Enerji Günlüğü - İklim değişikliğinin tarıma etkisi küresel ölçekte gün geçtikçe artıyor. Uzun vadede gıda güvenliği ve çiftçilerin gelirinde beklenenin üzerinde, ciddi kayıplar ortaya çıkacağı öngörülüyor. Son yıllarda Türkiye de özellikle tarım alanlarında, kuraklık, aşırı yağış, sel ve dolu felaketleriyle iklim değişikliğinin etkisini hissetmeye başladı. Tarımsal üretimde çeşitlilik anlamında çok zengin bir bölge olmamıza rağmen artan kuraklık, değişen yağış rejimi, olağanüstü hava olayları nerdeyse tüm bölgelerde tarımsal rekolteyi olumsuz etkiliyor.
Solar3GW’nin Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bahadır Turhan, iklim değişikliğinin tarımsal araziler üzerindeki olumsuz etkilerinin önüne geçmek için Tarım-Güneş Enerji Santralleri (GES) projelerine hız verilmesi gerektiğini söyledi.
“HER ÜRÜNE GÖRE TARIMGES TASARLANABİLİR”
Turhan, TarımGES’lerin iklim değişikliğinin yarattığı olumsuz etkiyle üretimde zorlanan çiftçinin önünü açabileceğini belirterek, “Çok çeşitli TarımGES uygulamaları mevcut. Her ürüne göre, esnek TarımGES projesi tasarlamak mümkün. Ürünün niteliği göz önüne alınarak buğday tarlası ya da meyve bahçesi olabilir, panellerin üzerinde yer alacağı konstrüksiyon ürüne göre yüksek ya da alçak tasarlanabilir. Ayrıca paneller ürünlerin üstlerine değil, ekilen alanda aralara dikey olarak da yerleştirilebilir” dedi.
“HAYVANCILIK YAPILAN MERALAR DA TARIM GES KAPSAMINA ALINIYOR”
Yurt dışında sadece sebze-meyve üretilen sistemlerin değil, aynı zamanda hayvancılık yapılan çayır ve meraların, balık çiftliklerinin, üzüm bağlarının, arıcılık faaliyetlerinin de TarımGES kapsamına alındığını kaydeden Turhan, “Solar3GW’nin Türkiye’deki öncelikli TarımGES hedefi sebze-meyve ve tahıl üretimini destekleyecek şekilde yaygınlaştırmak” ifadesini kullandı.
“BAZI BÖLGELER ÖNCELİKLENDİRİLEBİLİR”
Turhan, TarımGES uygulamalarını hayata geçirirken aşırı hava olaylarından olumsuz etkilenen aynı zamanda güneş enerjisinde diğer bölgelerin önüne geçen, topografik konumu da elverişli olan Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin önceliklendirilebileceğini ifade etti. Bu bölgelerden İç Anadolu artan kuraklık ve yağış, Ege artan dolu yağışları ve kuraklık, Akdeniz sıcaklık artışı ve aşırı hava olayları, Doğu Anadolu’da ise şiddetli kuraklıkla karşı karşıya.
“YEKA’LAR TARIMGES’İN YAYGINLAŞMASINDA ÖNEMLİ”
Turhan, TarımGES projelerinin özellikle YEKA’larla başlamasının olumlu etkisi olacağını ifade ediyor. Özellikle 5-10-20 MW büyüklüğünde YEKA’larla başlanması gerektiğine dikkati çekenTurhan, “İkinci aşamada küçük ve orta ölçekli çiftçiyi de kapsayacak yönde lisanssız uygulamalar, test edilmiş standartlar tanımlanarak çiftçinin tarımsal faaliyetini destekleyecek yönde yapılabilir” diyor.
GÜNEŞ ENERJİSİ ÜRETİMİNİN %25-30’U TARIMGES’TEN GELEBİLİR
Turhan, Türkiye'de tarım arazilerinin binde 1'ine TarımGES kurulsa 11 bin 736 MW'lık kapasitede güneş enerjisi santrali kurulabileceğini belirtiyor. Bu da yıllık elektrik talebinin ortalama yüzde 5-7'sini karşılayabilir. Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü olan 23 GW dikkate aldığında bu miktarda bir kurulumda güneş enerjisi üretiminin yüzde 25-30’u TarımGES’ten gelebilir.