1. HABERLER

  2. ELEKTRİK

  3. Birol: Talebin düşmediği tek teknoloji yenilenebilir enerji

Birol: Talebin düşmediği tek teknoloji yenilenebilir enerji

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, başta petrol olmak üzere fosil kaynaklara talep hızla düşerken, düşüş yaşanmayan tek alanın yenilenebilir enerji olduğunu söyledi.

Birol: Talebin düşmediği tek teknoloji yenilenebilir enerji

Enerji Günlüğü - Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, başta petrol olmak üzere fosil kaynaklara talep hızla düşerken, düşüş yaşanmayan tek alanın yenilenebilir enerji olduğunu söyledi. 

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, DÜNYA Gazetesi’nden Didem Eryar Ünlü’nün Zorlu Holding Akıllı Hayat 2030’un desteğiyle sunduğu Sürdürülebilir Dünya’nın konuğu oldu. Covid 19 sürecinin dünya enerji sektöründe şok etkisi yarattığını, bütün enerji türlerinde ciddi düşüşler görüldüğünü ifade eden Birol, “Toplam dünya talebinde 70 yıldan beri yaşamadığımız büyük bir düşüş var. Bunun nedeni de tüm ekonomilerdeki negatif görüntü. Aynı zamanda inanların evlere hapsolmaları, arabalara, uçaklara, otobüslere binemememeleri, enerji kullanamamamaları, belirleyeci faktörler” dedi. 

PETROL PİYASALARI BÜYÜK ÇALKANTI İÇİNDE

Covid 19’in enerji piyasaları üzerindeki en büyük etkisinin petrolde görüldüğünü kaydeden Fatih Birol şunları söyledi: 

“Petrol tüketiminin bu yıl çok ciddi oranda yani yıllık 9 milyon varil gerileyeceğini düşünüyoruz. Nedeni hem ekonomik küçülme var hem de dünya petrol tüketiminin üçte ikisi ulaştırma sektöründen geliyor. Arabalar, otobüsler, uçaklar. İnsanlar evlerinde hapsoldukları için bu vasıtaları kullanamıyorlar o yüzden petrol talebinde çok ciddi bir düşüş görüyoruz. Petroldeki talep düşüşünün bazı ülkelerin petrol arzını artırmasıyla bir araya gelince petrol piyasalarının büyük bir çalkantı ile karşı karşıya kaldığını müşahade ediyoruz.”

DÜŞÜŞ GÖRÜLMEYEN TEK ALAN: YENİLENEBİLİR 

Kömür ve doğalgazda da büyük talep düşüşleri görüldüğünü vurgulayan IEA Başkanı Fatih Birol, “Düşüş görülmeyen tek alan yenilenebilir enerji. Özellikle güneş ve rüzgarda kısmi de olsa bir büyüme var. Bunun da nedeni elektrik talebinde düşüş olmasından dolayı birçok hükümetin kendi sistemlerinde yenilenebilir enerjiye garanti vermesi, şebekeye bağlanma önceliği vermesi” diye konuştu. 

EMİSYONDA SON 10 YILDAKİ ARTIŞI SİLECEK DÜŞÜŞ

İklim değişikliğinin son derece önemli bir konu olduğunun altını çizen Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol şunları söyledi: 

“Bu sene itibariyle dünyadaki karbondioksit emisyonlarında gene 2. dünya savaşından bu yana görülmemiş bir düşüş gözlüyoruz. Bu yılki düşüş, geçtiğimiz 10 yıldaki büyümeyi tamamen silecek bir düşüş. Bu gerileme normal bir zamanda iyi bir haber olabilirdi ama büyük bir müjde değil. Çünkü bunun nedeni insanların hasta olması, ölmesi, ekonominin çökmesinden ileri geliyor. Yani teknoloji ve politikayla değil değil tamamen negatif gelişmeler sonucu yaşanan bir düşüş.” 

EMİSYONU AZALTMAK İÇİN YENİLENEBİLİR ŞART

Covid 19 sürecinde düşen karbon emisyonlarının, dünya ekonomisinin canlanmasıyla birlikte yeniden yükseleceğinin altını çizen Fatih Birol, bu yüzden son zamanlardaki emisyon düşüşünün uzun dönemli trendlere de hiçbir etkisi olmayacağı görüşünü dile getirdi. Birol “Karbon emisyonunda 2009 yılındaki ekonomik kriz sürecinde de bir düşüş yaşanmıştı. Ama 2010 yılında dünya ekonomisi toparlanınca daha önce görülmediği ölçüde bir emisyon artışı oldu. Bu yüzden ekonomik teşvik ve yardım paketlerinin içine yenilenebilir enerjiyle ilgili desteklerin de mutlaka koyulması şart” ifadelerini kullandı. 

YENİLENEBİLİR ENERJİ SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI

IEA Başkanı Fatih Birol, yenilenebilir enerji sektörünün önemli bir sınavdan geçtiğini ve bunu etkileyen üç faktör olduğunu belirterek şöyle konuştu: 

“Birincisi ekonomik çöküntüden dolayı bütçelerde kısıntı olacak, hükümetler yenilenebilir enerjiye verecekleri destekleri azaltabilir. İkincisi, birçok yenilenebilir enerji şirketi özellikle küçük ve orta ölçekteki firmalar ciddi sarsıntı geçiriyorlar. Birçoğu bırakın yatırım yapmayı ayakta kalma savaşı veriyor. Üçüncüsü de fosil yakıtların, özellikle doğalgazın fiyatları oldukça düşük. Rakip enerji kaynaklarının fiyatlarının düşüşü yenilenebilir kaynaklarını ciddi bir sorunla karşı karşıya bırakabilir. Bu nedenle eğer gerçekten samimiyetle destekleyeceklerse, hükümetler bu zor dönemde yenilenebilir enerji üzerindeki baskıları hafifletmek için kararlar almak durumundalar.” 

YENİLENEBİLİR ENERJİYE GEÇİŞ KESİN

“Yenilenebilir enerjiye geçiş olacağı kesin” diyen IEA Başkanı Fatih Birol, “Veriler yenilenebilir enerjinin büyüyeceğini gösteriyor. Ufak bir sarsıntıdan geçebiliriz ama başta AB, Çin, Hindistan ve ABD olmak üzere herkes yenilenebilir kaynaklardan nasıl maksimum ölçüde yararlanabiliriz diye düşünüyor. Green Deal denilen bir anlaşma, çok milyar dolarlık bir program gelcek. AB Başkan Yardımcısı ile ortak bir makale yayınladık, AB’deki değişik dillerde yayınlandı. Zaman bu zaman. Yenilenebilir enerjide büyümeye elverişli bir ortam. Yapılacak teşvikler trilyon dolarlar mertebesinde. ABD, Avrupa’da Çin’de Hindistan’da yenilenebilir çevre dostu teknolojilere yapılacak yardımlar virüsten sonra çok daha modern, çok daha güvenilir bir enerji sistemine kavuşmamızı sağlayacaktır.” 

EKONOMİ, İSTİHDAM VE ENERJİ

Fatih Birol, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) olarak “Acaba küresel enerji sistemini covid 19 sonrası nasıl daha güvenilir ve temiz hale getirebiliriz” sorusuna cevap bulmak üzere dünyanın önde gelen 40 ülkesiyle çalıştıklarını söyledi. Ülkeler için bir numaralı meselenin ekonomiyi toparlamak olduğunu belirten Birol, ikinci sırada yaklaşan büyük işsizlik sorununun geldiğini kaydetti. Birol “Bundan sonra sıranın enerjiye gelmesi lazım. Bundan ötürü hükümetlere yaptığımız sürdürülebilirlik önerilerinde, (şunları yaparsanız şu kadar istihdam sağlarsınız, ekonomiyi de şöyle büyütürsünüz) diyoruz” ifadesini kullandı. Birol, çalışmanın sonuçlarının 19 Haziran’da dünya kamuoyuna açıklanacağını söyledi. 

TÜRKİYE YENİLENEBİLİR ENERJİ ÜSSÜ OLSUN

IEA Başkanı Fatih Birol, Türkiye’nin yenilenebilir enerji konusunda dünyanın en şanslı ülkelerinden biri olduğunu belirterek “Hidroelektrik, güneş, rüzgar, jeotermal ve biyokütle, bunların hepsinde potansiyeli var. Bunları göz önüne aldığımızda son zamanlarda hükümetin sağladığı teşvikler tam yerinde teşvikler diyebiliriz” dedi. “Benim gönlümde yatan aslan Türkiye’nin yenilenebilir enerji konusunda hem Hazar, hem Ortadoğu ve hem de Afrika’ya teknoloji ihraç edebilen bir üs haline gelmesi” diyen Birol şöyle devam etti:

“Yenilenebilir rezervimiz yüksek, tecrübemiz yüksek, teknolojimiz var, hem rüzgar hem güneş konusunda üs bir ülke haline gelebiliriz. Hazar bölgesinde özellikle rüzgar ile Ortadoğu ve Afrika’da güneş için büyük potansiyel var. Yani yenilenebilir enerjiyi sadece ülke içinde daha yoğun kullanmakla kalmayıp teknoloji ihracı açısından da bir fırsat olarak görebiliriz.” 

BAZI PETROL ÜRETİCİSİ ÜLKELERDE ÇALKANTI RİSKİ

IEA Başkanı Fatih Birol, petrol üreticisi ülkelerin çok zor günlerden geçtiğini belirterek “Bunlar iki gruba ayrılıyor. Suudi Arabistan, Rusya, BAE gibi ülkelerin finansal yapıları güçlü. Ama bazıları çok kırılgan. İran, Nijerya, Cezayir, Angola, Mozambik, Tanzanya gibi ülkeler hem koronavirüsten darbe yiyorlar hem de ekonomileri tamamen petrol gelirlerine bağlı olduğu için ekonomik olarak da büyük darbe yiyorlar. Benim endişem bazılarında, mesela Irak ve Nijerya gibi sosyal yapının daha kırılgan olduğu ülkelerde ekonomik ve sağlık sistemindeki çöküşün siyasi çalkantılara neden olabileceği. Özellikle komşumuz Irak’ta bu ciddi sorunlara neden olabilir” diye konuştu. 

SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ENERJİ GELECEĞİNE İHTİYAÇ VAR

Gelecek 6-12 aylık zaman içinde hükümetlerin hazırlayıp masaya koyacakları trilyon dolarlık ekonomik paketlerin dünya enerji sisteminin geleceğini belirlemede çok önemli bir rol oynayacağını kadeden Fatih Birol sözlerini şöyle tamamladı: “Eğer hükümetler yanlış kararlar alırlarsa, eskimiş köhnemiş teknolojilerin devamı konusunda karar alırlara iyi haber değil. Hem enerji hem çevre açısından. Onun için çabalarımız ülkelerin alacakları ekonomik kararların daha temiz daha güvenilir ve daha modern bir sisteme dönüşmesi yönünde. Onun için burada uluslararası işbirliği son derece önemli. Mesele sadece enerji bakanlarını ikna etmem değil aynı zamanda finans ve maliye bakanlarını da ikna etmem önemli. Enerji konusunda alınacak kararların ekonomi konusunda da getirileri olmalı. İklim değişikliği ile ekonomi arasında bir çelişki olmasını dünya kaldıramaz. Hem ekonomiye hem de sürdürülebilir bir enerji geleceğine ihtiyacımız var.” 

Enerji Günlüğü