1. HABERLER

  2. ELEKTRİK

  3. Şirketler karbon emisyonlarını bulut bilişimle izleyebilecek

Şirketler karbon emisyonlarını bulut bilişimle izleyebilecek

Elektrik kullanıcılarının karbon emisyonlarını izlemelerine ve ne zaman ve nereden elektrik alacaklarını seçmelerine olanak sağlayacak bulut bilişim çözümleri geliştiriliyor. 

Şirketler karbon emisyonlarını bulut bilişimle izleyebilecek

Enerji Günlüğü - Elektrik kullanıcılarının karbon emisyonlarını izlemelerine ve ne zaman ve nereden elektrik alacaklarını seçmelerine olanak sağlayacak bulut bilişim çözümleri geliştiriliyor. 

Veri merkezleri 200 TWh yıl  ile toplam küresel elektrik talebinin yaklaşık % 1'ini oluşturuyor. Bu merkezlerin enerji tüketimleri enerji verimliliğindeki artıştan kaynaklı olarak son yıllarda sabit kaldı. Ancak 2030 yılına kadar bazı ülkelerde veri merkezlerinin elektrik tüketiminin % 15-30 arasında büyüyebileceği tahmin ediliyor. Bu artışın büyük bir kısmının ise bulut bilişimden kaynaklanacağı tahmin ediliyor. Özellikle de Amazon, Google ve Microsoft gibi "hiper ölçekli” kullanıcıların etkisiyle bulut bilişim pazarı büyüyerek 2008 yılında 6 milyar dolardan 2019 yılında 288 milyar dolara ulaştı. Bilgi teknolojisinde (BT) gelecekteki büyümenin çoğunluğunun bulutta olması bekleniyor. Tüm bu gelişmeler bulut bilişim sektöründe çevreci bir yaklaşım geliştirilmesini neredeyse zorunlu kıldı. 

MİCROSOFT’UN AZURE ÇÖZÜMÜ AVANTAJLAR SAĞLIYOR

Bu konuda ilk adımı atan şirketlerden biri Microsoft oldu. Bulut bilişim hizmetinde bulunabilen Microsoft'un yeşil platformu Azure, ABD'de bulunan elektrik enerjisi şebekesi operatörlerinin verilerini kullanarak şirketlerin karbon emisyonlarını izlemelerine olanak tanıyor. Internet Of Things (IoT) ve binalar için temiz enerji tedarik eden ABD merkezli bir şirket olan WattTime'ın teknolojisini kullanan Microsoft Azure çözümü, WattTime Uygulama Programlama Arayüzü (API) ve küresel hava verilerinden gerçek zamanlı karbon emisyonları verileri topluyor. Daha sonra, bu verileri zamanla görselleştirip, ilgili verilerin tek bir yerde toplayarak müşterilerinin otomasyonun çıkardığı sonuçlara göre hareket edebilmesini sağlıyor.

Böylece enerji kullanıcılarına, ne zaman ve nereden elektriklerinin gelmesini istediklerini seçme özgürlüğünü veriyor. Müşteriler, ilk defa bir jeneratörü çalıştırdıklarında ortaya çıkacak olan “karbon ayak izini” bilme şansı elde ediyor. Bu da müşterilerin emisyonlarını azaltmak için ne zaman ve nerede güç kullandıklarını optimize etmelerini sağlıyor.

 

Önceki ve Sonraki Haberler