1. HABERLER

  2. YENİLENEBİLİR

  3. HİDRO

  4. Akfen’in kuraklığa karşı portföy önlemi

Akfen’in kuraklığa karşı portföy önlemi

Akfen Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Mustafa Kemal Göngör, HES’lerin yanına ekledikleri GES ve RES’lerle oluşan dengeli portföyleri sayesinde kuraklık artışından çok fazla etkilenmediklerini, kâr rakamlarının belli bir seviyeyi koruduğunu söyledi. 

Akfen’in kuraklığa karşı portföy önlemi

MEHMET KARA - ÖZEL RÖPORTAJ

İnsanlığın geleceğin etkileyecek bir faktör olmaktan öte artık neredeyse bugüne damga vuran bir faktöre dönüşmüş durumdaki kuraklığa dair söylenebilecek çok şey var elbette ama elektrik üretim verilerine bakınca da bunun etkileri net şekilde ortaya çıkıyor. Yakın geçmişe kadar elektrik üretiminde ortalama üçte bir oranında pay sahibi olan hidroelektrik santrallerde alarm zilleri çalıyor.

Üretim filosunda ciddi oranda hidroelektrik santraller (HES) bulunan oyuncular hedeflerini yenilerken, gelirlerinin düşmemesi için yeni seçenekler peşinde. Yaklaşık 900 MW’lik kurul gücünün 228 MW’lik kısmı HES’lerden oluşan Akfen Yenilenebilir Enerji’nin Genel Müdür Mustafa Kemal Güngör, Enerji Günlüğü’nün sorularını cevapladı.

Sizin devam eden yatırımlarınızda son durum nedir?

Biz aslında iki aşamalı bir yatırım programı açıklamıştık. Birinci aşamada mevcut rüzgâr tesislerine güneş panelleri ilave ederek yapacağımız hibrit santral yatırımları ve yine rüzgâr santrallerimize ilave edeceğimiz yeni tribünlerle yapacağımız kapasite artış yatırımları yer alıyordu. Hibrit projelerimizi tamamladık, devreye aldık. Rüzgâr santrallerindeki kapasite artışlarında da son noktadayız. Montajlar bitti, devreye alma çalışmaları başladık. Toplamda 200 MW’a yakın bir portföyden bahsediyoruz. Bunlar sayesinde, daha önce 700 megavat (MW) olan portföyümüzü bu yılın sonuna doğru 900 MW’lara çıkarmış olacağız.

Birinci aşama bitti sayılır diyorsunuz, peki ikinci aşamada neler olacak?

İzin süreçleri devam eden depolamalı rüzgâr, depolamalı güneş projelerimiz var. Toplam büyüklükleri 300 MW civarında. Onların yapılmasıyla birlikte de 2-3 yıl içerisinde 1200 MW’lara ulaşmayı planlıyoruz.

Tamamlanma aşamasındmustafa-kemal-gungor-akfen-yenilenebilir-enerji-genel-muduru-jpg.jpgaki 200 MW’lik yatırımların parasal tutarına dair bir bilgi verebiliyor musunuz?

Şöyle söyleyebiliriz. Hibritler ile kapasite artış projelerinin toplamda yaklaşık 150 milyon dolar mertebesinde bir yatırım tutarı var.

Bu yatırımlara başlarken öngördüğünüz elektrik fiyat tahminleriniz ne ölçüde tuttu?

Şimdiye kadarki projelerin, yani portföyümüzün büyük çoğunluğu hala yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleme mekanizması (YEKDEM) kapsamında. Dolayısıyla birçok projemizde döviz bazlı, garantili fiyatları kullanıyoruz. Sadece ufak bir kısmı, bazı HES’ler YEKDEM süresi dolduğu için piyasa fiyatlarıyla satış gerçekleştiriyor. Piyasa fiyatları birçok faktöre göre, gaz ve petrol fiyatlarındaki gelişmelere, arz-talep dengesine göre belirleniyor. Hem olumlu hem olumsuz yönde ilerleyen konular var. Örneğin özellikle sanayi tarafında beklendiği kadar talep artışı yaşanmadı. Buna karşılık yenilenebilir tarafında devreye giren çok proje var. Biz de yapıyoruz. Ama bazen istenilen hızla gitmeyebiliyor. Dolayısıyla aslında piyasa fiyatları beklentilerimiz seviyesinde diyebiliriz. Elektrik fiyatları kilovatsaat (kWh) başına 6.6-7.0 cent arasında devam ediyor. Dolayısıyla aslında beklentiler seviyesinde olduğunu söyleyebiliriz.

Sizin portöyünüzde HES’lerin ağırlığı neydi?

Sürekli yeni yatırımlar devreye girdiği için kurul toplam kurulu gücümüz artıyor. Dolayısıyla HES’lerin toplam içindeki ağırlığı da değişiyor. Yıl sonunda ulaşacağımız 900 MW’nin 228 MW’lik kısmı HES’lerden oluşuyor.

Küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık riski sizin portföyünüzü nasıl etkiliyor?

Tüm bu gelişmeler tüm hidroelektrik santral yatırımcılarını ve işletmecilerini etkiliyor. Fakat biz baştan bu kuraklık riskini öngörerek çeşitli farklı havzalarda tesis ettik hidroelektrik santrallerimizi. Zaman içerisinde güneş ve rüzgâr santralleri ekleyerek toplam portföy içindeki hidroelektrik oranını giderek azalttık. Dolayısıyla biz bu hem coğrafi olarak çeşitli havzalara yayılmış, hem de kaynak çeşitliliği sağlanmış bu dengeli portföyümüz sayesinde iklim değişikliği ile kuraklık artışından çok fazla etkilenmemiş oluyoruz. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr (EBITDA – FAVÖK) rakamlarımıza seneler itibariyle baktığınızda, belli seviyeyi koruyor.

Akfen Yenilenebilir Enerji’nin Türkiye dışında, ülke dışında yatırım, proje vs. hedefleri var mı?

Var tabii. Şimdi Türkiye’de belli bir büyüklüğe ulaştığımız için artık biraz da yurt dışına bakalım dedik. Romanya’da kurduğumuz bir şirket var. Ortağımızla birlikte güneş artı depolama projesi geliştiriyoruz. Ayrıca baktığımız yine Avrupa’da başka ülkeler de var. Şu anda Romanya kadar ilerlemiş seviyede değil ama sürekli inceliyoruz ve Avrupa’da büyüme planlarımız var.

Ortaklarımız dediniz, yerel-yerli ortak mı Romanya’daki?

Romanya’da yerleşik Türk ortağımız. Onlar küçük ortak. Yüzde 15 oranında ortaklar şirkette. Yüzde 85’lik kısmı Akfen Grubu’na ait.

mustafa-kemal-gungor-ve-mehmet-kara-turek-2025-jpg.jpgÜlke dışında hep yerel ortaklarla mı ilerlemeyi hedefliyorsunuz?

Tabii bir ülkeye ilk defa girdiğiniz zaman o ülkenin şartlarını bilen bir partnerle ilerlemenin her zaman avantajlı olduğunu düşünüyoruz. Akfen ortaklarla iş yapmaya alışkın bir grup zaten, hem Türkiye’deki işlerinde hem diğer işlerinde... Dolayısıyla biz bunun daha doğru olacağını düşündük. Oldukça da iyi ilişkilerimiz var ve güzel bir çalışma yürütüyoruz. Olumlu sonuçlanacağını ve önümüzdeki dönemde de devreye almayı planlıyoruz yatırımımızı.

Eklemek istedikleriniz varsa alabiliriz...

Yenilenebilir enerji artık dünyada kaçınılmaz bir noktaya doğru gidiyor. Rüzgâr, güneş ve depolama tarafındaki gelişmelerin daha da ilerleyeceğini düşünüyoruz. Bütün yatırımlarımızı ve bütün hedefimizi, stratejimizi yenilenebilirde, rüzgârda, güneşte ve depolamada büyüme üzerine devam ettiriyoruz.

Mehmet KARA - Enerji Günlüğü