1. HABERLER

  2. ELEKTRİK

  3. Şebekedeki görünmez yük alarm veriyor !

Şebekedeki görünmez yük alarm veriyor !

Türkiye'de elektrikli araçların yaklaşık 1 TWh'lik yıllık tüketiminin yarısı, evlerdeki denetimsiz şarj ünitelerinden geliyor. Bu durum, 21 elektrik dağıtım şirketinin alçak gerilim şebekelerinde planlama ve yönetimi imkansız kılan “görünmez” bir yük.

Şebekedeki görünmez yük alarm veriyor !

Enerji Günlüğü- Türkiye'nin elektrik şebekesi, evlerdeki on binlerce denetimsiz şarj ünitesinin yarattığı ve hızla büyüyen ‘görünmez’ bir yükün sessiz baskısı altında. TESAP webinarında sunulan "e-mobilite atılımı" projesinin bulgularına göre, bu kontrolsüz büyüme, özellikle alçak gerilim hatlarında ciddi bir istikrar riski doğuruyor.

TÜKETİMİN YARISI BİLİNMİYOR

Projenin akademik lideri Özyeğin Üniversitesi'nden Göktürk Poyrazoğlu, Türkiye'deki mevcut 332 bin elektrikli aracın yıllık toplam tüketiminin yaklaşık 1 teravatsaat (TWh) olduğunu hesapladıklarını belirtti. Ancak bu tüketimin sadece 0.5 TWh'lik kısmının lisanslı şarj operatörleri üzerinden izlenebildiğini vurgulayan Poyrazoğlu, geriye kalan 0.5 TWh'lik devasa tüketimin nereden geldiğinin tam olarak bilinmediğini ifade etti. Bu durumun 21 elektrik dağıtım şirketi (EDAŞ) için öngörülemeyen bir "bilinmeyen yük" yarattığını söyleyen Poyrazoğlu, "Şu anda bu sistem hala çalışıyorsa, bir akademisyen olarak söylüyorum ki bu, dağıtım şirketleri sayesinde çalışıyor" diyerek mevcut istikrarın şirketlerin proaktif yönetimiyle sağlandığının altını çizdi.

21 DAĞITIM ŞİRKETİNDEN ORTAK PROJE

Bu belirsizliklere çözüm bulmak amacıyla Türkiye'deki 21 EDAŞ'ın tamamının katılımıyla bir Ar-Ge projesi başlatıldı. Meram Elektrik Dağıtım (MEDAŞ) koordinatörlüğünde, Özyeğin Üniversitesi'nden Göktürk Poyrazoğlu'nun akademik liderliğinde ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) desteğiyle yürütülen "e-mobilite atılımı" projesinin iki temel hedefi var: Birincisi, il bazında detaylı elektrikli araç ve şarj soketi projeksiyon modeli oluşturmak. İkincisi ise yaşanabilecek teknik zorlukları tespit edip bunlara yönelik mevzuat ve çözüm önerileri geliştirmek.

2035’TE YÜK YÜZDE 4 ARTACAK

Proje kapsamında yapılan projeksiyonlar, EPDK'nın yüksek senaryosuna göre Türkiye'deki elektrikli araç sayısının 2030'da 1,7 milyona, 2035'te ise 4,2 milyona ulaşacağını öngörüyor. Bu artışın Türkiye'nin toplam elektrik tüketimini yalnızca yüzde 3 ila yüzde 4 gibi yönetilebilir bir oranda artıracağı tahmin edilse de, projenin bulguları asıl tehlikenin bu oranda gizli olduğunu ortaya koyuyor. Sorun, ulusal düzeydeki bu küçük artışın bölgesel ve anlık olarak alçak gerilim şebekelerine binerek mahalle trafoları ve yerel hatlar üzerinde orantısız bir baskı yaratması ve makro düzeyde bir güvenlik yanılsamasına neden olması.

ÜÇ KRİTİK MEVZUAT ÖNERİSİ GÜNDEMDE

Projenin sonuçlarını aktaran Meram Elektrik Dağıtım'dan Süleyman Kırışıkoğlu, şebeke üzerindeki baskıyı azaltacak ve yatırımları verimli kılacak üç temel mevzuat önerisi sundu:

  • Bireysel ve ticari tüm şarj istasyonu kurulumlarının dağıtım şirketlerine bildirilmesinin zorunlu hale getirilmesi.
  • Otopark yönetmeliklerinde, toplu yaşam alanlarında maliyetli bireysel kurulumlar yerine ortak kullanıma yönelik paylaşımlı altyapıyı teşvik edecek değişiklikler yapılması.
  • Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği'ne elektrikli araçlara özgü bir "eş zamanlılık" katsayısı eklenmesi. Bu katsayı, bir sitedeki 100 aracın tamamının aynı anda şarj edilmeyeceği gerçeğini yansıtarak, 100 araca yetecek devasa altyapı yerine gerçek kullanıma uygun, daha verimli ve ucuz yatırım yapılmasını sağlayacak.

Bu adımlara ek olarak dinamik tarifeler ve şarj cihazları ile trafolar arasında doğrudan iletişim kurulmasını sağlayacak akıllı şebeke çözümlerinin önemi vurgulandı.

Benan ÖZTÜRK - Enerji Günlüğü