilik, eko yenilikçilik ve yeşil yaka (insan kaynakları) kavramları da hızla popülerlik kazanmaya başlamıştı. 

Ben de bu akımdan oldukça etkilenmiş bir kişi olarak o dönem yenilenebilir enerjide iş geliştirme hizmetleri sunan OSB Danışmanlık şirketime ek olarak, 2011’de alanlarında uzman ve benden daha kıdemli iki kişi ile Türkiye'nin ilk ve tek yeşil yakalı insan kaynakları sitesi/şirketi olan Ekokariyer’i kurduk. 

Ekokariyer’i sürdürülebilir büyüme, kurumsal sosyal sorumluluk, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve çevre korumacılığını temel değerler olarak benimsemiş şimdinin ve geleceğin lider şirketleri ile bu tür şirketlerde iş arayan şirket kültürüne uygun yüksek kalitede insan kaynağını buluşturmayı hedefleyen butik bir İnsan Kaynakları Portalı olarak kurguladık.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, HER ŞİRKET İÇİN SORUMLULUKTAN ÖTE ZORUNLULUK OLACAK MI?

Hatta sektöre öncülük etme hedefiyle “yeşil yaka”yı kendimize göre tanımladık. Ekokariyer, yapılan iş veya pozisyondan bağımsız, bu değerleri (sürdürülebilir büyüme, kurumsal sosyal sorumluluk, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve çevre korumacılığı) yaşam ve iş felsefesinin merkezine koyan ve yürütmekte olduğu çalışmalarda bu tutum ve yaklaşımı ön planda tutan çalışanları “yeşil yakalılar” olarak adlandırdı. 

Bu konuda dünya genelinde sadece belli sektörleri hedefleyen – ör: yenilenebilir enerji – yeşil yaka yaklaşımından farklılaşıp, bu kavramı yeniden tanımladık ve çevresel sürdürülebilirliğin gelecekte her şirket için sorumluluktan öte zorunluluk olacağına inandık.

ÇEVRESEL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE İSTİHDAM BİRLİKTE ELE ALINMALI

Hedefimiz o dönemin iki önemli sorununa bir arada çözüm sunmaktı; çevresel sürdürülebilirlik ve istihdam. Şirketlerin sürdürülebilirlik vizyonlarının ve politikalarının tüm şirket çalışanları tarafından desteklenebilmesi için bu kavramların şirketin en önemli varlığı olan insan kaynakları tarafından bilinir ve benimsenmiş olması büyük önem taşıyordu. Bu anlamda, Ekokariyer konuyla ilgili farkındalık yaratabilmeyi ve bu bilince sahip bir topluluğun izlediği ve referans olarak kullandığı bir kaynak noktası olmayı da hedefliyordu. Ayrıca, bu konularda bilinç seviyesine ulaşmış ve bu temel değerlere uygun kurumsal kültüre sahip şirketlerde çalışmak istediğinin farkındalığına ulaşmış iş arayanlar için istedikleri işe giden bir köprü oluşturuyordu. 

Girişimimiz o dönemde epey ilgi çekmişti. Birçok etkinliğe  konuşmacı olarak davet edildik. Pek çok mecrada yer aldık.  (Optimist Dergi – Ocak 2013, Platin Dergi – Ocak 2013, Açık Radyo – Ocak 2013, Dünya Gazetesi – Şubat 2013, İstanbul Sanayi Odası Dergisi – Mayıs 2013, EkoIQ – Mayıs 2013, Fortune – Haziran 2013).

TÜRKİYE’DE YEŞİL YAKA’NIN GELİŞİMİ İÇİN ŞARTLAR OLUŞMADI

İlerleyen yıllarda ne yazık ki Türkiye’de yeşil yakanın gelişimi için şartlar yeterince oluşamadı. Karbon piyasaları ile ilgili çalışmalar söndü. Enerji verimliliği için çıkarılan mevzuatlar (özellikle binalarda enerji verimliliği) pratik hayata uygulanamadığı için kaldı. 

Güneş enerjisi sektörü lisanssız ile büyüdü ve büyük şirketler ekosisteme girmeyi çok tercih etmedi. Ve zaten 2016 mevzuatları ile lisanssız GES uygulamalarının önünün kesilmesiyle kademeli olarak sektör yeterince gelişemeden yeniden küçülmeye geçti ve sınırlı kaldı. 

Öte yandan, çevre mevzuatındaki gelişmeler de oldukça yavaş ve sonuç odaksız ilerledi, kendi stratejileri doğrultusunda bu işe gönül veren ve sürdürülebilirlik ve verimlilik alanlarında önemli çalışmalar yapan büyük şirketler ve holdinglerin münferit çalışmalarından daha öteye giderek ülke politikaları ile tüm sektörler ve şirketlere yayılamadı maalesef. 

Ben de normal bir insan kaynakları şirketine dönüştürdüğümüz  Ekokariyer’teki hisselerimi satarak 2016’da şirketten ayrıldım. Şirket halen çalışmaklarına başarılı şekilde devam ediyor. Hatta son iki senedir Kariyer.net’in ödüllerini kazanıyorlar. Ama yeşil yaka? O konsept ülkemizde gelişemedi ne yazık ki. 

DÜNYADA YEŞİL YAKA

Ülkemizde ekonomik büyüme, küçülme ve mevzuat değişiklikleri ile bana göre mehter marşı temposunda iki ileri bir geri ilerleyen yeşil yaka kapsamı içindeki yenilenebilir enerji sektörünün dünyadaki çalışan sayısı IRENA 2019 raporuna göre en az 11 milyon kişiye ulaşmış durumda (2018). Bu rakam 2017 yılında 10.3 milyon kişiydi. Bu artışta maliyetlerdeki düşüş ve teknolojideki istikrarlı gelişim önemli rol oynuyor. Bununla birlikte bu yeşil yaka çalışan sayısı belli ülkelerde yoğunlaşmış durumda. Mesela tüm yenilenebilir enerji işlerinin yüzde 39’u Çin’de olmakla birlikte diğer lider konumundaki ülkeler Brezilya, ABD, Hindistan ve Avrupa Birliği. Asya ülkeleri küresel toplamın yüzde 60’ını oluşturuyor. 

Üretim alt başlıkları bazında ise güneş enerjisi (PV) tüm yenilenebilir enerji işlerinin 1/3’ü ile lider konumda. 2018’de PV işleri Hindistan, Güney Doğu Asya ve Brezilya’da artarken, Çin, ABD, Japonya ve Avrupa Birliği’nde azaldı. Bu 11 milyonun, 3.6 milyonunu güneş enerjisi (PV), 1.2 milyonunu rüzgar enerjisi, 2.1 milyonunu biyoyakıt ve 2.1 milyonunu hidroelektik oluşturuyor. 

Aynı rapora göre; 2018 yılında Türkiye’deki yenilenebilir enerji iş gücü 2018’de yaklaşık 62 bin kişiye düştü. Sizce de artık ülke olarak biraz hızlanmanın zamanı gelmedi mi?