1. HABERLER

  2. KÖMÜR

  3. Tufanbeyli Termik Santrali'nin baca gazı gübreye dönüşecek

Tufanbeyli Termik Santrali'nin baca gazı gübreye dönüşecek

Enerjisa Üretim, Tufanbeyli Termik Santrali’nde karbon yakalama projesi başlattı. Bu sayede karbon salımı yüzde 70 azalacak. Baca gazındaki karbon, değerli bir tarımsal gübre olarak kullanılan organominerale dönüştürülecek.

Tufanbeyli Termik Santrali'nin baca gazı gübreye dönüşecek

MEHMET KARA

Türkiye’nin büyük ölçekli en genç termik santrallerinden biri, Adana’nın Tufanbeyli ilçesinde faaliyet gösteriyor. 2016 yılında devreye giren 450 MW kurulu gücündeki Tufanbeyli Termik Santrali, yerli linyite dayalı üretimiyle enerjide dışa bağımlılığı azaltırken, kesintisiz elektrik üretimi sayesinde ise ulusal elektrik şebekesinde istikrar sağlama açısından da etkin bir rol üstleniyor.

Enerji Günlüğü’nün yayınladığı MW100 2024 Raporu’na göre Türkiye’nin önde gelen özel sektör elektrik üreticilerinden biri konumundaki Türk-Alman ortaklı Enerjisa Üretim, işletmecisi olduğu bu tesisi bir santral değil, Tufanbeyli Enerji Üssü olarak nitelendiriyor. Bu tanımın altını dolduran ise Tesisler’in kendi alanındaki en ileri teknolojilerden birine sahip olması ve Türkiye elektrik üretim sektörüne örnek olabilecek pek çok ilki de üzerinde taşıması. Düşük su tüketimi hedefiyle tasarlanan Santral kuru tip soğutma sistemiyle donatılmış durumda.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YAKLAŞIMI

Birim yakıttan en yüksek çıktıyı etme yaklaşımıyla faaliyet gösteren Tufanbeyli Enerji Üssü, Enerjisi Üretim’in sürdürülebilirlik yaklaşımına uygun şekilde çeşitli sürdürülebilirlik uygulamalarına da ev sahipliği yapıyor. Karbon Yakalama Projesi de bunlardan biri. Enerjisa Üretim İşletme ve Tedarik Zinciri Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal, Enerji Günlüğü’nün konuya ilişkin sorularını cevapladı.

aziz-unal-enerjisa-uretim-gmy.jpeg“ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASI”

Tufanbeyli Enerji Üssü Karbon Yakalama Projesi nedir?

Tufanbeyli Enerji Üssü Karbon Yakalama Projesi, Enerjisa Üretim olarak çevresel etkilerimizi azaltmak ve sürdürülebilir enerji üretiminde öncü olmak amacıyla hayata geçirdiğimiz inovatif bir çalışma. Santralimizde kullanılan akışkan yataklı kazanlar sayesinde yanma süreci kontrollü gerçekleşiyor ve oluşan azot oksit (NOₓ) gazları sınır değerlerin altında kalıyor. Bu da ek bir filtreleme sistemine ihtiyaç duymadan, çevreyi koruyan bir üretim süreci sunmamıza olanak sağlıyor. Kükürt dioksit (SO₂) gibi diğer kirleticiler ise santralde yer alan gelişmiş Flue Gas Desulfurization, yani Baca Gazı Kükürt Giderim Sistemiyle (FGD) tutuluyor. Uçucu kül ise elektrostatik filtrelerle (ESP) kontrol altına alınıyor. İşte bu noktada, Green Technology (GT Karbon) iş birliğiyle başlattığımız Karbon Yakalama Projesi, bizim için önemli bir dönüm noktası oldu. Bu proje kapsamında, baca gazlarını arıtmak için geleneksel kireç sütü yerine, GT Karbon’un geliştirdiği özel “GT Sıvısı” kullanımı test edildi. Böylece sadece karbon (CO₂) değil; aynı zamanda kükürt (SO₂) ve azot (NOₓ) gibi zararlı gazların da daha etkili şekilde tutulması hedefleniyor. 2024 yılında sahada gerçekleştirdiğimiz ilk deneme çalışmasında, GT Karbon’un test ünitesiyle çok olumlu sonuçlar elde ettik.

Nedir bunlar, biraz anlatabilir misiniz?

600 Nm³/saat kapasiteli absorber kulesiyle gerçekleştirilen testlerde; CO₂’nin %44’ü, SO₂’nin %98’i, NOₓ’in %70’i ve uçucu organik bileşiklerin (VOC) %15 ila %65’i başarıyla yakalandı. Bu başarılı sonuçların ardından şimdi bir adım ileriye gidiyoruz ve mevcut FGD sistemini daha kapsamlı şekilde temsil edebilecek 1000 Nm³/saat olacak şekilde daha yüksek kapasiteli bir demo ünitesi kurarak farklı senaryolarla testler yapmayı planlıyoruz. Enerjisa Üretim olarak bu projeyi çevresel sorumluluğumuzun bir yansıması olmanın yanı sıra, gelecekte gündeme gelmesi muhtemel karbon vergilerine karşı santralimizin rekabet gücünü artırmak amacıyla hayata geçirdik. Bu sayede hem sürdürülebilirlik hedeflerimize doğru ilerliyor hem de sektörümüzde öncü adımlar atıyoruz.

Karbon Yakalama Projesi’nin genel çerçevesi ile alt başlıklarını anlatabilir misiniz?

Karbon Yakalama Projesi, Tufanbeyli Enerji Üssü’nde sürdürülebilir üretim vizyonumuzun somut bir adımı olarak şekillendi. Proje kapsamında, mevcut baca gazı arıtma (FGD) sistemimizi teknik olarak temsil edebilecek 1000 Nm³/saat kapasiteli özel bir demo ünite tasarlandı. Bu ünite, GT Karbon’un patentli GT Sıvısı ile çalışacak şekilde geliştiriliyor ve üretim süreci şu anda aktif olarak devam ediyor.

Bu çalışmalar nereye doğru evrilecek?

Kurulumun tamamlanmasının ardından farklı gaz konsantrasyonları, sıcaklıklar ve resirkülasyon parametreleri altında kapsamlı testler gerçekleştirilerek, emisyon indirgeme oranları belirlenecek. Elde edeceğimiz teknik veriler sayesinde, sistemin saha koşullarına uyumu ve uzun vadeli sürdürülebilirliği analiz edilecek. Demo ölçeğindeki çalışmalar sonucu elde edilecek teknik veriler sayesinde, sistemin gerçek koşullarda ne derece uygulanabilir olduğu ortaya konacak. Bu veriler aynı zamanda, karbon yakalama teknolojisinin farklı santrallere yaygınlaştırılması için de stratejik bir temel oluşturacak. Yani bu faz, hem bugünün sürdürülebilirlik ihtiyaçlarına hem de yarının enerji dönüşümüne ışık tutacak.

Bu projeyle Tufanbeyli’de yılda yaklaşık ne kadarlık bir karbon yakalanacak?

Bu proje, hem ileri teknolojiye dayanan bir yatırım hem de karbon ayak izimizi ciddi ölçüde azaltmaya yönelik güçlü bir hamle. Bu projeyle, santralimizin yıllık karbon emisyonunu yaklaşık yüzde 70 oranında düşürmeyi hedefliyoruz. Böylece sürdürülebilirlik vizyonumuza bir adım daha yaklaşıyorken, enerji sektöründe karbon yönetimi konusunda örnek bir model oluşturmayı amaçlıyoruz.

Karbon nasıl değerlendirilecek?

Karbonu yakalarken aynı zamanda çevreye fayda sağlayan, yeniden değerlendirilebilir bir kaynağa dönüştürüyoruz. GT Karbon’un geliştirdiği özel sıvı sayesinde baca gazındaki karbon, kimyasal bir reaksiyonla organomineral sıvı gübreye dönüştürülüyor. Bu sayede proje, çevresel etkilerin ötesinde tarım sektörü için de somut bir fayda potansiyeli sunuyor. GT Karbon’un kendi tesislerinde yürüttüğü denemelerde, elde edilen ürünün toprağa uygunluğu test edildi ve katma değerli bir gübre formuna ulaşıldığı gözlemlendi. Önümüzdeki dönemde bu ürünün, Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kurumlarca değerlendirilmesi ve sertifikasyon süreçlerine alınması bekleniyor. Böylece karbon, hem çevresel bir yük olmaktan çıkıyor hem de üretime katkı sağlayan bir değere dönüşüyor.

Projenin finansmanı ülke içinden ya da dışından finansal destek alınıyor mu, alınacak mı?

Böylesine yenilikçi bir projeyi hayata geçirirken, ulusal ve uluslararası destek mekanizmalarını da yakından takip ediyoruz. Karbon Yakalama Projesi doğrulama ve fizibilite süreciyle eş zamanlı olarak ilerliyor. Bu süreçte, uygulanabilirlik ve somut çıktı odaklı hareket eden fon sağlayıcı kurumlarla iş birliği fırsatlarını değerlendiriyoruz. İlgili kurumlarla yürütülen görüşmelerle birlikte, projenin teknik ve finansal sürdürülebilirliğini güvence altına almayı hedefliyoruz.

Grup içi ya da dışı başka tesislere de yayılması söz konusu olacak mı?

Karbon Yakalama Projesi, Tufanbeyli’nin ötesine uzanan vizyoner bir model olarak tasarlandı. Hedefimiz; bu çözümün başta Enerjisa Üretim tesisleri olmak üzere, enerji sektöründe yaygın biçimde uygulanabilir, sürdürülebilir ve teknik olarak doğrulanmış bir yapıya ulaşması. Devam eden doğrulama ve fizibilite süreci tamamlandığında, farklı tesislerde uygulanmasına yönelik adımlar atılacak. Ulusal ve uluslararası arenada enerji sektörüne katkı sunabilecek, örnek alınan bir teknoloji haline gelmesini amaçlıyoruz.

Mehmet KARA - Enerji Günlüğü