Zengine temiz fakire ucuz fakat kirli enerji

Birol OĞUZ

Ekonomist dergisinin istihbarat birimi, 2023 için enerji piyasasına yönelik kısa bir rapor/dosya hazırlamış.

Rapor, farklı enerji kaynaklarına göre değişimler söz konusu olmakla birlikte, genel anlamda 2023 için küresel enerji piyasasında “sadece” yüzde 1.5 civarı bir büyüme öngörüyor.

Mevcut enerji krizini dayanılabilir halde tutacak bu gelişmenin temel sebebi ise küresel ekonomideki yavaşlama ve enerji fiyatlarındaki yükselme. Yüzde 1 civarında öngörülen 2022 yılı büyümesinden sonra art arda ikinci yılda da düşük bir büyüme bekleniyor. Ekonomi yeterince büyümeyince enerji gereksinimleri de fazlaca artmıyor, doğal olarak.

Bu durumun 2023 için enerji arz piyasalarında da bir durgunluk doğuracağı, raporun diğer bir öngörüsü. Petrol fiyatlarında düşüş, düşüşü önlemek için arz kısıntısı, sonuçta Brent petrolü için 90 ABD doları civarı bir fiyat bekleniyor 2023 için. Buna paralel, diğer petrol türlerinde daha düşük fiyatlar oluşacaktır elbette.

Özellikle Avrupa’da doğal gaz tüketiminde bir düşüş öngörülmekle birlikte küresel düzeyde yatay bir seyir beklenirken, petrol ve tüketiminde hafif bir artış öngörülüyor. Avrupa doğal gaz tüketimini boru hatları üzerinden tedarik edilenler için azaltırken, LNG kapasitesini artırmak için harıl harıl çalışıyor. 2023 yeni terminallerin açılacağı ve LNG’in öne çıkacağı bir yıl olacak Avrupa için.

Dünyanın geri kalanında ise doğal gaz tüketiminde önemli bir değişim yaşanmayacağı, dolayısıyla küresel düzeyde bir denge sağlanacağı fikri öne çıkıyor.

Yenilenebilir enerji tüketiminde Asya ülkeleri öne çıkıyor ve itici güç olarak tüketimin 2023 yılı için yüzde 11 seviyelerinde artışını sağlıyor. Önümüzdeki 10 yıl boyunca yenilenebilir enerji için Asya’nın öne çıkacağı (Çin, Japonya, Güney Kore ve Hindistan) ve bu alandaki gelişmenin itici gücü olacağı öngörülüyor. Ancak özellikle finansal zorluklar, enflasyonla mücadelenin getirdiği faiz artışları ile birlikte kredilerin pahalanması, gelişmekte olan ülkeler için bu alandaki yatırımların düşük düzeyde kalmasına sebep olacak gibi.

2023 yılı, enerji tercihlerinde, yatırım maliyetleri düşünüldüğünde, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında önemli bir ayrışmaya yol açacak gibi görünüyor. Parası olan dönüşüm ve değişim peşindeyken, parası olmayan ucuz ama kirliye devam edecek.

Rapora göre fosil yakıtları azaltma, hatta kurtulma hedef/stratejileri ise biraz daha öteleniyor. Japonya ve Avrupa nükleer enerjide de ciddi bir geri dönüş başlatmış görünüyor. Japonya 2023 yılı içinde 7 nükleer santrali daha tekrardan aktif hale getirmeyi planlarken, ticari olarak faaliyete geçmeye hazır haldeki 15 santralden bazılarının da bunlara katılması ihtimal dahilinde.

Almanya için de benzer gelişmeler söz konusu. Berlin yönetiminin 2022 sonuna kadar kapatmayı planladığı nükleer santraller kullanımda ve kullanımda kalmaya da devam edecek (bu arada belirtmekte fayda var, Avrupa nükleer santrallerinin yakıt kaynağı maalesef yine Rusya Federasyonu) Hindistan ve Çin’de nükleer konusunda farklı bir yaklaşım yok, nükleere devam.